Ülkemizde her gün gündem olan kadına yönelik şiddet konusunda bu soru geliyor aklıma hep. Dünyada ilk sıralardayız kadına şiddet konusunda, ve bu şiddet sokakta tanımadığın cani insanlar tarafından olmuyor çoğunlukla.  Temiz yüzlü masum gözüken davullu zurnalı bir ömür mutluluk hayaliyle evlenen kişiler tarafından, en güvenli yer olması gereken aile içinde yapılıyor ülkemizde. Şiddeti önlemek adına konulan kanunlarda şiddeti doğuruyor malesef . Bu konuda sokaklarda kadınların toplanıp slogan atmasıyla çözülmeyecek belliki, belki de öncelikle şiddetin adını, İnsana yönelik şiddet olarak değiştirmeliyiz. Belki o zaman toplumun tamamının sorunu olur. Şiddete uğrayanın yaraları sarılırken, şiddet uygulayanın da sorunlarını çözeriz. hatta şiddet uygulayan zavallıyı kimler yetiştirmiş nasıl insanlarmış diye onlarda sorgulanmalı. Nasıl ki insan bir başarıya ulaştığında kürsüden ilk anne babasına teşekkür ediyorsa, bu olay karşısında da anne babalar da sorgulanmalı. Şiddeti nereden kimlerden öğrenmiş araştırılmalı. O zaman belki daha sağlıklı sonuçlara ulaşır, gerçek suçluları bulabiliriz. Yoksa bu kısır döngü sürüp gidecek belliki. Kadın tehtit aldıkça Emniyet e şikayet edecek, kadın şikayet ettikçe erkek öfkelenecek. Henüz ortada bi suç yok diye bi işlem yapılmayacak. Sonrada olay gerçekleşince en iyi bildiğimiz şeyi yapacağız. Yetkililer kınayacak izleyenler ağlayacak unutulup gidecek. Şiddete uğrayanı da uygulayanıda rehabilite ederek iki insanıda sahiplenerek bu işin üstesinden gelebiliriz. Hasta ise en uygun tedavi, cani ise en caydırıcı ceza ile en kısa sürede çözüme ulaşılır.insanı topluma hazırlayan anne babaları bu konunun dışında bırakırsak asla sonuca Ulaşamayacağız belliki. Önce çocukları yetiştirirken ev içindeki psikolojik şiddeti önlemeyi başarırsak daha sağlıklı bireyler yetiştirip daha mutlu toplum haline gelebiliriz. Yoksa belliki , biri katilin biri maktulun olarak çok kadınlar yani anneler ağlayacak ülkemizde....