İnsanoğlu'nun tarih boyunca iyilik ve kötülükten yana tavrını belli etmek gibi bir zorunluluğu olmuştur. ortada duranların her zaman bir plancı, yalancı ve menfaatçi olduğu gerçeğinden hareketle bu zorunluluk oluşmuştur.. Onun için  Ya iyilikten ya kötülükten yanadır insan.. İşine geldiğinde iyiymiş gibi yapıp, işine gelmediğinde ortaya çıkardığı kötü yüzünle saldırıyorsa, plan kurup menfaatlerin için bir öyle bir böyle meydanlarda dolanıyorsa bir insan ondan korkacaksın.. Ya sağdan ya soldan taraftır insan İşine geldiğinde sağcı, işine gelmediğinde solcu  olmadı orta yolcu o da olmadı  oporünist takılıyorsa bir insan korkmakla kalmayıp ondan uzaklaşacaksın.. Ya Mevladan ya İblisten yanadır insan İyiliği ve güzelliği kalbinde taşıyıp, kuvvetini ve kudrettini kendinden bilmeyip, insanları yargılarken önce kendinden başlayıp sonra başkalarına ayna tutuyorsan Mevla'dan yanasın Kötülüğünü sınırsız sergileyip, menfaatin için her dehşet yolu deneyip, gece-gündüz kaos ve kargaşa için hesap kitap yapıyorsan ,dün iyi dediklerine bugün menfaat yolculuğun bittiği için kafasına basıp onu yok etmek istiyorsan iblisten yanasın!  Hayat denen yolculukta herkes özgür iradesiyle yolunu seçerken iyilik ve kötülüğün büyük kavgası sonsuza kadar devam edeceği gerçeğini unutmadan seçimini yaparsın  Ya Yusuf'tan ya kuyudan yanasın Ya masumiyetin ve çaresizliğin ve hiç kötülüğün farkında olmadan kardeşlerine güvenen Yusuf  olmayı seçersin ya da onu kuyuya atarak yok  olmasını dileyen ve arkalarına bakmadan giden Yusuf'un kardeşlerinden ve o kör kuyudan yanasın.. Sözün özü; Ya dostluktan ya düşmanlıktan yanadır her insan.. ortası yoktur iyilik ve kötülüğün.. ya tarafsın ya karşısın.  Ya yanındasın ya karşısında.. Ortası yok bu duruşların.. Mevlana ne güzel söylemiş değil mi; Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol! Bütün mesele bu!