Şöyle bir çevreye baktığımızda kelimelerin kifayetsiz kaldığını, insan ilişkilerine baktığımızda ise Fablların tam da imdada yetiştiği bir zaman diliminin içindeyiz..
Dostlukların, geçmişten kalan tarihi su değirmenlerinde postlukuğa çevrildiği, hep bana rabbena denilen bir yalancılar, plancılar, kumpasçılartime'dayız..
İşte böylesi durumlar için ne güzeldir o insanların yerine hayvanların konuştuğu maslallar
Uzatmaya gerek yok.. Okuyalım ve etrafımıza bakalım ve dost bildiğimiz tilkilere bir gözatalım
İŞTE DOST BİLDİKLERİMİZİN BİZE NELER ETTİĞİNE DAİR O HİKAYE
Çok uzak bir ormanın derinliklerinde, birbirine komşuluk ve dostluk eden tilki ve leylek yaşarmış. Görenler, onların ne kadar iyi dost olduklarını söylemeden, bu dostluklarını herkese örnek göstermeden edemezlermiş. Tilki ve leyleğin bu dostlukları kulaktan kulağa yayıla dursun günlerden bir gün, ormanda kendi için bir fırsat bekleyen tilki, dostu leyleğe rastlamış.
Hemen ona nazik ve kibar bir sesle: “İyi günler dilerim, benim biricik dostum leylek kardeş.” diye seslenmiş. Leylek, tilkiye aynı nezaketle cevap vermek istemiş ancak tam sözlerine başlayacağı sırada, tilki lafı ağzından almış: “Bu akşam böylesine güzel ve iyi kalpli bir dostumla yemek yemek bana mutluluk verecek.” demiş ve eklemiş: “Leylek kardeşim bu teklifimi geri çevirse darılırım. Lütfen beni kırmayınız.”Tilkinin bu güzel sözlerinden ve davetinden etkilenen leylek, teklifi kabul etmiş ve akşam yemeğinde buluşmak üzere sözleşmişler.
Akşam olunca leylek tilkinin kapısını çalmış. Karnı da oldukça açmış. Tilki kapıyı her zaman olduğu gibi, güzel sözlerle açmış. “Benim biricik dostum, sevgili komşum, hoş geldiniz. Size layık değil ama, beğeneceğinizi düşündüğüm enfes bir yemek hazırladım. ” demiş
Hemen masaya doğru yönelmişler ve sandalyelerine kurulmuşlar. Ancak leylek masaya oturunca, tilkinin ona sadece çorba hazırladığını ve onu da düz bir tabakta ikram ettiğini fark etmiş.
Zavallı leylek ne kadar uğraştıysa da uzun gagasıyla düz tabaktaki çorbadan bir türlü içememiş. Tilki durumun farkında olduğu için kıs kıs gülmekten kendini alamamış. Kendi tabağındakileri afiyetle midesine indirmiş hemen. Leylek durumu anlamış ama açlığı yanına kâr kalmış. Böylece çorba yerine dost kazığı yemenin ne büyük bir acı olduğunu da böylece öğrenmiş..