En büyük zenginlik nedir biliyor musunuz? En büyük zenginlik sözüne, özüne, varlığına, dostluğuna güvenebileceğiniz insanların olmasıdır.. Erdemli insanlarla dost olmaktır en büyük zenginlik.. Sürprizlerle dolu bir yaşamın kıyısındayız hepimiz. Kimine güzellikler denk gelir, kimine ard arda kötülükler pusu kurar.. İnsan hayatını güzelleştiren de, yaşanmaz kılan pusuları kuran da yine insandır ne yazık ki.. Ama biz biliyoruz ki, hayatı anlamlandıran  tek yol; doğruluktur! Elif gibi dosdoğru olmaktır. Dostluktur.. Ebubekir gibi dost olmaktır hayatı güzelleştiren Çünkü çirkinliğin ve çirkefiğin, menfaatin ve münafıklığın bu kadar çoğaldığı bir dönemde hayatı ancak  doğrulukla, dürüstlükle, yalansız-dolansız- menfaatsiz  dostluklarla, özü-sözü, kelamı- selamı bir olan dostlarla yaşanır kılabiliriz.. Türkiye'nin Azerbaycan askeri ateşesi bir dönemin efsane komutanı Zeki Durlanık Paşa (mekanı cennet olsun)  kendisiyle yaptığım bir röportajda ' Ben dünyanın en zengin insanıyım, çünkü her yerde dostlarım var' demişti. Ne güzel sözdür değil mi?  Evet,  hayatın anlamı; sadece kendini düşünerek,kendi menfaatleri uğruna  ben'cilik hastalığına yakalanarak güzel olan herşeyi o bencilik denen şeytana kurban etmek değildir.. Hayat, değer katmaktır, dost biriktirmektir, dost olmaktır, dostluk ve arkadaşlık andlarına sadık kalmaktır.. Güven vermektir, güvenilir olmaktır! Pazara kadar değil mezara kadar insan ve dost kalabilmektir hayatın anlamı... Onun için siz siz olun Sizi sırtında taşıyan, size kıymet katan, sizi her koşulda pazarlıksız, ama'sız, amansız bir şekilde savunmuş, Ebubekir dostluğu göstermiş insanları, üç kuruşa namertlere  satmayın. Dostlarınıza karşı namert olmayın!  Unutmayın ki, Dostlarını satan, birgün mutlaka ama kesin ve net bir şekilde namertçe  satılır hemde yüzüne bakılmadan.. Unutmayın ki, Dostlarını satan birgün mutlaka rezil ve rüsva olur Unutmayın ki, Dostlarını satan herşeyi satar Ve unutmayın ki Sizi sırtında taşıyarak yücelten dostlarınızı üç kuruş için satıp,  sırtından vurduğunuzda ilk önce siz düşersiniz.. Ve düştüğünüzde ilk ayaklar altına alınacak olan,üstüne basılacak olan siz olursunuz.  Çünkü; Dostluk öyle bir hazine ki; içinde dürüstlük, şeref, onur, haysiyet, namus, mertlik, yiğitlik, cengaverlik barındırır.. Bilin ki, dostlarınızı sattığınızda işte bütün bunları da satmış oluyorsunuz! Siz siz olun, Hz. Ebubekir'den bize miras kalan ve  büyük bir hazine olan dostluğa zeval gelmesine müsaade etmeyin Dostlarınıza dosdoğru dost olun! Çünkü dosdoğru dost olmayanlar, kuzu postuna bürünmüş ve puslu havayı bekleyen kurt gibidir.. Ve bütün duyguları özetleyen bir sözle nokta koyalım;  Ekmeğim aşım helal olsun yiyene, içene. Ama hakkım helal değil; dost gibi görünüp kuyumu eşene!