deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

ADALET BORA
Köşe Yazarı
ADALET BORA
 

Davutoğlu kimi tehdit ediyor ?

Aslında bu ülkeye gelişi de bakanlığı da , sonra hızlı hızlı yükselişi ve başbakanlığa ve genel başkanlığa çıkışyla herkesin şaşkınlıkla izlediği bir siyasi figür olarak Kemal Derviş'ten sonra en çok merak edilenler arasında olacaktır her zaman Ahmet Davutoğlu.. Başbakandı, Ak Parti eski Genel Başkanıydı o zamanlar. Beyaz gömleğiyle selamlardı partilileri. Ve Ak Partililer büyük bir coşkuyla karşılıyorlardı onu her gittiği yerde. Ufak tefek yapısıyla, yüzündeki kondurulmuş hissi veren egzantirik gülüşüyle sepatik olmaya çalışırdı.  Ak Partililer onu gerçekten seviyor muydu yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hatırına çiğ ette yenir denilen nokta mıydı bilinmez ama sualsiz sorgusuz Genel Başkan ve Başbakan olarak başların üstünde taşındı.. Bir eli yağda bir eli baldaydı.. Hem ulusal hem uluslararası arenada vitrindeki en önemli adamdı o dönemler.. Kuvvetle muhtemel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da koşulsuz ama'sız en çok güvendiği kişiydi.. Sonra gün geldi, her fani gibi o da siyasetteki hikayesini tamamladı derken yeniden sahneye çıktı.. Oysa kitaplarıyla, defter ve kalemleriyle haşır neşir olup memleket sevdasına yazıp çizecekti. Akil adam pozisyonuyla ulasal ve uluslararası arenada fikri ve zikriyle örnek olma çabasına girecekti. Olmadı. Kitabı, hitabı bir kenara bıraktı ve yeniden siyaset dedi.  Aslında bunda bir sorun yok,Sorun olan kendi başbakanlığı dönemindeki hükümete yönelik kafaları karıştıran tehditleri..  Ne diyor Davutoğlu; “Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Gelin hafızanızı bir yoklayın: İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, eminim en kritik dönemlerden, birkaç aydan biri 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 arasındaki dönem olarak yazılacaktır.”   TEHDİT VE DEVLET SIRRI Davutoğlu işte bu çıkışıyla siyasette bugüne kadar yapılmamış bir tehditi savuruyor; hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve doğal olarak Ak Partiyi hem de devleti tehdit ediyor.. Bu ülkeye başbakanlık yapmış bir ismin siyasi ihtiraslarıyla ya da başka bir nedenle bu dili kullanması ve Türkiye'yi hedef ülke haline getirmesi ise gerçekten manidar.. Bu iddia ve tehditin MİT tırlarının durdurulması ve sonrasında Türkiye'yi itibarsızlaştırmaya yönelik başlatılan algı operasyonları ile paralel bir benzerlik göstermesi de sıradan bir olay değil VE ÜSTELİK ZAMANLAMA MANİDAR Bütün bunlarla birlikte Türkiye'nin terörle mücadele konusunda ABD ile Güvenli bölgeyi masaya yatırdığı, PKK ve uzantısı YPG ile ilgili ısrarlı ve kararlı duruşu da eklenince Davutoğlu'nun üstü açılmış tehditlerinin zamanlaması da çok manidar.  ŞİMDİ Naif bilim adamı ve yüzüne kondurulmuş gülücükleriyle bir dönemin başbakanı ve parti genel başkanı olarak en yüksek perdede hayatının rüyasını yaşamış olan Davutoğlu'nun bu tehditlerinin önümüzdeki süreçte nasıl bir seyirde devam edecek bilinmez ama  görünen o ki, Davutoğlu iç siyaset yerine hedef büyüterek ve devlet sırlarına mazhar olmuş bir eski başbakan olarak  dışarıdaki dostlarına göz kırpıyor (!)  
Ekleme Tarihi: 27 Ağustos 2019 - Salı

Davutoğlu kimi tehdit ediyor ?

Aslında bu ülkeye gelişi de bakanlığı da , sonra hızlı hızlı yükselişi ve başbakanlığa ve genel başkanlığa çıkışyla herkesin şaşkınlıkla izlediği bir siyasi figür olarak Kemal Derviş'ten sonra en çok merak edilenler arasında olacaktır her zaman Ahmet Davutoğlu..
Başbakandı, Ak Parti eski Genel Başkanıydı o zamanlar. Beyaz gömleğiyle selamlardı partilileri. Ve Ak Partililer büyük bir coşkuyla karşılıyorlardı onu her gittiği yerde. Ufak tefek yapısıyla, yüzündeki kondurulmuş hissi veren egzantirik gülüşüyle sepatik olmaya çalışırdı. 
Ak Partililer onu gerçekten seviyor muydu yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hatırına çiğ ette yenir denilen nokta mıydı bilinmez ama sualsiz sorgusuz Genel Başkan ve Başbakan olarak başların üstünde taşındı.. Bir eli yağda bir eli baldaydı.. Hem ulusal hem uluslararası arenada vitrindeki en önemli adamdı o dönemler.. Kuvvetle muhtemel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da koşulsuz ama'sız en çok güvendiği kişiydi..
Sonra gün geldi, her fani gibi o da siyasetteki hikayesini tamamladı derken yeniden sahneye çıktı.. Oysa kitaplarıyla, defter ve kalemleriyle haşır neşir olup memleket sevdasına yazıp çizecekti. Akil adam pozisyonuyla ulasal ve uluslararası arenada fikri ve zikriyle örnek olma çabasına girecekti. Olmadı. Kitabı, hitabı bir kenara bıraktı ve yeniden siyaset dedi. 
Aslında bunda bir sorun yok,Sorun olan kendi başbakanlığı dönemindeki hükümete yönelik kafaları karıştıran tehditleri.. 
Ne diyor Davutoğlu; “Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Gelin hafızanızı bir yoklayın: İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, eminim en kritik dönemlerden, birkaç aydan biri 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 arasındaki dönem olarak yazılacaktır.”  
TEHDİT VE DEVLET SIRRI

Davutoğlu işte bu çıkışıyla siyasette bugüne kadar yapılmamış bir tehditi savuruyor; hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve doğal olarak Ak Partiyi hem de devleti tehdit ediyor.. Bu ülkeye başbakanlık yapmış bir ismin siyasi ihtiraslarıyla ya da başka bir nedenle bu dili kullanması ve Türkiye'yi hedef ülke haline getirmesi ise gerçekten manidar.. Bu iddia ve tehditin MİT tırlarının durdurulması ve sonrasında Türkiye'yi itibarsızlaştırmaya yönelik başlatılan algı operasyonları ile paralel bir benzerlik göstermesi de sıradan bir olay değil
VE ÜSTELİK ZAMANLAMA MANİDAR
Bütün bunlarla birlikte Türkiye'nin terörle mücadele konusunda ABD ile Güvenli bölgeyi masaya yatırdığı, PKK ve uzantısı YPG ile ilgili ısrarlı ve kararlı duruşu da eklenince Davutoğlu'nun üstü açılmış tehditlerinin zamanlaması da çok manidar. 
ŞİMDİ
Naif bilim adamı ve yüzüne kondurulmuş gülücükleriyle bir dönemin başbakanı ve parti genel başkanı olarak en yüksek perdede hayatının rüyasını yaşamış olan Davutoğlu'nun bu tehditlerinin önümüzdeki süreçte nasıl bir seyirde devam edecek bilinmez ama  görünen o ki, Davutoğlu iç siyaset yerine hedef büyüterek ve devlet sırlarına mazhar olmuş bir eski başbakan olarak  dışarıdaki dostlarına göz kırpıyor (!)  

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.