deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

28 Şubat'ın ispiyoncularını unutanlar ve onların dostları

SİYASET 28.02.2023 - 10:12, Güncelleme: 28.02.2023 - 10:25
 

28 Şubat'ın ispiyoncularını unutanlar ve onların dostları

-

ADALET BORA/ haberpi- 28 Şubat'ın fırsatçıları, ispiyoncuları halen yaşıyor.. Bugün halen aynı ispiyonculuktan geçindiklerini ve pusuda beklediklerini asla unutmayın..  Türk siyasi tarihine "Postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu  toplantısının üzerinden 26 yıl geçti. İspiyoncuların, laiklik elden gidiyor diyen  yerelde ve genelde inançlı insanları hedefe koyduğu, başörtülü öğrencilerin üniversitelere sokulmadığı, eşi veya ailesinden başörtülü olan askerlerin büyük baskı gördüğü o dönemlerin kalıntıları bugün halen aynı ispiyonculuğu yapmaya ve masum insanlara kurdukları kumpas, attıkları iftiralarla karalayarak jurnallamaktan asla vazgeçmediler ve halen utanmadan ve sıkılmadan hem gazetecilik, hem işadamı, hem STK temsilcisi kisvesi hem de laiklik ve aydıncılık kisvesi altında aynı hain ve kirli kumpaslarına devam ediyorlar.. O ispiyoncuları alkışlayanlar ve bugün el üstünde tutunlar ise ne gariptir ki 28 Şubat'ta mağdur edilen bir sürü insanın dostu ve arkadaşı olarak geçinenler.. Tarihin o karanlık sayfasında inançlı insanlar hakkında düzenledikleri sahte belgeler ve bilgileri gün be gün klasörler halinde ordan buraya taşıyanlar ve bugünde fırsatını bulsalar aynı şekilde yarasalar gibi karanlık çöktüğünde alçaklıklarına devam edeceklerine hiç kimsenin kuşkusu olmasın.. O dönemin kurbanları arasında yer alan Gebze Belediye Başkanı Ahmet Pembegüllü'nün birçok arkadaşları bugün baktığımızda o ispiyoncularla el ele kol kola gezmekten ve birbirlerine methiyeler dizmekten geri kalmıyorlar.. Bana göre bu manzara 28 Şubat'ın kurbanlarına karşı en iğrenç birlikteliktir.. Ve onlar günün koşulları desede düşmanla kol kola gezmek her dönem ve devirde alçaklıktır PEKİ 28 ŞUBAT'TA NE OLDU? Refah Partisi 1995 genel seçimlerinde birinci parti oldu. Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükûmet (Refahyol Hükûmeti), 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu aldı. Necmettin Erbakan başbakan, Tansu Çiller ise başbakan yardımcısı oldu. Başbakan Erbakan, 21 Şubat 1997`de, Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye`nin rejim meselesi yok." açıklaması yaptı. Aynı gün, Washington`da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda konuşan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, yıllarca zihinlerden silinmeyecek "Sincan`da demokrasiye balans ayarı yaptık." ifadesini kullandı. Koalisyonun kurulmasından sonra laiklik ve cumhuriyet karşıtı hareket ve eylemler iddiasıyla 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde MGK toplantısı düzenlendi ve tam  9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye’de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997’deki MGK kararları hükümete bildirildi. 4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini” söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı. 18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti  Anayasa Mahkemesi, RP`yi, 16 Ocak 1998`de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik`in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.Kararın, 22 Şubat 1998`de, Resmi Gazete`de yayımlanmasıyla RP`nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi. UNUTMAYIN Unutmayın ki 26 yıl önce yaşananları yeniden yaşatmak ve ölü taklidi yapan jurnalci ve ispiyoncular halen fırsat kolluyorlar ve bugün de yarında fırsatını bulduklarında aynı şeyi yapacaklar..  
-

ADALET BORA/ haberpi- 28 Şubat'ın fırsatçıları, ispiyoncuları halen yaşıyor.. Bugün halen aynı ispiyonculuktan geçindiklerini ve pusuda beklediklerini asla unutmayın.. 
Türk siyasi tarihine "Postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu  toplantısının üzerinden 26 yıl geçti. İspiyoncuların, laiklik elden gidiyor diyen  yerelde ve genelde inançlı insanları hedefe koyduğu, başörtülü öğrencilerin üniversitelere sokulmadığı, eşi veya ailesinden başörtülü olan askerlerin büyük baskı gördüğü o dönemlerin kalıntıları bugün halen aynı ispiyonculuğu yapmaya ve masum insanlara kurdukları kumpas, attıkları iftiralarla karalayarak jurnallamaktan asla vazgeçmediler ve halen utanmadan ve sıkılmadan hem gazetecilik, hem işadamı, hem STK temsilcisi kisvesi hem de laiklik ve aydıncılık kisvesi altında aynı hain ve kirli kumpaslarına devam ediyorlar.. O ispiyoncuları alkışlayanlar ve bugün el üstünde tutunlar ise ne gariptir ki 28 Şubat'ta mağdur edilen bir sürü insanın dostu ve arkadaşı olarak geçinenler.. Tarihin o karanlık sayfasında inançlı insanlar hakkında düzenledikleri sahte belgeler ve bilgileri gün be gün klasörler halinde ordan buraya taşıyanlar ve bugünde fırsatını bulsalar aynı şekilde yarasalar gibi karanlık çöktüğünde alçaklıklarına devam edeceklerine hiç kimsenin kuşkusu olmasın.. O dönemin kurbanları arasında yer alan Gebze Belediye Başkanı Ahmet Pembegüllü'nün birçok arkadaşları bugün baktığımızda o ispiyoncularla el ele kol kola gezmekten ve birbirlerine methiyeler dizmekten geri kalmıyorlar.. Bana göre bu manzara 28 Şubat'ın kurbanlarına karşı en iğrenç birlikteliktir.. Ve onlar günün koşulları desede düşmanla kol kola gezmek her dönem ve devirde alçaklıktır

PEKİ 28 ŞUBAT'TA NE OLDU?
Refah Partisi 1995 genel seçimlerinde birinci parti oldu. Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükûmet (Refahyol Hükûmeti), 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu aldı. Necmettin Erbakan başbakan, Tansu Çiller ise başbakan yardımcısı oldu.
Başbakan Erbakan, 21 Şubat 1997`de, Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye`nin rejim meselesi yok." açıklaması yaptı. Aynı gün, Washington`da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda konuşan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, yıllarca zihinlerden silinmeyecek "Sincan`da demokrasiye balans ayarı yaptık." ifadesini kullandı.

Koalisyonun kurulmasından sonra laiklik ve cumhuriyet karşıtı hareket ve eylemler iddiasıyla 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde MGK toplantısı düzenlendi ve tam  9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye’de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997’deki MGK kararları hükümete bildirildi. 4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini” söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı. 18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti  Anayasa Mahkemesi, RP`yi, 16 Ocak 1998`de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik`in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.Kararın, 22 Şubat 1998`de, Resmi Gazete`de yayımlanmasıyla RP`nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi.

UNUTMAYIN
Unutmayın ki 26 yıl önce yaşananları yeniden yaşatmak ve ölü taklidi yapan jurnalci ve ispiyoncular halen fırsat kolluyorlar ve bugün de yarında fırsatını bulduklarında aynı şeyi yapacaklar..
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.