deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

ADALET BORA
Köşe Yazarı
ADALET BORA
 

Yönetici olmuşlar ama yönetemiyorlar. Sorun bu!

Burası Gebze'nin en görünen, en çok insanın uğradığı yer olan ve kentin ortası diyebileceğimiz bir yaşam ve spor alanı. Ama görüntü ve durum vahim.. Bilirsiniz işte; kentlerin kaderi haline gelmiştir artık ne zaman yağmur yağarsa ya  sel olur işyerlerini, evleri su basar, ya da yollar yapay göllere döner ve öyle manzaralarla kaşılaşırız ki her yağmur sonrası deriz ki bu son olsun. Ama ne yazık ki hiç bir zaman son olmadı ve olmayacak da... Her yerde her kentte yaşananlar hep aynı vurdumduymazlığın eseridir.. Evet onun için hep merak etmişimdir. Kenti, kurumları ve/veya herhangi bir kamu binasındaki yönetici konumundaki insanlar acaba işe gidereken, kentin herhangi bir sokağında gezerken önlerine hiç bakmıyorlar mı? Bence bakmıyorlar.. Yazın siyah gözlüklerini takarak kendilerini kamufule ettiklerini sanıp öyle gezinirken,  Kışın siyah şemsiyelerini açarak görüş alanlarına siper edip kiri, çöpü, pası, pisliği görmeden yürüyüp gidiyorlar. Ya da tam tersi hiç yürümüyorlar ve araçlarıyla kapıya yanaşıp içeri giriyorlar sonra hoop tekrar araca binip evlerine, ya da kendilerini lüks mekanlarda ağırlayan, memleket meselesi adı altında işlerini yaptıran adamların mekanlarında vakit geçirip günlerini gün ediyorlar.. Yoksa başka izahı var mı bu görüntülerin. Burası Gebze'nin orta yeri. Pandemiden önce binlerce kişinin şu anda da yüzlerce kişinin gidip geldiği bir yer burası.. Alaettin Kurt stadının mazgalları. Yürüyordum. Üstüme üstüme gelen araçtan kurtulmak için  kenara çekilirken ayağım takıldı mazgala. Düşmemek adına son bir hamle yaparken gördüğüm manzaraya inanamadım. Kapının önü üstelik. Mazgalın bir bölümü alabildiğince açılmış. Bir bölümü tamamen açık. İçi çöplük.. Resmen çöplük. Pet şişelerden tutun, bira kutularına, çatal tabak çömlek ne varsa mazgalların içinde. Mazgalların bir bölümü de toprakla dolmuş. Üstünde otlar bitmiş. Baştan sona çektim. Gördüklerime inanmak ile inanmamak arasında epey bir gidip geldim. O sırada başıma dikilen bir efendi: hayırdır niye çekiyorsunuz ' dedi. Hayırdır sen niye soruyorsun dedim Ben burada görevliyim dedi Aaa ne kadar güzel. Burası ne kadar iyi görünüyor farkında mısınız? dedim. Ya bu mazgalları çalıyorlar dedi Yetkililere bildirdiniz mi? dedim. Ses yok. Bu mazgalların içini görmüyor musunuz dedim Gayet rahat ve relaks bir vurdumduymazlıkla ve hatta adamsendecilikle : O içindeki pet şişeler ve çöpler dışarıdan geliyor. Girdisi var çıktısı yok' dedi Aa ne güzel sorunu da biliyorsunuz? dedim alay etmek babında. Hiç oralı olmadı. Bu ne haldir diye bir sorumluluk duygunuz yok mu dememe kalmadan uzaklaşıp gitti.. Çocuklar gençler ve kadınlar gelip geçerken merakla ne çektiğime baktılar. Mazgallara yakından bakıp çöpleri gördükten sonra geçip gittiler.. Ben de hayretler içinde o yetkilinin söylediklerini ve gördüğüm bu manzarayı düşüne düşüne 'hey memleket çevre felaketi dediğiniz ne ki yakında başımıza taş yağsa bunların umurunda olmayacak' diye söylenerek çıkıp geldim Gebzenin en ortasındaki stadının girişindeki mazgalların ve berbat görünümlü çukurlu yollarını geride bırakak.. Üstelik o alanda Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Tenis Klübü, Büyükşehir'in yüzme havuzu ve Klavuz Gençlik Merkezi de bulunuyor. Oraya bu manzarayla ilintili onlarca yetkili ve etikili adamlar eminim defalarca gidip geliyorlar. Ama dediğim gibi sadece havaya bakıyor olmalılar ki ahvalimiz bu halde..  
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2021 - Cumartesi

Yönetici olmuşlar ama yönetemiyorlar. Sorun bu!

Burası Gebze'nin en görünen, en çok insanın uğradığı yer olan ve kentin ortası diyebileceğimiz bir yaşam ve spor alanı. Ama görüntü ve durum vahim..
Bilirsiniz işte; kentlerin kaderi haline gelmiştir artık ne zaman yağmur yağarsa ya  sel olur işyerlerini, evleri su basar, ya da yollar yapay göllere döner ve öyle manzaralarla kaşılaşırız ki her yağmur sonrası deriz ki bu son olsun. Ama ne yazık ki hiç bir zaman son olmadı ve olmayacak da... Her yerde her kentte yaşananlar hep aynı vurdumduymazlığın eseridir..
Evet onun için hep merak etmişimdir. Kenti, kurumları ve/veya herhangi bir kamu binasındaki yönetici konumundaki insanlar acaba işe gidereken, kentin herhangi bir sokağında gezerken önlerine hiç bakmıyorlar mı?
Bence bakmıyorlar..
Yazın siyah gözlüklerini takarak kendilerini kamufule ettiklerini sanıp öyle gezinirken, 
Kışın siyah şemsiyelerini açarak görüş alanlarına siper edip kiri, çöpü, pası, pisliği görmeden yürüyüp gidiyorlar.
 Ya da tam tersi hiç yürümüyorlar ve araçlarıyla kapıya yanaşıp içeri giriyorlar sonra hoop tekrar araca binip evlerine, ya da kendilerini lüks mekanlarda ağırlayan, memleket meselesi adı altında işlerini yaptıran adamların mekanlarında vakit geçirip günlerini gün ediyorlar..
Yoksa başka izahı var mı bu görüntülerin.
Burası Gebze'nin orta yeri. Pandemiden önce binlerce kişinin şu anda da yüzlerce kişinin gidip geldiği bir yer burası.. Alaettin Kurt stadının mazgalları. Yürüyordum. Üstüme üstüme gelen araçtan kurtulmak için  kenara çekilirken ayağım takıldı mazgala. Düşmemek adına son bir hamle yaparken gördüğüm manzaraya inanamadım. Kapının önü üstelik. Mazgalın bir bölümü alabildiğince açılmış. Bir bölümü tamamen açık. İçi çöplük.. Resmen çöplük. Pet şişelerden tutun, bira kutularına, çatal tabak çömlek ne varsa mazgalların içinde. Mazgalların bir bölümü de toprakla dolmuş. Üstünde otlar bitmiş. Baştan sona çektim. Gördüklerime inanmak ile inanmamak arasında epey bir gidip geldim.
O sırada başıma dikilen bir efendi: hayırdır niye çekiyorsunuz ' dedi.
Hayırdır sen niye soruyorsun dedim
Ben burada görevliyim dedi
Aaa ne kadar güzel. Burası ne kadar iyi görünüyor farkında mısınız? dedim.
Ya bu mazgalları çalıyorlar dedi
Yetkililere bildirdiniz mi? dedim.
Ses yok.

Bu mazgalların içini görmüyor musunuz dedim
Gayet rahat ve relaks bir vurdumduymazlıkla ve hatta adamsendecilikle : O içindeki pet şişeler ve çöpler dışarıdan geliyor. Girdisi var çıktısı yok' dedi
Aa ne güzel sorunu da biliyorsunuz? dedim alay etmek babında. Hiç oralı olmadı. Bu ne haldir diye bir sorumluluk duygunuz yok mu dememe kalmadan uzaklaşıp gitti..
Çocuklar gençler ve kadınlar gelip geçerken merakla ne çektiğime baktılar. Mazgallara yakından bakıp çöpleri gördükten sonra geçip gittiler..
Ben de hayretler içinde o yetkilinin söylediklerini ve gördüğüm bu manzarayı düşüne düşüne 'hey memleket çevre felaketi dediğiniz ne ki yakında başımıza taş yağsa bunların umurunda olmayacak' diye söylenerek çıkıp geldim Gebzenin en ortasındaki stadının girişindeki mazgalların ve berbat görünümlü çukurlu yollarını geride bırakak..
Üstelik o alanda Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Tenis Klübü, Büyükşehir'in yüzme havuzu ve Klavuz Gençlik Merkezi de bulunuyor. Oraya bu manzarayla ilintili onlarca yetkili ve etikili adamlar eminim defalarca gidip geliyorlar. Ama dediğim gibi sadece havaya bakıyor olmalılar ki ahvalimiz bu halde..

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.