Bizim Tahir Hoca diye bilinir ya Tahir Başkan.. Akademisyenliğin tüm pozitif enerjisini performansına başarıyla aktarırken, bilimselliği politikacılıkla harmanlamayı da başarmış..Mesajlarını net veriyor. Muhalefet gönüllülerine karşı ise apolitik bir dil kullanıyor.. Tahir Başkan'ın iki yıllık çalışmalarını kamuoyuyla paylaşmasının ardından doğal olarak gündem  hizmetler ve rakamlar oldu. Biz de bu rakamları ve içinde yer alan çalışmaları zaten haberleştirdik.. Ama ben o rakamsal haberlerin az biraz durulmasını bekleyerek Tahir Hoca'nın haberlere ve sunuma yansımıyan tarafını sizinle paylaşmak istedim. Evet, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, iki yıllık hizmetlerini anlattığı basın toplantısı davetine giderken doğrusu ne anlatacağını ve nasıl anlatacağını merak ediyordum. Göreve geldiğinden bu yana yaptığı hizmetlerin dışında, yeni sürprizler açıklayacak mı beklentisiyle gittim ki ( sanırım birçok meslektaşımda aynı beklentiyle gelmişti) . Ancak en büyük sürpriz de burada başladı. Ve Tahir Hoca bırakın başlayacak projeleri 'devam edenleri de anlatmayacağım ve bu sunuma almadım ' diyerek hepimizi şaşırttı. Rakamları yuvarlamadığının altını çizdi ve gerçek rakamları sunuma aldığını bizzat belirtti. Ve Türkiye'nin en çok hizmet yapan belediyesi olduklarını da bizzat belirtti.. Sonra sunumun başına geçti kah fıkra anlattı kah personeliyle diyaloglara girdi kah üniversite günlerine atıfta bulundu.. Evet, onun için Tahir Hoca’nın rakamlara yansımayan yönlerini sizinle paylaşmak istedim.. Öncelikle belirtmeliyim ki Üniversitede uzun yıllar ders veren  Tahir Hoca, hizmet anlatımında  bizi üniversite yıllarımıza götürdü.  Üniversitelerde böyle olur ya. Genelde ortak dersler konferans salonlarında  yapılır ve dersi veren hocanın performansı çıkışta öğrenciler tarafından yorumlanır.. Kimi iyi der, kimi sıkıcı der, kimi bu kadar da uzatılmaz ki der. Kimi valla ben arkada uyudum der. Kimi de hoca uyutmadı der.. Bir de en önde oturmak için koştura koştura gelenler ve yine arkadaşlarına yan koltuğu tutanlar vardır. Bilirsiniz işte öğrencilik halleri. Birileri not tutar birileri de fotokopi için yanındakine yer tutar.. Kampüs hayatını mı özledik ne? Sanırım öyle. Bu duyguyu bize hatırlatan Tahir Hoca oldu. Sahneye çıktı, dersi pardon hizmetlerini bir buçuk saate sıkıştırılmış ve hızlandırmış olarak anlatacağını belirtti. Üniversitede hocalık günlerine atıfta bulunarak bize de o günleri hatırlattı.. İletişim Fakültesinde bizim içinde sunumlar çok önemliydi. Çünkü bütün bir yılın emeğini ve çalışmasını kısa bir sürede iletişimin vazgeçilmez kuralı arasında yer alan , en etkileyici, en sahici ve gerçekten inandırıcı bir  şekilde anlatmak zorundasınız. ‘ deyip bu bölümü bitiriyorum ve Tahir Hoca'nın rakamlara yansımıyan ama bana göre çok daha önemli olan sosyal ve insani yönüne geçiyorum.. TAHİR HOCA NE ANLATTI Tahir Başkan iki yılda yaptığı yüzlerce hizmeti artı yaparak anlattı. Hepsini anlatırsam 6 saat sürer dedi ve özetin de özetini sunduğunu belirtti. Peki Tahir Hoca’nın bize göre performansı nasıldı? Tahir Başkan öncelikle sahnede gerçekten iyiydi. Sıkı hazırlanmıştı. Yaptığı çalışmalara inanarak ve gönlünü koyarak imza atmıştı. Onun içinde projelerini sunarken  ‘2 altın yıl başlığını özenle ve özel olarak seçmişti..Kararlı ve özgün bir dil kullandı. Cümlelerini kısa ve net tuttu. Muhalefete inceden ve yerinde göndermelerde bulundu. Aslında muhalefettin varlığını çok da ön plana çıkarmak istemediği için bunu profesyonelce yaptı. Nasıl mı? Gebze –Darıca metrosunu bakanlığa devretmenin büyük bir iş olduğunun altını çizdi ve haklı olarak bunun her babayiğidin harcı olmadığını ancak muhalefettin bunu bile takdir etmediğini belirterek; Bunu devretmek bile başlı başına bir yatırım demeye bile tenezzül etmediler. Ama işin hakkikatı bu. Bu kadar büyük bir projeyi ulaştırma Bakanlığına devretmek her babayiğidin harcı değil kardeşim. Kimse kusura bakmasın. Daha önce Kocaeliye merkezi hükümetten yatırım yapılmıyor, bunu başaramıyorsunuz diyorlardı. Yaptırdık şimdi de siz bir şey yapmıyorsunuz demeye başladılar. Nasrettin Hocanın hikayesi gibi çocuğu eşeğe bindirirsin  ihtiyar adam yerde yürüyor da parmak kadar çocuk eşeğin üzerinde derler.  Eşeğe binersin bu sefer koskoca adam binmiş eşeğe, parmak kadar çocuk arkasından yetişeyim diye ter döküyor derler. Yani ne desen yaranamazsın. Niyet kötü olunca onlar her şeyi söylerler. Aldırıyor muyuz. Zerre kadar aldırmıyoruz. Kulaklarımızı bütün olumsuz eleştirilere tıkadık. Olumlu eleştiri başımızın üzerine. Biz lafa değil işe bakıyoruz. İşimizi yapıyoruz’ dedi.  Ve yiğitlik payesini de aldı.. Sonra belediyenin tek kalan borcunun yuvacık barajı olduğunu belirtti. Yine böylece hem Sirmen hem de Fatma Kaplan Hürriyet'e  onlar kendilerini biliyor dedirtti. Öyle ya isim anmadan hedefi onikiden vurmak bir profesyonellik.. Yani tam da kızım sana söylüyorum gelinim sen anla atasözünün onikiden vurulmuş hali.. HAKAN PİLOT’U ANLATTI Arı -duru konuştu başkan. Zaman zaman müdürleri ve Genel Sekreter yardımcısı Hasan Aydınlık ile diyaloglara girdi. Deniz kirliliğiyle mücadeleyi anlatırken,  deniz uçağının pilotu Hakan’dan bahsetti. 'Arada bir deniz uçağına binmeye cesaret ediyoruz ama havada pervaneyi durduruyor. Değişik bir adam bu. Merak edenler ve cesaret edenler varsa bir denetim uçuşuna çıkabilirler’ diyerek bizi de olaya dahil etti . Ve şimdi çoğumuz  gerçekten Hakan Pilotu merak ediyoruz. MUHAFAZAKAR RAKAMLAR Doğrusu kendi adıma söylemeliyim ki bugüne kadar muhafazakarla başlayan çok tanımlama duymuştuk ama muhafazakar rakamları ilk kez Tahir Hoca’dan duydum. ‘ Rakamlar konusunda oldukça muhafazakar davrandık ve rakamları şişirmedik’ dedi. Bana göre sunumun en sevimli söylemlerinden biri de bu oldu.. BİR ÇOCUK AÇ YATARSA CEHENNEMDEYİZ Tahir Başkan inanç üzerinden de mesajlar verdi. Bu kısım önemliydi. 'Bu kentte aç yatan bir insan olursa, aç olan bir çocuk olursa biz yerimizin cehennem olduğunu biliyoruz.. Koltuğa oturacağımız zamanı değil kalkacağımız zamanı düşünerek hareket ediyoruz. Çünkü biz biliyor ve inanıyoruz ki bu hayattan sonra başka bir hayat daha var. Aslında o gün geldiğinde yani ölüm geldiğinde her şeyin anlamsız olduğunu biliyoruz ve işlerimizi yaparken de Allah biliyor ya bunu unutmadan işlerimizi yapmaya devam ediyoruz’ diyerek son noktayı koydu.. Evet.. Tahir Hoca’nın hizmet anlayışındaki bu yol haritası sonuna kadar devam eder mi yoksa birgün gelir değişir mi bilinmez ama gördüğmüz küçük bir ayrıntıyı da hatırlatmadan geçmeyeceğim; Mükemmel çizilmiş haritaları bozanlar her zaman define avcıları olmuştur. Onun için etraftaki define avcılarına dikkat etmekte fayda var Tahir Hoca! Sonuç olarak; keyifli espirili ve üniversite ortamı tadında bir sunum izledik. Sorularımızı sorarak içtenlikle cevap aldık. Bir dahaki hizmet sunumunu keyifle bekleyeceğiz..