Coronavirüs salgınıyla birlikte hayatın bir parçası haline geldi karantina.. Sosyal izalasyon, sosyal mesafe ve tabi ki pozitif sonuç bunlar hep yeni dünya düzeninde i yeni ifadeler Bütün bu değişimin en önenmli merhalesi bence karantina olan bölümüdür.. İnsanın kendi kendini karantinaya aldığı 14 günlük sürecin sonunda mutlaka çok farklı değişimler de yaşıyordur.. Bu sosyal ve psikolojik boyutu elbette işin ehli olanlar uzun süre konuşacaklar.. Ama benim asıl ilgilendiğim bölüm vicdan karantinası, kirlilik ve kötülükle beslenenlerin karantinası, insanlığa ait tüm erdemlere düşmanların gireceği karantina.... Hazır böyle bir imkan ve olabilirlik varken; Siz ey insanlığın yüz karası fitneciler sizde kendinizi ve fitnelerinizi karantinaya alın Siz ey yalancılar ve yalan makinasına dönmüş zavallılar, siz ey plancılar, siz ey iftiracılar, siz ey oturduğu yerden kötülük üretenler hem insanlık hem inanç hem sosyal hayat için büyük bir tehlike oluşturuyorsunuz; kendinizi  dört bir yanı aynalarla donatılmış bir odada karantinaya alın.. Yüzünüze bakın, sonra vicdanlarınıza, sonra kötülükten kabarmış kibriniz ve kalplerinize bakın, kendinizle yüzleşin bu karantinada.. İnanın insanlık için karantida olmanız ne büyük bir iyilik olur.. Siz ey iblisle yol alanlar.. Kendinizi ışık almayan bir odada karantinaya alın. Vicdansızlığınızla, şeytanla huzur bulan ruhunuzla ve yalanlarla, planlarla, dümenlerle kirlettiğiniz yeryüzü bir parça aydınlanacak.. Bunu yapabilirsiniz.. Çünkü iyiliğe, güzelliğe, dostluğa ve insanlığa kazıdığınız karanlık çukurlardır sizi hayatta mutlu eden. O halde sonsuza kadar o karanlıkta karantinaya alın kendinizi.. Siz ey kadınlara, yaşlılara, çocuklara karşı merhametsiz, onların emeklerini ve umutlarını harcayan melunlar karantinaya alın kendinizi ki bu korkunç salgında mazlumlar biraz nefes alabilsinler.. Siz ey yeryüzünde, kentlerde, sokaklarda böbürlenerek, kibirlenerek yürüyenler, karantinaya alın kendinizi ve yardımcılarınızı ve de mensup olduklarınızı. Dünya alçakgönüllü yolculuğuna sevgiyle ve insanlık erdemlerini taşıyanların omuzlarında dönsün bu sefer.. Ne güzel olur değil mi?