deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com

ADALET BORA
Köşe Yazarı
ADALET BORA
 

İDLİB VE TÜRKİYE

İdlib.. Büyük dram büyük sorun.. Türkiye her koşulda insani yardım ve asayişi sağlamak için büyük çaba sarfederken, dünyanın gözünü kulağını ve vicdanını kapattığı bir büyük dramın yaşandığı gerçeğini bizden başka haykıran yok.. İşte tam da bu noktada Rusya ile birlikte çıktığımız yolda ne yazık  ki gelinen nokta, Rusya'nında insanlığı petrole ve tabiki petrolün patronu konumundaki Esad'a boyun eğdiğini artık dünya alem biliyor Bunun içindir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'nın son dönemlerdeki değişimini ve ittifak ettiğimiz noktalardan kendi çıkarlarına kurban edişine öfkeli.. Doğru bir öfke ancak bu yol ve yöntem bizi tümden Suriye'deki bu bitmez tükenmez uçurumda tek başımıza kalmamız anlamına da geliyor.. Türkiye nereden bakılırsa bakılsın hem mülteci sorunu hem asayiş hem bölge güvenliği konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda yaptığı açıklamada:Suriye’de özellikle İdlib’de ortaya çıkan büyük insani krizi önlemek için sahada aktif müdahale dâhil her yolu denediklerine vurgu yaparak, “Türkiye hâlen topraklarında 3,7 milyon Suriyeliyi misafir ederken, İdlib’den ülkemize şu an itibarıyla görülen o ki asgari 1 milyonu aşkın yeni göç dalgasını sessiz sedasız kabullenemeyecektir. Talebimiz rejimin saldırılarını bir an önce sona erdirip Soçi Muhtırası sınırlarına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesidir. Böylece sınırlarımıza doğru harekete geçen kitlelerin yeniden evlerine dönebilmelerini sağlayabileceğiz”dedi ve  Rusya’nın bu insani hassasiyeti bir türlü kabul etmek istemediğini belirterek “Ama gözlem-gözetleme kulelerimizi kuşatma altına alanlara, evet verdiğimiz süre doluyor, gereği neyse bu gözetleme-gözlem kulelerimizi bir defa kuşatmalardan öyle veya böyle bu ay sonuna kadar kurtarmanın bir defa planlaması içindeyiz” uyarısında bulundu. Tüm bu endişeler ve uyarılar sonuç verir mi onu da önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. Ancak bilinen bir acı gerçek var ki; İdlib her konuda Türkiye için kanayan bir yara.. Bu yarayı iyileştirmenin yol ve akılcıl yöntemlerini yine kendi tecrübeleriyle bulmak zorunda..
Ekleme Tarihi: 26 Şubat 2020 - Çarşamba

İDLİB VE TÜRKİYE

İdlib.. Büyük dram büyük sorun.. Türkiye her koşulda insani yardım ve asayişi sağlamak için büyük çaba sarfederken, dünyanın gözünü kulağını ve vicdanını kapattığı bir büyük dramın yaşandığı gerçeğini bizden başka haykıran yok..
İşte tam da bu noktada Rusya ile birlikte çıktığımız yolda ne yazık  ki gelinen nokta, Rusya'nında insanlığı petrole ve tabiki petrolün patronu konumundaki Esad'a boyun eğdiğini artık dünya alem biliyor
Bunun içindir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'nın son dönemlerdeki değişimini ve ittifak ettiğimiz noktalardan kendi çıkarlarına kurban edişine öfkeli.. Doğru bir öfke ancak bu yol ve yöntem bizi tümden Suriye'deki bu bitmez tükenmez uçurumda tek başımıza kalmamız anlamına da geliyor..
Türkiye nereden bakılırsa bakılsın hem mülteci sorunu hem asayiş hem bölge güvenliği konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda yaptığı açıklamada:Suriye’de özellikle İdlib’de ortaya çıkan büyük insani krizi önlemek için sahada aktif müdahale dâhil her yolu denediklerine vurgu yaparak, “Türkiye hâlen topraklarında 3,7 milyon Suriyeliyi misafir ederken, İdlib’den ülkemize şu an itibarıyla görülen o ki asgari 1 milyonu aşkın yeni göç dalgasını sessiz sedasız kabullenemeyecektir. Talebimiz rejimin saldırılarını bir an önce sona erdirip Soçi Muhtırası sınırlarına, yani gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesidir. Böylece sınırlarımıza doğru harekete geçen kitlelerin yeniden evlerine dönebilmelerini sağlayabileceğiz”dedi ve  Rusya’nın bu insani hassasiyeti bir türlü kabul etmek istemediğini belirterek “Ama gözlem-gözetleme kulelerimizi kuşatma altına alanlara, evet verdiğimiz süre doluyor, gereği neyse bu gözetleme-gözlem kulelerimizi bir defa kuşatmalardan öyle veya böyle bu ay sonuna kadar kurtarmanın bir defa planlaması içindeyiz” uyarısında bulundu.
Tüm bu endişeler ve uyarılar sonuç verir mi onu da önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. Ancak bilinen bir acı gerçek var ki; İdlib her konuda Türkiye için kanayan bir yara.. Bu yarayı iyileştirmenin yol ve akılcıl yöntemlerini yine kendi tecrübeleriyle bulmak zorunda..

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.