deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

İŞTE BİLMEDİĞİNİZ YÖNLERİ İLE DİLEK İMAMOĞLU

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.07.2019 - 12:16, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

İŞTE BİLMEDİĞİNİZ YÖNLERİ İLE DİLEK İMAMOĞLU

İstanbul’un ‘Arka Plan Lideri’: Dilek İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasının başından beri eşine hem destek hem de yoldaş olan bir kadın Dilek İmamoğlu. İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında kadın mücadelesiyle ilgili çalışmalara birebir katkıda bulunan Dilek İmamoğlu’ndan, İstanbul’da da kadın haklarına duyarlı, sorunlarını çözmeye yönelik projeler geliştirmesi bekleniyor. Gazeteci Zeynep Miraç Taner, Dilek İmamoğlu’nun geçmişini, eşinin başkanlık yolunda sergilediği duruşu, cinsiyet eşitliğine bakışını ve ortaya koyduğu yeni tip liderlik anlayışını mercek altına aldı. “İstanbul’a neler katacağını zaman içinde göreceğiz. Niyeti iyi, kararı net, belli ki sabrı da var. Çıkış noktası ise epey sağlam: ‘Bizim bütün tutsaklıklarımız ‘yuvayı dişi kuş yapar’ın içinde. Kadınlarımızın kendi güçlerinin farkında olması gerekiyor. Kafada, beyinde ve kalpte özgürleşmemiz lazım.’ Dilek İmamoğlu 18 Kasım 1974 Trabzon doğumlu. İlkokulu Trabzon’da okudu; ortaokul ve liseyi de babasının işleri nedeniyle taşındıkları İstanbul’da… On kardeşin en küçüğüydü. Belki de ailenin en küçüğü olmak ona farklı bir karakter getirdi. İtiraz hakkı her daim cebinde bir çocukluk yaşadı, özgürlüğüne düşkün bir genç olarak yetişti. “Kurallar tabii ki olmalı, disiplini de severim. Ama hayatımı, özgürlüğümü esaret altına alacak her şeye de karşı koyarım” diye anlattı Sözcü gazetesinden Özlem Gürses’e; “Adım o nedenle ‘isyankar’a çıktı. Çocuklarım da özgürlüklerine çok düşkündürler. Bu açıdan ben de şanslıyım, onlar da…” Onu tanımamıza giden yolun ilk durağı ise ablasının düğünüydü, yıl 1993. Verdiği bir söyleşide “Ben Ekrem’i görmemiştim orada” diye anlattı, “O beni görmüş, ‘işte benim evleneceğim kadın’ demiş.” Kendisi gibi Trabzonlu olan Ekrem İmamoğlu, abisinin arkadaşıydı. Aileler pek sıcak bakmadı bu yakınlaşmaya, “Dilek üniversiteye hazırlanıyor, daha çok erken” dedilerse de Ekrem İmamoğlu’nun mücadeleci ruhu bu aşkın peşini bırakmadı. O kadar ki Dilek Hanım, “Bir şekilde, ben bile farkında olmadan bizim ilişkimiz evliliğe doğru sürüklendi” diye anlatacaktı sonradan. Doktorasını bitirmek üzere 1995 yılında evlendiklerinde o henüz 21’indeydi, Ekrem İmamoğlu ise 25’inde. Önlerinde uzun, güzel bir yol uzanıyordu. İlk çocukları Mehmet Selim 1997 yılında doğdu. Kısa süreliğine sekteye uğrayan üniversite hayalini evli ve çocuklu olarak gerçeğe dönüştürdü Dilek İmamoğlu. Lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansta kadınların iş yaşamında karşılaştıkları görünmeyen engeller üzerine çalıştı ve Cam Tavan Sendromu’nu odak alan bir tez yazdı. Bu arada iki çocuğu daha oldu; Semih ve Beren. Onları büyütürken öğrenimine devam etti. Şimdilerde liderlik türleri üzerine doktora yapıyor; Y kuşağının liderlik beklentileri, demokratik ve otokratik liderlik tarzlarının kalkınmaya etkisini inceliyor. Verdiği söyleşilerden birinde “Ben her zaman kadın konularına çok duyarlı biri olarak yaşadım” diye anlatıyordu, “Yaşadığımız toplumda da, dünya genelinde de kadınlar ikinci sınıf vatandaş. Bunu gördükçe acısını içimde hissediyorum. Süreç içerisinde bu konulara çok büyük katkıda bulunacağım. Kadınların güçlendirilmesi hem kendileri, hem toplum açısından çok önemli. Kadınlar kendilerini ötelenmiş hissediyorlar toplumda, gençler de öyle”. Mecazen ve gerçekte el ele! Ekrem İmamoğlu’nun siyasete girmesi başlarda onu pek mutlu etmemişti. Hayatının alt üst olacağını, mahremiyetinin yerinde yeller eseceğini biliyordu. Aslına bakarsanız sadece onu yerenler değil övenler de sınırları ihlal etmekten geri durmadılar. Sadece görüntüsüne bakıp ona methiye düzenlere, Binali Yıldırım’ın eşiyle kıyaslayanlara sert çıktı: “Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle”. (Semiha Yıldırım’ın özgürlüğünü kimseye benzetmeden de savunabilirdi aslında… Ama kadı kızına tanınan kusur kontenjanını Dilek İmamoğlu’ndan esirgemenin gereği yok.) Siyaset, yaşamak istediği hayata türlü kısıtlama getirdi, bu çok açık. Ama yaşamı paylaştığı insanı, hayallerini, ideallerini biliyordu. Birlikte çok erken çıktıkları yolun nereye varacağı belliydi. El ele yürüyeceklerdi bu yolu da… (Sokakta Ekrem İmamoğlu ile el ele yürümelerinin bunca dikkat çekmesi, onların değil şaşıranların sorunu olabilir ancak!) Kadına yönelik projeleri yolda “Siyasetçi eşi arkada mı, yanda mı, önde mi durmalı?” sorusuna cevabı netti: “Bence nerede ihtiyaç varsa, nerede gerekiyorsa orada olmalı. Destekliyorsunuz ve o başarılı oluyor. Bence bu ancak mutluluk verebilir insana, bu anlamda kendimle gurur duyuyorum. (…) Doktora tezim sırasında çok sevdiğim bir kavram öğrendim; arka plan liderliği. Siz birine dokunuyorsunuz, o da binlerce başka insana dokunuyor. Önemli olan işte bu etki.” Gerçekten de arka plan lideri olarak çalıştı yıllar boyunca. Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında da kadın mücadelesiyle ilgili çalışmalara birebir katkıda bulundu. Kadın ve çocukların belediye hizmetlerinden eşit faydalanması için imzalanan Yaşamda Eşitlik Hakkı metninde, İşte Destek ve Çocuk Meclisi projelerinde bilfiil görev aldı. Euronews’a verdiği söyleşide “Biz her ilçede, belki her mahallede (kadına yönelik) projeleri geliştireceğiz. İşte tam da bu noktada belki Ekrem’in önüne geçebilirim” diyecek kadar kararlı bir tutumu var bu çalışmalarda. İstanbul’a neler katacağını zaman içinde göreceğiz. Niyeti iyi, kararı net, belli ki sabrı da var. Çıkış noktası ise epey sağlam: “Bizim bütün tutsaklıklarımız ‘yuvayı dişi kuş yapar’ın içinde. Kadınlarımızın kendi güçlerinin farkında olması gerekiyor. Kafada, beyinde ve kalpte özgürleşmemiz lazım.” Zeynep Miraç Taner-esitlikadaletkadin.org
İstanbul’un ‘Arka Plan Lideri’: Dilek İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasının başından beri eşine hem destek hem de yoldaş olan bir kadın Dilek İmamoğlu. İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında kadın mücadelesiyle ilgili çalışmalara birebir katkıda bulunan Dilek İmamoğlu’ndan, İstanbul’da da kadın haklarına duyarlı, sorunlarını çözmeye yönelik projeler geliştirmesi bekleniyor. Gazeteci Zeynep Miraç Taner, Dilek İmamoğlu’nun geçmişini, eşinin başkanlık yolunda sergilediği duruşu, cinsiyet eşitliğine bakışını ve ortaya koyduğu yeni tip liderlik anlayışını mercek altına aldı. “İstanbul’a neler katacağını zaman içinde göreceğiz. Niyeti iyi, kararı net, belli ki sabrı da var. Çıkış noktası ise epey sağlam: ‘Bizim bütün tutsaklıklarımız ‘yuvayı dişi kuş yapar’ın içinde. Kadınlarımızın kendi güçlerinin farkında olması gerekiyor. Kafada, beyinde ve kalpte özgürleşmemiz lazım.’ Dilek İmamoğlu 18 Kasım 1974 Trabzon doğumlu. İlkokulu Trabzon’da okudu; ortaokul ve liseyi de babasının işleri nedeniyle taşındıkları İstanbul’da… On kardeşin en küçüğüydü. Belki de ailenin en küçüğü olmak ona farklı bir karakter getirdi. İtiraz hakkı her daim cebinde bir çocukluk yaşadı, özgürlüğüne düşkün bir genç olarak yetişti. “Kurallar tabii ki olmalı, disiplini de severim. Ama hayatımı, özgürlüğümü esaret altına alacak her şeye de karşı koyarım” diye anlattı Sözcü gazetesinden Özlem Gürses’e; “Adım o nedenle ‘isyankar’a çıktı. Çocuklarım da özgürlüklerine çok düşkündürler. Bu açıdan ben de şanslıyım, onlar da…” Onu tanımamıza giden yolun ilk durağı ise ablasının düğünüydü, yıl 1993. Verdiği bir söyleşide “Ben Ekrem’i görmemiştim orada” diye anlattı, “O beni görmüş, ‘işte benim evleneceğim kadın’ demiş.” Kendisi gibi Trabzonlu olan Ekrem İmamoğlu, abisinin arkadaşıydı. Aileler pek sıcak bakmadı bu yakınlaşmaya, “Dilek üniversiteye hazırlanıyor, daha çok erken” dedilerse de Ekrem İmamoğlu’nun mücadeleci ruhu bu aşkın peşini bırakmadı. O kadar ki Dilek Hanım, “Bir şekilde, ben bile farkında olmadan bizim ilişkimiz evliliğe doğru sürüklendi” diye anlatacaktı sonradan. Doktorasını bitirmek üzere 1995 yılında evlendiklerinde o henüz 21’indeydi, Ekrem İmamoğlu ise 25’inde. Önlerinde uzun, güzel bir yol uzanıyordu. İlk çocukları Mehmet Selim 1997 yılında doğdu. Kısa süreliğine sekteye uğrayan üniversite hayalini evli ve çocuklu olarak gerçeğe dönüştürdü Dilek İmamoğlu. Lisansını tamamladıktan sonra yüksek lisansta kadınların iş yaşamında karşılaştıkları görünmeyen engeller üzerine çalıştı ve Cam Tavan Sendromu’nu odak alan bir tez yazdı. Bu arada iki çocuğu daha oldu; Semih ve Beren. Onları büyütürken öğrenimine devam etti. Şimdilerde liderlik türleri üzerine doktora yapıyor; Y kuşağının liderlik beklentileri, demokratik ve otokratik liderlik tarzlarının kalkınmaya etkisini inceliyor. Verdiği söyleşilerden birinde “Ben her zaman kadın konularına çok duyarlı biri olarak yaşadım” diye anlatıyordu, “Yaşadığımız toplumda da, dünya genelinde de kadınlar ikinci sınıf vatandaş. Bunu gördükçe acısını içimde hissediyorum. Süreç içerisinde bu konulara çok büyük katkıda bulunacağım. Kadınların güçlendirilmesi hem kendileri, hem toplum açısından çok önemli. Kadınlar kendilerini ötelenmiş hissediyorlar toplumda, gençler de öyle”. Mecazen ve gerçekte el ele! Ekrem İmamoğlu’nun siyasete girmesi başlarda onu pek mutlu etmemişti. Hayatının alt üst olacağını, mahremiyetinin yerinde yeller eseceğini biliyordu. Aslına bakarsanız sadece onu yerenler değil övenler de sınırları ihlal etmekten geri durmadılar. Sadece görüntüsüne bakıp ona methiye düzenlere, Binali Yıldırım’ın eşiyle kıyaslayanlara sert çıktı: “Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle”. (Semiha Yıldırım’ın özgürlüğünü kimseye benzetmeden de savunabilirdi aslında… Ama kadı kızına tanınan kusur kontenjanını Dilek İmamoğlu’ndan esirgemenin gereği yok.) Siyaset, yaşamak istediği hayata türlü kısıtlama getirdi, bu çok açık. Ama yaşamı paylaştığı insanı, hayallerini, ideallerini biliyordu. Birlikte çok erken çıktıkları yolun nereye varacağı belliydi. El ele yürüyeceklerdi bu yolu da… (Sokakta Ekrem İmamoğlu ile el ele yürümelerinin bunca dikkat çekmesi, onların değil şaşıranların sorunu olabilir ancak!) Kadına yönelik projeleri yolda “Siyasetçi eşi arkada mı, yanda mı, önde mi durmalı?” sorusuna cevabı netti: “Bence nerede ihtiyaç varsa, nerede gerekiyorsa orada olmalı. Destekliyorsunuz ve o başarılı oluyor. Bence bu ancak mutluluk verebilir insana, bu anlamda kendimle gurur duyuyorum. (…) Doktora tezim sırasında çok sevdiğim bir kavram öğrendim; arka plan liderliği. Siz birine dokunuyorsunuz, o da binlerce başka insana dokunuyor. Önemli olan işte bu etki.” Gerçekten de arka plan lideri olarak çalıştı yıllar boyunca. Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında da kadın mücadelesiyle ilgili çalışmalara birebir katkıda bulundu. Kadın ve çocukların belediye hizmetlerinden eşit faydalanması için imzalanan Yaşamda Eşitlik Hakkı metninde, İşte Destek ve Çocuk Meclisi projelerinde bilfiil görev aldı. Euronews’a verdiği söyleşide “Biz her ilçede, belki her mahallede (kadına yönelik) projeleri geliştireceğiz. İşte tam da bu noktada belki Ekrem’in önüne geçebilirim” diyecek kadar kararlı bir tutumu var bu çalışmalarda. İstanbul’a neler katacağını zaman içinde göreceğiz. Niyeti iyi, kararı net, belli ki sabrı da var. Çıkış noktası ise epey sağlam: “Bizim bütün tutsaklıklarımız ‘yuvayı dişi kuş yapar’ın içinde. Kadınlarımızın kendi güçlerinin farkında olması gerekiyor. Kafada, beyinde ve kalpte özgürleşmemiz lazım.” Zeynep Miraç Taner-esitlikadaletkadin.org
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.