deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

İşte Bakan Ziya Selçuk’un o hayali!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.11.2018 - 12:38, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

İşte Bakan Ziya Selçuk’un o hayali!

Bakan Ziya Selçuk: Hayalimde TIR şoförü olmak vardı Tvnetʹteki Türk Kahvesi programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Selçuk kendi okul hayatını anlattı. Selçuk, "Çocukluk hayallerinizle bugün geldiğiniz yer uyuşuyor mu?" sorusuna, "Aslında uyuşmuyor. Benim hayalimde nikelajlı büyük bir TIRʹda, TIR şoförü olmak vardı" yanıtını verdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Tvnetʹteki Ayşe Böhürler ile Türk Kahvesi programına katıldı. Eğitim hayatında annesinin yerinin önemli olduğunu ifade eden Selçuk, 2 yıl önce vefat eden annesini hala yanında hissettiğini söyledi. Psikoloji alanındaki çalışmalarında, annelerin davranışlarıyla ilgili de çalıştığını dile getiren Selçuk, "Annemin eğitim hayatımla ilgisi çok önemli. Onun sayesinde okudum, diyebilirim. Doğduğum köyde ilkokul birinci sınıfa 5 yaş 2 aylıkken başladım. Ailem Ankaraʹya göçmüştü, ben de babaannemin yanında köyde kaldım. Toplam 17 gün gitmişim okula gerisinde de kaçmışım" diye konuştu. Selçuk, daha sonra Ankaraʹda ikinci sınıfa devam ettiğini, akademik yetersizliği olduğu için iki öğretmenin de kendisini sınıfına almadığını belirterek, sonunda emekliliği yaklaşan öğretmeninin sınıfına kabul edildiğini söyledi. Sınıfında köyden gelmiş bir öğrenci olarak çocukların kendisiyle konuşmadığını anlatan Selçuk, şöyle devam etti: "Sınıfta yokmuşum gibi sanki. Bir tek şekilde görülüyorum; ağabeyimden ablama, ablamdan da bana geçen siyah bir önlük var. Önlüğün yan taraflarında bulunan bir cebi çok yıprandığı için annem birini atmış, bir cebi de ters çevirip ortaya dikmiş. 700 kadar öğrencinin içinde cebi ortada olan tek öğrenci benim. Çok dikkat çekiyor bu, ama hiç kimse konuşmuyor. Öğretmen bir hikaye anlatarak, ʹSekmek ne demekʹ diye sordu. Sınıfta da sekmeyi bilen bir tek ben oldum. Öğretmenim beni alkışlattı ve teneffüste çocuklar benimle ilk kez konuşmaya başladı." Lise döneminde 2 ay kadar okuldan kaçtığını, bunun üzerine babası "Okumayıp benim gibi dolmuş şoförü mü olacaksın?" diyerek kendisini dövünce "Hayır, ben TIR şoförü olacağım" dediğini belirten Selçuk, lisede bir yıl sınıfta kaldığını, ardından da Ankara Üniversitesiʹnde Eğitim Bilimleri Fakültesine devam ettiğini, bu sürede de dolmuş ve taksi şoförlüğü yaptığını anlattı. Selçuk, Böhürlerʹin "Çocukluk hayallerinizle bugün geldiğiniz yer uyuşuyor mu?" sorusuna, "Aslında uyuşmuyor. Benim hayalimde nikelajlı büyük bir TIRʹda, TIR şoförü olmak vardı" dedi. Öte yanda hayalindeki öğretmen profilini anlatan Bakan Selçuk şöyle konuştu: "Öğretmenin bilgisi, hep benim ikincil unsurum. Ben öğretmenin şefkatine bakarım. Eğer şefkat varsa, arkası gelir. Şefkat yoksa bir resmi görev, geçim vasıtası için yapılan bir şey vardır. Meselenin özü şefkatte. Bir eğitim fakültesinde öğretmen yetiştirirken şefkat hiç konuşulmuyor. İyi bir öğretmen aslında çocuklara bir şey öğrettiğini düşünmez, öğretmenlik, öğretmenin kendi serüvenidir, yolculuğudur. Doğrudan ʹÇocuğa bir şey veriyorum, öğretiyorumʹ denildiği anda, öğretmenlik bitiyor. Öğretmen ustaysa eğer, müfredat gerekmiyor. Müfredat engelleyici bir husustur. Müfredat ya da metot daha çok acemiye lazımdır, ustaya değil." (Sputnik)
Bakan Ziya Selçuk: Hayalimde TIR şoförü olmak vardı Tvnetʹteki Türk Kahvesi programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Selçuk kendi okul hayatını anlattı. Selçuk, "Çocukluk hayallerinizle bugün geldiğiniz yer uyuşuyor mu?" sorusuna, "Aslında uyuşmuyor. Benim hayalimde nikelajlı büyük bir TIRʹda, TIR şoförü olmak vardı" yanıtını verdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Tvnetʹteki Ayşe Böhürler ile Türk Kahvesi programına katıldı. Eğitim hayatında annesinin yerinin önemli olduğunu ifade eden Selçuk, 2 yıl önce vefat eden annesini hala yanında hissettiğini söyledi. Psikoloji alanındaki çalışmalarında, annelerin davranışlarıyla ilgili de çalıştığını dile getiren Selçuk, "Annemin eğitim hayatımla ilgisi çok önemli. Onun sayesinde okudum, diyebilirim. Doğduğum köyde ilkokul birinci sınıfa 5 yaş 2 aylıkken başladım. Ailem Ankaraʹya göçmüştü, ben de babaannemin yanında köyde kaldım. Toplam 17 gün gitmişim okula gerisinde de kaçmışım" diye konuştu. Selçuk, daha sonra Ankaraʹda ikinci sınıfa devam ettiğini, akademik yetersizliği olduğu için iki öğretmenin de kendisini sınıfına almadığını belirterek, sonunda emekliliği yaklaşan öğretmeninin sınıfına kabul edildiğini söyledi. Sınıfında köyden gelmiş bir öğrenci olarak çocukların kendisiyle konuşmadığını anlatan Selçuk, şöyle devam etti: "Sınıfta yokmuşum gibi sanki. Bir tek şekilde görülüyorum; ağabeyimden ablama, ablamdan da bana geçen siyah bir önlük var. Önlüğün yan taraflarında bulunan bir cebi çok yıprandığı için annem birini atmış, bir cebi de ters çevirip ortaya dikmiş. 700 kadar öğrencinin içinde cebi ortada olan tek öğrenci benim. Çok dikkat çekiyor bu, ama hiç kimse konuşmuyor. Öğretmen bir hikaye anlatarak, ʹSekmek ne demekʹ diye sordu. Sınıfta da sekmeyi bilen bir tek ben oldum. Öğretmenim beni alkışlattı ve teneffüste çocuklar benimle ilk kez konuşmaya başladı." Lise döneminde 2 ay kadar okuldan kaçtığını, bunun üzerine babası "Okumayıp benim gibi dolmuş şoförü mü olacaksın?" diyerek kendisini dövünce "Hayır, ben TIR şoförü olacağım" dediğini belirten Selçuk, lisede bir yıl sınıfta kaldığını, ardından da Ankara Üniversitesiʹnde Eğitim Bilimleri Fakültesine devam ettiğini, bu sürede de dolmuş ve taksi şoförlüğü yaptığını anlattı. Selçuk, Böhürlerʹin "Çocukluk hayallerinizle bugün geldiğiniz yer uyuşuyor mu?" sorusuna, "Aslında uyuşmuyor. Benim hayalimde nikelajlı büyük bir TIRʹda, TIR şoförü olmak vardı" dedi. Öte yanda hayalindeki öğretmen profilini anlatan Bakan Selçuk şöyle konuştu: "Öğretmenin bilgisi, hep benim ikincil unsurum. Ben öğretmenin şefkatine bakarım. Eğer şefkat varsa, arkası gelir. Şefkat yoksa bir resmi görev, geçim vasıtası için yapılan bir şey vardır. Meselenin özü şefkatte. Bir eğitim fakültesinde öğretmen yetiştirirken şefkat hiç konuşulmuyor. İyi bir öğretmen aslında çocuklara bir şey öğrettiğini düşünmez, öğretmenlik, öğretmenin kendi serüvenidir, yolculuğudur. Doğrudan ʹÇocuğa bir şey veriyorum, öğretiyorumʹ denildiği anda, öğretmenlik bitiyor. Öğretmen ustaysa eğer, müfredat gerekmiyor. Müfredat engelleyici bir husustur. Müfredat ya da metot daha çok acemiye lazımdır, ustaya değil." (Sputnik)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.