Erkekler “Erkekliği” Reddetti!

Eşitlik ve Demokrasi Partili erkelerin çağrıcılığında toplanan EDPli ve Yeşiller Partisi’nden bir grup erkek,  Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü ertesinde kadın cinayetlerini, kadına uygulanan şiddeti, tecavüzü ve tacizi kınamak üzere Galatasaray Lisesi önünde, 13.30’da bir basın açıklaması yaptı. Dövizlerde, “Taciz ve Tecavüz Erkeklikse Erkekliği Reddediyoruz!”, “Kadına Şiddet Erkeklikse Erkekliği Reddediyoruz!” sloganları dikkat çekti. Grup adına basın açıklamasını okuyan Cahit Ataş, şunları kaydetti: “Dün  dünya kadına yönelik şiddete karşı mücadele günüydü. İstatistik verileri her geçen gün artıyor, cinayet raporları kalınlaşıyor. Erkekler, namus, töre genel ahlak vb bahanelerle günde 5 kadın öldürüyor. Halen sürmekte polan bu katliamın, bu nefretin failleri hemcinslerimizdir. Eril ideoloji kadına yaşam hakkı tanımıyor! Erkekliğin toplumsal olarak koca, baba, kardeş, ağabey, sevgili asker adı altında kadının koruyucusu namusun bekçisi olarak biçimlendirildiğinin farkındayız. Biz kimsenin namusunun bekçisi değiliz! Kadının bedeni üzerindeki yegane söz hakkı kendine aittir. Kamuoyunda utanç davası olarak bilinen N.Ç. davasıyla bir kez daha gördük ki devlet de yargı da onun kolluk kuvvetleri de erkektir; erkek egemenliğinden taraftır! Yargı-devlet-polis; cinayetlerin, tecavüzün failleridir, suç ortaklarıdır. Biz bu suça ortak olmayacağız! Devlet, şiddete maruz kalan kadına söz hakkı dahil hiç bir hak tanımıyor. Kutsal ailenin devamlılığını daha mühim görüp kadının insan haklarını salt bir teferruat olarak sayıyor. Bu anlayışla uzlaşmamız mümkün değildir, bu anlayış kadına; iyi asker-vatandaş yetiştiren anne, kocasının sözünden çıkmayan sadık-namuslu eş rolü dışında toplumsal-siyasal-ekonomik hayatta rol tanımayan zihniyetin basit bir tezahürüdür. Bu tezahür, günde 5 kadının öldürülmesine sebebiyet veriyor! Erkekler gözlerinizi açınız ve ellerinize bakınız. İstisnasız hepimizin ellerinde kan var! Kadınların, çocukların ve diğer erkeklerin kanı… Bizler, erkekler, toplum, aile ve devlet tarafından bize öğretilmiş ve sürekli dayatılmakta olan bu erkekliğe karşı çıkabiliriz; çıkmalıyız; çıkıyoruz. Bizler, erkek olmayanı ezmeyi, sömürmeyi, yok saymayı kendinde hak gören ve adına erkeklik denen bu tahakküm sistemini ayakta tutan birer çivi olmayı reddediyoruz Biz ilan ediyoruz: Erkeklik kadına şiddet uygulamaksa biz erkekliği reddediyoruz, kabullenmiyoruz.”