uzan hepimize köpek yedirdi

Mustafa Sandalʹdan Hande Yenerʹe, İbrahim Tatlısesʹten Nihat Doğanʹa, Ebru Gündeşʹten Nilüferʹe kadar pek çok sanatçıya prodüktörlük yaptı. Uzanlar ile birlikte çalıştığı dönemde Hakan Uzanʹın yakın arkadaşı olarak Uzan ailesinin pek çok sırrına vakıf oldu. Ünlü müzik prodüktörü Erol Köse son günlerde ise Twiterʹde yaptığı ilginç açıklamalarla adını duyuruyor. "Haluk Bilginer her gün karısı Zuhal Olcayʹı dövüyordu, ben pansuman yapıyordum" iddiasıyla başlayan ilginç açıklamaların ardı arkası kesilmiyor. -Uzanlarʹla ne zaman tanıştınız? 1996ʹda. -Hayatınızın dönüm noktalarından biriydi değil mi? Evet, bir mantığın değişmesiydi. -Ne vesile oldu? Aslında Yeşim Salkım tanıştırdı. Bana dedi ki, "Hakan Uzan seni çok zeki buluyor. Ayna konserlerine sponsor olmak istiyor. Bir de bazı niyetleri var. Rumeli Hisarı konserlerini almak istiyor Mustafa Oğuzʹun elinden. Ben gittim benim de bir şeytan tüyüm vardır. Cem Uzan, Hakan Uzan oturmuşlar. Artistik ukala hareketler, kibirli, kibirli davranışlar. ʹBu ne diyor?ʹ gibilerinden bakışlar. O Hisarʹı da almak zor, Mustafa Oğuz tekeli var. Cem Uzan bana dedi ki, "Alamazsın." "Senin kafanı taktığın başka bir şey var mı?" dedim. "Biz Faruk Bayhanʹı istiyoruz gelmiyor bir türlü" dedi. "Ben Hisarʹı da alırım, Faruk Bayhanʹı da alırım" dedim. "Sen Starʹı kurmuşsun, Starʹı kurunca Cem Uzan oluyorsun ya, bende bunları yapabileceğimi bildiğim için Erol Köseʹyim" dedim. "Görüşeceğiz, sana bir hafta veriyorum" dedi. Ben 2 gün sonra Hisarı da almıştım, Faruk Bayhanʹı da almıştım. -Rumeli Hisarıʹnı nasıl aldınız, Faruk Bayhanʹı nasıl ikna ettiniz? Hisarʹla ilgili hemen bir dilekçe yazdım. "Burayı az paraya kiraya veriyorsunuz, ihaleye çıkın değerini bulsun" diye. İhale yaptılar, bu tarafa geçti. Faruk Bayhanʹda ise kaleyi içten fethettim. Faruk Beyʹin eşini kafalamıştım. "Yenge" dedim, "Aydın Doğanʹın kızları ona nefes aldırmaz, artık bu iş yavaş yavaş emekli paşalığa dönecek. Bu iş dönmeden gel bir transfer parası daha kazanın" dedim. Kaleye içten girdik. Uzanlarʹla tanışmam böyle başladı. Sonra Hakanʹla iş yapmaya başladık. Ben emeğimi koyuyordum. Onların memuru olmadım. Yine kendi ofisimdeydim, şirketimin adı Erol Köse Prodüksiyonʹdu. Şirketimin yüzde 51ʹi benim, yüzde 49ʹu onlarındı. Yani ben yine patrondum. Onlar da işime karışmazlardı. Benim muhatabım Hakan Uzanʹdı. -Nasıl biriydi Hakan Uzan? Bunu kimse bilmez. Namazında niyazında biriydi. Adam bizi her Cuma alır, biraz da yemeğe düşkündü, "Erol" derdi, "Bugün İskender yiyelim, o zaman Ulu Camiiʹde namaz kılalım helikopterle gideriz" derdi. Bursaʹya giderdik. Cem Uzanʹla hiç alakası yok. Biri siyah biri beyazdı. Yani Vikipedi gibi bir adamdı. -Şimdi nerede olduğunu, ne yaptığını biliyor musunuz? Bilmiyorum, belki devlet biliyordur. O olaylardan sonra görmedim hiç. Bir keresinde Hakan Uzanʹla 2002ʹde Dünya Kupasıʹna gittik Koreʹye. Cem Yılmaz, Mustafa Sandal da vardı. Et yedik. Ben kapıdaki köpek heykeline dikkat etmedim. Meğerse gittiğimiz yer Koreʹnin en büyük köpek restoranıymış. Köpek eti yemişiz. "Ne yedik biz?" dedim çıkışta, "Anlamadınız mı kapıda köpek heykelleri vardı köpek eti yedik" demişti. Koreʹde oldu bu. Herkes yedi köpek etini. - Sonra ilişkiler bozuldu... Hakan Uzan çok pozitif bir insandı. Bu olaylarda hiçbir suçu yoktur. Son dönem bu el koymalarda ona şahidim Hakan Bey gitti Başbakanʹla görüştü, Sayın Başbakan da ılımlı bir yaklaşım gösterdi. Cem Uzan, sanki Hakan Bey bu görüşmeyi hiç yapmamışız gibi Başbakanʹın aleyhine boy boy manşetler attı. -Bir buçuk aydır Twitterʹdan adeta sanatçıları bombalıyorsunuz? Bu şaşırtıcı iddialara nereden vakıfsınız? Biz tepeden değil alttan gelmeyiz. Alttan yukarı çıkarken herkesle karşılaştık. "Merhaba, merhaba" değil iş yaptık, hayat yaşadık. Bana diyorlar ki "AKP yalakasısın", yok kardeşim ben AKPʹye oy vermedim. Ama bu kadar başarılı giderlerse oyumu onlara verebilirim. Neden? Çünkü hizmet yapıyorlar. Bizim ömrümüz mafyaların içinde geçti. Bıçaklandım, vuruldum, para koparmalar. Şu anda mafyanın mʹsi kalmadı ülkede. Bu sektörde büyürseniz mafya gelir sizden nemalanmak isterdi. Ama şimdi yok böyle bir şey.  (Bugün)