deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

O DA KORKTU!

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.07.2011 - 15:46, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

O DA KORKTU!

Korkuyorum..!Artık hiçbir şeye şaşırmama devri. Her an her şey olabiliyor bu ülkede. Çok değil bundan birkaç yıl öncesine kadar aklımızın ucundan bile geçirmediğimiz ya da olmaz dediğimiz her şey oluyor bu ülkede. Çok hızlı çok radikal değişimleri yaşıyoruz. Her şey ama her şey deyim yerindeyse ’Hallaç Pamuğu‘ gibi atılıyor. Peki yaşananlar iyi şeyler mi? Kimilerine göre çok iyi şeyler oluyor. Kimilerine göre ise çok kötü şeyler oluyor. Aralarında benimde olduğum bazı kesim ise olayları kaygı ile izliyor. Evet, bugün bu ülkede olan bitenleri bir yurttaş olarak büyük bir kaygı ile izliyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı bir baba olarak gerçekten hem kaygı duyuyorum hem de korkuyorum yaşananlardan. Korkumun baş sebebi toplumun vurdumduymazlığı. Toplum sanki afyon yutmuş gibi. Toplumun üzerinde bir ölü toprağı var. Her şeyi kabulleniyor toplum. Ne ülke sorunları ile ne de olan bitenle hiç ama hiç ilgilenmiyor. Günlük yaşıyor. Hatta bırakın günlük yaşamayı saatlik, dakikalık yaşamaya başladı. ’ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın‘ mantığı iyiden iyiye yerleşti. Tezatlıklar, çarpıklıklar aldı başını gitti. Derin uçurumlar var toplumda. Hem de kapanmayacak kadar derin uçurumlar var. Bir bakıyorsunuz bir mahkeme belediyeyi eleştiren gazeteciye meslekten men cezası verebiliyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir mahkeme bir kişiye, devlet memuru değilse eğer meslekten men cezası veremez. Bunun hukukta yeri yoktur. Hiçbir mahkeme kişinin ne iş yaptığına karışamaz. Bırakın gazeteciyi bir kişi katilde olsa, tecavüzcü de olsa onun ne iş yaptığına karışamaz. Ama benim ülkemde bir mahkeme bir gazeteciye hem normal ceza veriyor hem de meslekten men cezası veriyor. Böyle bir şeyi bana iki gün önce birisi söyleseydi ona deli gözüyle bakardım. Ama oldu şimdi. Diğer taraftan Türk Ordusu paramparça. Bu güne kadar görmediğimiz şeyleri görüyor, yaşamadığımız şeyleri yaşıyoruz. Peki, bunları sağlıklı atlatabilecek miyiz? Bu kadar gerginliği bu kadar radikal kararları toplum kaldırabilecek mi? İşte korkum burada daha fazla artıyor. İnanın bana ben artık bugünü değil yarını değil öbür günü düşünmeye başladım bir yurttaş bir baba olarak. Çok geriliyor toplum çok. Derin bir sessizlik derin bir suskunluk var. Hayra alamet mi bu onu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey korkuyorum. Hem de çok korkuyorum ileri de olacaklardan. Ne mafyadan korktum, ne hükümetlerden ne de üç beş çapulcudan korktum bugüne kadar Güngör Arslan olarak. Amma..! Bir yurttaş bir aile babası olarak korkuyorum, endişeleniyorum. Dilerim korkularım gerçekleşmez, dilerim endişelerim yersiz çıkar. 
Korkuyorum..!Artık hiçbir şeye şaşırmama devri. Her an her şey olabiliyor bu ülkede. Çok değil bundan birkaç yıl öncesine kadar aklımızın ucundan bile geçirmediğimiz ya da olmaz dediğimiz her şey oluyor bu ülkede. Çok hızlı çok radikal değişimleri yaşıyoruz. Her şey ama her şey deyim yerindeyse ’Hallaç Pamuğu‘ gibi atılıyor. Peki yaşananlar iyi şeyler mi? Kimilerine göre çok iyi şeyler oluyor. Kimilerine göre ise çok kötü şeyler oluyor. Aralarında benimde olduğum bazı kesim ise olayları kaygı ile izliyor. Evet, bugün bu ülkede olan bitenleri bir yurttaş olarak büyük bir kaygı ile izliyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı bir baba olarak gerçekten hem kaygı duyuyorum hem de korkuyorum yaşananlardan. Korkumun baş sebebi toplumun vurdumduymazlığı. Toplum sanki afyon yutmuş gibi. Toplumun üzerinde bir ölü toprağı var. Her şeyi kabulleniyor toplum. Ne ülke sorunları ile ne de olan bitenle hiç ama hiç ilgilenmiyor. Günlük yaşıyor. Hatta bırakın günlük yaşamayı saatlik, dakikalık yaşamaya başladı. ’ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın‘ mantığı iyiden iyiye yerleşti. Tezatlıklar, çarpıklıklar aldı başını gitti. Derin uçurumlar var toplumda. Hem de kapanmayacak kadar derin uçurumlar var. Bir bakıyorsunuz bir mahkeme belediyeyi eleştiren gazeteciye meslekten men cezası verebiliyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir mahkeme bir kişiye, devlet memuru değilse eğer meslekten men cezası veremez. Bunun hukukta yeri yoktur. Hiçbir mahkeme kişinin ne iş yaptığına karışamaz. Bırakın gazeteciyi bir kişi katilde olsa, tecavüzcü de olsa onun ne iş yaptığına karışamaz. Ama benim ülkemde bir mahkeme bir gazeteciye hem normal ceza veriyor hem de meslekten men cezası veriyor. Böyle bir şeyi bana iki gün önce birisi söyleseydi ona deli gözüyle bakardım. Ama oldu şimdi. Diğer taraftan Türk Ordusu paramparça. Bu güne kadar görmediğimiz şeyleri görüyor, yaşamadığımız şeyleri yaşıyoruz. Peki, bunları sağlıklı atlatabilecek miyiz? Bu kadar gerginliği bu kadar radikal kararları toplum kaldırabilecek mi? İşte korkum burada daha fazla artıyor. İnanın bana ben artık bugünü değil yarını değil öbür günü düşünmeye başladım bir yurttaş bir baba olarak. Çok geriliyor toplum çok. Derin bir sessizlik derin bir suskunluk var. Hayra alamet mi bu onu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey korkuyorum. Hem de çok korkuyorum ileri de olacaklardan. Ne mafyadan korktum, ne hükümetlerden ne de üç beş çapulcudan korktum bugüne kadar Güngör Arslan olarak. Amma..! Bir yurttaş bir aile babası olarak korkuyorum, endişeleniyorum. Dilerim korkularım gerçekleşmez, dilerim endişelerim yersiz çıkar. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.