İKİ İHTİMAL DAHA VAR?

  Anayasa Mahkemesiʹnin başındaki isim Haşim Kılıçʹın cuma günü "bizim söyleyeceklerimiz olabilir" demesinin ardından ʹtutuklu vekiller ile iligili ne yapılabilir?ʹ sorusu gündemde. O açıklamadan sonra Anayasa Mahkemesiʹnin ne yapabileceği üzerinde bazı senaryolar konuşulmaya başlandı. Ergenekon sanıkları için bireysel başvuru, Hatip Dicle için YSK kararını iptal davası. İşte o senaryolar... Birincisi, bireysel bavşuru ile ilgili. Milletvekili seçildikleri halde tutuklulukları devam eden Engin Alan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal için "hak ihlaline uğradıkları" iddiası ile Anayasa Mahkemesiʹne başvurabilecekler. 12 Eylül referandumunda kabul edilen anayasa değişikliği ile Yüksek Mahkemeʹye bireysel başvuru yapılmasının önü açılmıştı. Ama bireysel bavşuru Eylül 2012ʹden önce yapılamıyor. Yani Ergenekon sanıklarının bireysel başvuru için 2012ʹyi beklemeleri gerekiyor. Eğer o arada Meclisʹte yeni bir yasal düzenleme ile Eylül 2012 tarihi öne çekilmezse. Ve ikinci senaryo... Bu daha çok Hatip Dicleʹyi ilgilendiriyor. Bazı hukukçulara göre, Yüksek Seçim Kurulu mazbatasını almış milletvekili olmuş birinin vekilliğini düşürerek yetki gasbında bulundu. Anayasaʹnın 84 ve 85. maddelerine işaret edilerek, milletvekilliği düşürme yetkisi Meclisʹe ait deniliyor. YSKʹnın kararı Meclis Genel Kuruluʹnda vekilliğin düşürülmesi ile eş sonuç doğrumşutur yorumundan yola çıkan bazı hukukçular,Hatip Dicleʹnin karara Anayasa Mahkemesiʹnde itiraz edebileceği görüşünde. Bu nedenle, BDPʹlilerin 7 gün içinde Anayasa Mahkemesiʹne başvurabilecekleri belirtiliyor. Ama Bahattin Şeker ve Merve Kavakçı örnekleri var. Milletvekillikleri Meclis tarafından değil YSK tarafından düşürülmüştü. Yani yetki gaspı iddiası bu boyutu ile tartışmalı.Diğer yandan Dicle Anayasa Mahkemesiʹne başvursa bile hüküm almış olması nedeni ile vekilliğinin düşürülmesi anayasaya aykırı bulunmayabilir.