AÇIK AÇIK KONUŞTU

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasada ve yasalarda beğenilmeyen pek çok hüküm olabileceğini ve bunların değiştirilmesinin istenebileceğini belirterek, ʹʹAma demokratik bir ülkede, hukuk devletinin olduğu bir yerde bunları eleştirmek, bunları değiştirmek ve bunlara ilişkin tavırlar ortaya koymanın da demokrasinin ve hukukun sınırları içerisinde olması gerektiği de aşikardır. Tehditle veya şiddet çağrıları yaparak veya kriz çağrıları yaparak veya kaos ortamına dönük bir takım eylem ve davranışlarda bulunarak demokrasinin alanını, hukuk devletinin alanını genişletme imkanı bulunmaz, bugüne kadar da bulunmamıştırʹʹ dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, bağımsız milletvekillerinin hepsini demokrasi içinde mücadelelerini yapmaya, demokrasinin kalbi olan TBMMʹdeki çalışmalara katılmaya davet ettiklerini belirtti. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Balbay ve Haberalʹın tahliye kararının reddi ve Hatip Dicleʹnin vekilliğinin düşürülmesine ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Bu konuda tek yetkili YSKʹdır ve bu kuruluş Ak Partiʹye bağlı değildir. Üyelerini meclis seçer. Hatip Dicle kararı ile Erdoğanʹın durumu arasında benzerlik yoktur. Kıyaslanması bile doğru değildir… Hatip Dicle kararında Meri Hukuk uygulandı ama Erdoğanʹın kararında bu karar çiğnendi. Çevrelerce çarpıtılan bir diğer husus ise Ak Partiʹnin başvuru yaptığıdır... AK Parti Diyarbakır İl Seçim Kuruluʹnun verdiği mazbataya itiraz etmiştir AK Parti. Hatip Dicleʹnin dosyası karara bağlanmadan Diyarbakır İl Seçim Kurulu yanlış yapmıştır... Kararı beklemeden Diyarbakır İl Seçim Kuruluʹnun kararı beklemeden mazbatayı vermesine itiraz ettik. AK Partiʹnin itirazda bulunması hakkıdır. Buna göre hak arama yoluna giderler... YSKʹnın kararı Ak Partiʹnin değil Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ile verilen karardır. BDP bu süreçte yanlış yaptı ve bu yanlışa devam ediyor. Hatip Dicle hakkında karar kesinleşti. 22 Mart ile 12 Nisan tarihlerinde karar ve başvuru tarihlerinde hata vardır. Mahkum olan birinin aday gösterilmesi, YSK ve kamuoyundan gizlenmesi doğru değildir. İyi niyetli bir yaklaşım değildir... İkinci bir husus da anayasa ve yasalar eleştirilebilir. Biz değiştirilmesini isteyebiliriz. Ama demokratik bir ülkede bunları eleştirmek ve değiştirmek demokrasi ve hukukun içinde olmalıdır. Kaos ortamına dönük eylemde bulunmak doğru olan bir yaklaşım değildir. Yaşanan gelişmelerden doğru yaklaşımın benimsenmediğini görüyoruz. Biz yeniden TBMMʹde çalışmaya devam etmelerini talep ediyoruz... Biz AK Parti olarak birçok konuya karşı mücadele ettik. Sürekli Hukuk sınırları içerisinde kaldık. 2011ʹe geldiğimiz bu noktada demokrasi ve sivil siyasetin alanı genişlemiştir. Biz bütün partileri bütün seçilen vekilleri önemsiyoruz. Bu öneme binaen Türkiyemizin adımlar atması konusunda herkesi davet ediyoruz. BDPʹnin her seferinde ortaya sürdüğü şiddet çağrısı doğru değildir. Yanlış yaptıklarını düşünüyoruz. AK Parti zorluklar karşısında tehdit etmemiştir siyasette mücadele etmiştir. 12 Haziranʹdan sonra karşımızda iyi bir fırsat durmaktadır. Meclisin tanınmaması ve boykot söylemi yeni döneme gölge düşürmektedir... Hatip Dicleʹde açık bir adaylık engeli biliyor. Kendi, avukatı, ailesi biliyor. Açık engel var ama bu engele rağmen adaylık yapılıyor. Erdoğan olayında adaylık heliyeti var. Dicleʹde yok. TBMMʹde temsilin nasıl olacağı iç tüzük ile tespit edildi. Bir parti grubunun gelmemiş olması parlemento çalışmalarını engellemez. Anayasa ve iç tüzüğe aykırı durum yoksa çalışmalarını sürdürür