Demirtaş: Beni ortadan kaldırmak istiyorlar

Başbakan Davutoğluʹnun Akil İnsanlar toplantısında yol haritasının HDP ve Kandil ile paylaşıldığı yönündeki sözlerini Selahattin Demirtaş yalanladı. Al Jazeera Türkʹe konuşan Demirtaş, "Yol haritası ne benimle paylaşıldı ne de heyetle" dedi. İsmi üzerinden büyük bir hiçleştirme kampanyası yürütüldüğünü söyleyen Selahattin Demirtaş, olay yaratcak şu açıklamayı yaptı: "Şahsen beni bir siyasi figür olarak ortadan kaldırmak için bunları yapıyorlar." HDP KANDİLʹE GÖTÜRDÜ ONAY ALDI İDDİASI Akil İnsanlar ile Başbakan Ahmet Davutoğluʹnun buluşmasından dışarı yansıyan haberlerden biri de Başbakan Davutoğluʹnun HDP ile ilgili sözleri oldu. Âkil adam heyetinde yer alan Yıldıray Oğur, Türkiye gazetesindeki yazısında, Başbakanʹın, kendisiyle görüşen İmralı heyetinin de HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaşʹın da verdikleri sözleri tutmadığını söylediğini yazdı. Yazıya göre Davutoğlu toplantıda HDP heyetinin yol haritasını Eylül ayı başında Kandilʹe götürdüğünü ve onay aldığını anlattı. SELAHATTİN DEMİRTAŞ: YALAN Al Jazeeraʹden Gonca Şenayʹa konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğluʹnun Eylül ayı başında yol haritasının Kandilʹe götürüldüğü şeklindeki sözlerinin gerçekleri yansıtmadığını belirtti: "Yol haritası bizimle paylaşılacaktı. Yalan, bize yol haritası filan verilmedi. Yalan. Heyetimiz böyle bir çalışma yapmadı. Yalanlar üzerine bir süreç yürür mü? Başbakan bunu söylediyse yanlış. Ne benimle paylaştı yol haritasını ne de ne heyet ile. Heyet de ayrıca bir açıklama yapacak. Güvensizliği derinleştiren bir psikolojik savaş mekanizması yürütüyorlar." ÖCALANʹA VERİLEN SÖZ TUTULMADI Hükümetin izlediği politikayı, "güven artırıcı bir duruş değil" sözleriyle tanımlayan Selahattin Demirtaş, görüşmelerin açıklanmayan ayrıntılarıyla ilgili sorusuna ise, "Biz her şeyi açıklayamayız" sözleriyle yanıt verdi: "Birçok yalan şey yazılıyor. Bazı gerçekleri açıklayacağız, bazılarını ise açıklayamayacağız. Müzakere süreçlerinde her şey kamuoyunun bilgisi dahilinde gerçekleşmez. Buna sığınarak bizi zor durumda bırakmaya çalışmasınlar. Bize karşı bu dili kullananlar kendi verdikleri sözün hangi birini tuttular? Mesela defalarca bize gazetecilerden, akil insanlardan oluşan genişletilmiş bir heyet İmralıʹya gidecek sözü verdiler, hem bize hem de İmralıʹda Sayın Abdullah Öcalanʹa. 1 yıldır bunu söylüyorlar, Yaptılar mı? Yok. Hasta tutukluların hemen serbest bırakılacağını söylediler, belki 30 defa verdiler. Bize samimiyetsiz, ikiyüzlü diyenlerin verdiği sözü tutmuyor diyenler, bunlara bir baksınlar."