deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Başbakan Erdoğan Finali orada yapacak!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.07.2014 - 04:55, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Başbakan Erdoğan Finali orada yapacak!

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben merkezli olmayınca da başarı geldi. Eğer ben merkezli olsaydı, biz bu başarıyı sağlayamazdık. Kaldı ki biz hep bir ortak akıl çalıştırdık, kolektif akılla buralara geldik" dedi. Başbakan Erdoğan, Atv ve A Haber ortak yayınındaki "Başbakan ile Gündem Özel" programında soruları yanıtladı. IŞİD, Irak, Suriye ve Afganistanʹda yaşananlara atıfta bulunularak "müthiş bir Amerika fiyaskosu"nun olduğu ve buna yönelik değerlendirmesi sorulması üzerine Erdoğan, "IŞİDʹin, Nusraʹnın, El Kaideʹnin ne konumda olduğunu, bunu ABD sürekli olarak söyledi. Ama bunlara müdahaleye gelince ABD hiçbir zaman bunun bir kenarında yer almadı" diye konuştu. ABDʹnın Irakʹtan çekildiğini hatırlatan Erdoğan, "Ben, (ABD Başkan Yardımcısı) Biden ile defaatle görüştüm. Şu anda bakın hala (Irak Başbakanı) Maliki işi elinde tutuyor. Neyse sonunda meclis başkanı seçildi. Şu anda cumhurbaşkanı seçilmesi süreci var. Hala maalesef bu noktada cumhurbaşkanının seçimi olmadığı için hükümeti kurma görevi de verilemiyor. Şu anda tabi Malikiʹden bütün oradaki taraflar, yani Malikiʹnin kendi dar bir çerçevesi var, onun dışında herkes şikayetçi ve değişmesini istiyorlar" diye konuştu. "Maliki ABDʹnin getirdiği adam" denilmesi üzerine Erdoğan, "Şimdi o da istiyor değişmesini öyle bir noktaya geldi" dedi. "Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz" Musulʹdaki Türkiye konsolosluğuna düzenlenen baskının ardından rehin alınan konsolosluk çalışanlarının durumuna ilişkin soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz. Burada tahrik edemeyiz. Böyle bir tahrikin neticesinde oradaki vatandaşlarımızdan herhangi birinin başına herhangi bir şey gelirse bu bizi ciddi manada üzer" ifadesini kullandı. Bu konudaki yol haritalarının belli olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Karşı taraftan aldığımız mesajlar var, bizim onlara ilettiğimiz dolaylı yollardan mesajlar var. Temennim o dur ki bir an önce inşallah sağ salim, bu vatandaşlarımızı Türkiyeʹye alabilmek" dedi. Profesyonel ordu Türkiyeʹnin profesyonel orduya geçemediği belirtilerek, cumhurbaşkanı olunca bu konuya hızlı bir şekilde çözüm getirmesinin istenilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, "Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaparız, yaptırırız" dedi. Bunları zaman zaman haftalık görüşmelerinde Genelkurmay Başkanı ile ele aldıklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bizim ordumuz bir yerde yarı profesyonel diyebiliriz. Neden ʹyarı profesyonelʹ diyorum? Şu anda TSKʹda subay, astsubay bütün bunların sayısını aldığımız zaman rakam küçümsenmeyecek derecede ciddi. Buna bir de jandarmayı katarsanız rakam daha da yükselir. Şimdi burada yapılması gereken tam profesyonel orduya gittiğinizde, burada bize ne kadar profesyonel orduda eleman lazım. Bunların tespiti gerekir. Bu 250 bin mi, 350 bin mi, 400 bin mi? Bu rakamlar zaten şu anda var. Bunun adımını yani kesinleştirip atmak lazım. Türkiye böyle bir adımı attığı zaman, yani ben de katılıyorum hakikaten profesyonel orduyla bu iş çok daha farklı bir yere gelir. Fakat bir şeyi kaybederiz. Nedir o? Askerlik denilen bu mesleğin gençliğimize kazandırdığı bazı şeyler de var, bunları da görmek lazım. Bir defa disipline etmek, belli bir ahlakı verebilmek bu da orada verilebilen şeyler." Erdoğan, askerlik süresinin düştüğünü de hatırlattı. "Ben profesyonel ordu noktasında olumsuz değilim" Orduların teknik donanımın önemli olduğu belirtilerek, "Füze geldiği zaman Hollandaʹdan uzman getiriyoruz, bir yanlışlık var askerlik sisteminde" denilmesi üzerine Erdoğan, Türkiyeʹde Patriot sistemlerinin kullanılmadığını vurguladı. "Çünkü Patriot füzesi pahalı" denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi: "Pahalı değil, istesek alırız o bizim için problem değil. Ama bizim işimizi gören değildir. Şu anda NATO bunu buraya getirmiştir. NATOʹnun bunu buraya getirme sebebiyle de o sistemin kullanıcıları orada kuracaktır. Mesela biz şu anda füzeyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim şu anda 150 kilometreyi vuran füzemiz var. Şu anda 200-250 bunların üzerinde de çalışmalarımızı yapıyoruz. Ama biz şimdi çok daha farklı bir düşüncenin içindeyiz. Onun da çalışmaları şu anda hızla devam ediyor. İnşallah kısa zamanda bunu çok daha farklı bir noktaya taşıyacağız. Ben profesyonel ordu noktasında olumsuz değilim. Bu konuyla ilgili olarak yine ilgili merciler, tabii ki bu konuda TSK, MSB, hükümetimiz olsun müşterek çalışmalar içine girmek suretiyle buna ne kadar zamanda dönüşebiliriz, girebiliriz..." Jandarmanın durumu "Jandarmanın yerinin artık belli olması lazım" ifadesini kullanan Erdoğan, jandarmanın tamamen İçişleri Bakanlığı bünyesinde mi yoksa özlük hakları gibi bazı konularda farklı bir yerde mi olacağının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunların tabii böyle yürümesi mümkün değil. Onun için bu tamamıyla bence yeni Türkiyeʹnin yeni çözümleri arasında. Burada şöyle değerlendirebiliriz, ʹJandarma bundan böyle şu tarihten itibaren tamamıyla İçişleri Bakanlığıʹna devredilmiştirʹ deyip. Çünkü Türkiyeʹde 30 büyükşehrimiz var. 30 büyükşehirde, olayı polislerle salt olarak çözemezsiniz. Burada jandarma da buna katıldığı anda diğer vilayetler de dahil, hatta beldeler hepsi artık tamamen İçişleri Bakanlığıʹnın kontrolü altına girer. Sınırlar da artık tamamıyla Kara Kuvvetleri görevini yapar. Bunlar Genelkurmay Başkanı ile aramızda konuşuluyor. Yeni bir yapılanma meselesi." MİTʹin konumu "TİBʹin kapatılması ve işlevin MİT tarafından görülmesine" yönelik açıklamaları hatırlatılarak, "MİT, başbakanına mı cumhurbaşkanına mı bağlı olacak" denilmesi üzerine Erdoğan, MİTʹin başbakana bağlı olduğunu ama cumhurbaşkanından da "kopuk olmadığını" söyledi. Cumhurbaşkanının her bilgiyi MİTʹten alabildiğini ifade eden Erdoğan, "Yani cumhurbaşkanına kalkıp da MİT, ʹBen size bilgi verememʹ diyemez. Bütün bilgileri yine birinci derecede cumhurbaşkanına vermek durumundadır. Ama yine aynı şekilde başbakana da gelir bilgileri verir" dedi. "Cumhurbaşkanımızla bu konuların hepsini biz Aʹdan Zʹye görüştük" "Abdullah Gül ile sizin nasıl bir yol arkadaşlığı içinde olduğunuzu bilmeyenler bunu özellikle yapıyorlar. Sanki Sayın Gülʹün ileride yeni bir parti kurmak gibi bir niyeti varmış gibi. Hiç aranızda böyle bir konuşma geçti mi" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Bunlar tabi bilenler de yapıyor aynı şeyi, bilmeyenler de yapıyor. Yani bilenler bu hareketin geleceğini maalesef hesaba iyi katmıyor, bilmeyenler de bizim zaten münasebetimizi bilmeden böyle bir şeyin içerisine giriyor. Tabi ben hep şu tehlikeden korktum, yani insan olarak hepimiz nefis taşıyoruz, yani birilerinin tahriki, birilerinin teşvikiyle, yani Allah muhafaza böyle bir yanlışın içine düşülebilir ki bu çok büyük bir tehlike olur. Bundan parti de kaybeder, ülke de kaybeder. Ben cumhurbaşkanımızla bu konuların hepsini biz Aʹdan Zʹye görüştük. Ama şu anda bizim için en önemli dönem şu ara dönem. Bu ara dönemin de süresi zaten 10 ay. 10 aylık süreden sonra zaten cumhurbaşkanımızın siyasete geri dönme gibi bir arzusunun olması halinde buna AK Parti içinde kimse ʹNiye dönüyorsunʹ demez, ʹdönmeʹ demez. Böyle bir şey zaten mümkün değil. Ama ara dönem için böyle bir tahrik olayının içine birilerinin girmesini doğrusu yanlış bulurum." "Biz partimizi kurarken olaya şöyle baktık; hiçbir zaman ben esaslı kurmadık, biz esaslı kurduk" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ben merkezli olmayınca da başarı geldi. Eğer ben merkezli olsaydı, biz bu başarıyı sağlayamazdık. Kaldı ki biz hep bir ortak akıl çalıştırdık, kolektif akılla buralara geldik. Eğer bu kolektif akıl bizde çalışmaz olsaydı, biz bu neticeyi alamazdık ve bizim istişaresiz, böyle önemli konularda, tarihi dönemeçlerde atmadığımız adım yoktur. Mesela bizim o 27 Nisan olayında, biz gece sabahlara kadar arkadaşlarla konuşmamızı yaptık, ʹyarınki metin nasıl olacak, bu metni kim okuyacakʹ, hepsi, Aʹdan Zʹye bunları konuşmuşuzdur. Biz kabine oluşumlarında falan hepsinde yine istişarelerimizi yaparak bu adımları atmışızdır. Nedir, zaman zaman tabi istişare etmediğimiz yerler de olmuştur. Oralarda da tabi başbakanın tabii ki kendi tasarrufu olacaktır. Bunun aksini söylemek mümkün değil. Orada da o tasarrufu hakikaten biz de kullandık." Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülʹün başarılı bir cumhurbaşkanlığı dönemi geçirdiği hatırlatılarak, "İkinizin cumhurbaşkanı ve başbakan olarak yarattığı sinerji ülkeyi bugüne taşıdı. Bundan sonra da bunun bozulmasını beklemek bence hayalcilik" ifadesi üzerine, "Tabi, harekete şey olanlar, yani buna ʹdüşman olanlarʹ diyeceğim artık, bu tür tezgahların içine girebilirler. Eğer samimi olanlar varsa onlar da zaten böyle bir yanlış ne konuşurlar ne de böyle bir şeye girişirler. Şu anda bizim hedefimizde tek şey var önce şu cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak. Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanıldıktan sonra tabii ki burada cumhurbaşkanının tasarrufu olacaktır ama şu da bilinmelidir ki bu cumhurbaşkanı yine ben merkezli hareket etmez" diye konuştu. "Genel müdürlükten genel başkanlığa daha terfi edemedi" Savaş Ayʹın hazırladığı program görüntülerinin yayınlanmasının ardından, "Geçmişe mazi derler şimdi Sayın Kılıçdaroğlu artık Cumhuriyet Halk Partisiʹnin Genel Başkanı olduğuna göre, SSK falan ayrıntı haline geldi. O görevi düzeltmek size düştü galiba" ifadesi üzerine Erdoğan, "Hamdolsun biz düzelttik, büyük oranda düzelttik. Fakat şuradaki çelişkileri görüyorsunuz; ʹ10 yıl önce daha iyiydi elbette ama şimdi nüfus arttıʹ diyor. Nüfusun arttıysa sen de yatak kapasitelerini artır, senin görevin ne, genel müdürsün, bu işleri yapman lazım" değerlendirmesinde bulundu. "Siz o yüzden mi Sayın Kılıçdaroğluʹna ʹCumhuriyet Halk Partisi genel müdürüʹ diyorsunuz" sorusuna ise Başbakan Erdoğan, "Evet. Çünkü genel müdürlükten genel başkanlığa daha terfi edemedi, hala orada" yanıtını verdi. Görüntülerde başka olayların da yer aldığını ancak gösterilmediğini söyleyen Erdoğan, "Aynı şekilde oradaki mesela o galoşlar falan onların hali, parayla satılıyor galoşlar, o gördükleriniz. Şimdi hamdolsun böyle bir şey yok, bunlar bitti artık. O serum şişelerinin konduğu çöp kovasının halini görüyorsunuz. Yani böyle bir odada bu tür şeyler olabilir mi? Siz şimdi gidin bakalım şu anda hamdolsun bizim hastanelerimizde şu anda devletin hastanelerinde böyle bir şey göremezsiniz" dedi. Final Konyaʹda Seçimlere az bir süre kaldığı hatırlatılarak, kaç şehre gideceğinin sorulması üzerine ise Erdoğan, şu ana kadar 13 şehre ve 4 büyük ilçeye gittiğini anımsatarak, "Büyükşehirlerin tamamına inşallah gideceğim. 30 büyükşehir var, bayram sonrası zaten günde ikiye çıkarmak suretiyle son gün tek Konyaʹyı yapacağız, final orada olacak, o şekilde bitireceğiz. Son pazar, yani seçim öncesi pazar Kocaeli ve İstanbul var. Final Konya, seçimin arifesini de Konyaʹda yapacağız. Böylece büyükşehirlerin tamamına gittiğim gibi birkaç da bu arada küçük şehre gittim Tokat gibi ki gerçekten görülmeye değerdi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben merkezli olmayınca da başarı geldi. Eğer ben merkezli olsaydı, biz bu başarıyı sağlayamazdık. Kaldı ki biz hep bir ortak akıl çalıştırdık, kolektif akılla buralara geldik" dedi. Başbakan Erdoğan, Atv ve A Haber ortak yayınındaki "Başbakan ile Gündem Özel" programında soruları yanıtladı. IŞİD, Irak, Suriye ve Afganistanʹda yaşananlara atıfta bulunularak "müthiş bir Amerika fiyaskosu"nun olduğu ve buna yönelik değerlendirmesi sorulması üzerine Erdoğan, "IŞİDʹin, Nusraʹnın, El Kaideʹnin ne konumda olduğunu, bunu ABD sürekli olarak söyledi. Ama bunlara müdahaleye gelince ABD hiçbir zaman bunun bir kenarında yer almadı" diye konuştu. ABDʹnın Irakʹtan çekildiğini hatırlatan Erdoğan, "Ben, (ABD Başkan Yardımcısı) Biden ile defaatle görüştüm. Şu anda bakın hala (Irak Başbakanı) Maliki işi elinde tutuyor. Neyse sonunda meclis başkanı seçildi. Şu anda cumhurbaşkanı seçilmesi süreci var. Hala maalesef bu noktada cumhurbaşkanının seçimi olmadığı için hükümeti kurma görevi de verilemiyor. Şu anda tabi Malikiʹden bütün oradaki taraflar, yani Malikiʹnin kendi dar bir çerçevesi var, onun dışında herkes şikayetçi ve değişmesini istiyorlar" diye konuştu. "Maliki ABDʹnin getirdiği adam" denilmesi üzerine Erdoğan, "Şimdi o da istiyor değişmesini öyle bir noktaya geldi" dedi. "Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz" Musulʹdaki Türkiye konsolosluğuna düzenlenen baskının ardından rehin alınan konsolosluk çalışanlarının durumuna ilişkin soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz. Burada tahrik edemeyiz. Böyle bir tahrikin neticesinde oradaki vatandaşlarımızdan herhangi birinin başına herhangi bir şey gelirse bu bizi ciddi manada üzer" ifadesini kullandı. Bu konudaki yol haritalarının belli olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Karşı taraftan aldığımız mesajlar var, bizim onlara ilettiğimiz dolaylı yollardan mesajlar var. Temennim o dur ki bir an önce inşallah sağ salim, bu vatandaşlarımızı Türkiyeʹye alabilmek" dedi. Profesyonel ordu Türkiyeʹnin profesyonel orduya geçemediği belirtilerek, cumhurbaşkanı olunca bu konuya hızlı bir şekilde çözüm getirmesinin istenilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, "Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaparız, yaptırırız" dedi. Bunları zaman zaman haftalık görüşmelerinde Genelkurmay Başkanı ile ele aldıklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bizim ordumuz bir yerde yarı profesyonel diyebiliriz. Neden ʹyarı profesyonelʹ diyorum? Şu anda TSKʹda subay, astsubay bütün bunların sayısını aldığımız zaman rakam küçümsenmeyecek derecede ciddi. Buna bir de jandarmayı katarsanız rakam daha da yükselir. Şimdi burada yapılması gereken tam profesyonel orduya gittiğinizde, burada bize ne kadar profesyonel orduda eleman lazım. Bunların tespiti gerekir. Bu 250 bin mi, 350 bin mi, 400 bin mi? Bu rakamlar zaten şu anda var. Bunun adımını yani kesinleştirip atmak lazım. Türkiye böyle bir adımı attığı zaman, yani ben de katılıyorum hakikaten profesyonel orduyla bu iş çok daha farklı bir yere gelir. Fakat bir şeyi kaybederiz. Nedir o? Askerlik denilen bu mesleğin gençliğimize kazandırdığı bazı şeyler de var, bunları da görmek lazım. Bir defa disipline etmek, belli bir ahlakı verebilmek bu da orada verilebilen şeyler." Erdoğan, askerlik süresinin düştüğünü de hatırlattı. "Ben profesyonel ordu noktasında olumsuz değilim" Orduların teknik donanımın önemli olduğu belirtilerek, "Füze geldiği zaman Hollandaʹdan uzman getiriyoruz, bir yanlışlık var askerlik sisteminde" denilmesi üzerine Erdoğan, Türkiyeʹde Patriot sistemlerinin kullanılmadığını vurguladı. "Çünkü Patriot füzesi pahalı" denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi: "Pahalı değil, istesek alırız o bizim için problem değil. Ama bizim işimizi gören değildir. Şu anda NATO bunu buraya getirmiştir. NATOʹnun bunu buraya getirme sebebiyle de o sistemin kullanıcıları orada kuracaktır. Mesela biz şu anda füzeyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim şu anda 150 kilometreyi vuran füzemiz var. Şu anda 200-250 bunların üzerinde de çalışmalarımızı yapıyoruz. Ama biz şimdi çok daha farklı bir düşüncenin içindeyiz. Onun da çalışmaları şu anda hızla devam ediyor. İnşallah kısa zamanda bunu çok daha farklı bir noktaya taşıyacağız. Ben profesyonel ordu noktasında olumsuz değilim. Bu konuyla ilgili olarak yine ilgili merciler, tabii ki bu konuda TSK, MSB, hükümetimiz olsun müşterek çalışmalar içine girmek suretiyle buna ne kadar zamanda dönüşebiliriz, girebiliriz..." Jandarmanın durumu "Jandarmanın yerinin artık belli olması lazım" ifadesini kullanan Erdoğan, jandarmanın tamamen İçişleri Bakanlığı bünyesinde mi yoksa özlük hakları gibi bazı konularda farklı bir yerde mi olacağının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunların tabii böyle yürümesi mümkün değil. Onun için bu tamamıyla bence yeni Türkiyeʹnin yeni çözümleri arasında. Burada şöyle değerlendirebiliriz, ʹJandarma bundan böyle şu tarihten itibaren tamamıyla İçişleri Bakanlığıʹna devredilmiştirʹ deyip. Çünkü Türkiyeʹde 30 büyükşehrimiz var. 30 büyükşehirde, olayı polislerle salt olarak çözemezsiniz. Burada jandarma da buna katıldığı anda diğer vilayetler de dahil, hatta beldeler hepsi artık tamamen İçişleri Bakanlığıʹnın kontrolü altına girer. Sınırlar da artık tamamıyla Kara Kuvvetleri görevini yapar. Bunlar Genelkurmay Başkanı ile aramızda konuşuluyor. Yeni bir yapılanma meselesi." MİTʹin konumu "TİBʹin kapatılması ve işlevin MİT tarafından görülmesine" yönelik açıklamaları hatırlatılarak, "MİT, başbakanına mı cumhurbaşkanına mı bağlı olacak" denilmesi üzerine Erdoğan, MİTʹin başbakana bağlı olduğunu ama cumhurbaşkanından da "kopuk olmadığını" söyledi. Cumhurbaşkanının her bilgiyi MİTʹten alabildiğini ifade eden Erdoğan, "Yani cumhurbaşkanına kalkıp da MİT, ʹBen size bilgi verememʹ diyemez. Bütün bilgileri yine birinci derecede cumhurbaşkanına vermek durumundadır. Ama yine aynı şekilde başbakana da gelir bilgileri verir" dedi. "Cumhurbaşkanımızla bu konuların hepsini biz Aʹdan Zʹye görüştük" "Abdullah Gül ile sizin nasıl bir yol arkadaşlığı içinde olduğunuzu bilmeyenler bunu özellikle yapıyorlar. Sanki Sayın Gülʹün ileride yeni bir parti kurmak gibi bir niyeti varmış gibi. Hiç aranızda böyle bir konuşma geçti mi" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "Bunlar tabi bilenler de yapıyor aynı şeyi, bilmeyenler de yapıyor. Yani bilenler bu hareketin geleceğini maalesef hesaba iyi katmıyor, bilmeyenler de bizim zaten münasebetimizi bilmeden böyle bir şeyin içerisine giriyor. Tabi ben hep şu tehlikeden korktum, yani insan olarak hepimiz nefis taşıyoruz, yani birilerinin tahriki, birilerinin teşvikiyle, yani Allah muhafaza böyle bir yanlışın içine düşülebilir ki bu çok büyük bir tehlike olur. Bundan parti de kaybeder, ülke de kaybeder. Ben cumhurbaşkanımızla bu konuların hepsini biz Aʹdan Zʹye görüştük. Ama şu anda bizim için en önemli dönem şu ara dönem. Bu ara dönemin de süresi zaten 10 ay. 10 aylık süreden sonra zaten cumhurbaşkanımızın siyasete geri dönme gibi bir arzusunun olması halinde buna AK Parti içinde kimse ʹNiye dönüyorsunʹ demez, ʹdönmeʹ demez. Böyle bir şey zaten mümkün değil. Ama ara dönem için böyle bir tahrik olayının içine birilerinin girmesini doğrusu yanlış bulurum." "Biz partimizi kurarken olaya şöyle baktık; hiçbir zaman ben esaslı kurmadık, biz esaslı kurduk" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ben merkezli olmayınca da başarı geldi. Eğer ben merkezli olsaydı, biz bu başarıyı sağlayamazdık. Kaldı ki biz hep bir ortak akıl çalıştırdık, kolektif akılla buralara geldik. Eğer bu kolektif akıl bizde çalışmaz olsaydı, biz bu neticeyi alamazdık ve bizim istişaresiz, böyle önemli konularda, tarihi dönemeçlerde atmadığımız adım yoktur. Mesela bizim o 27 Nisan olayında, biz gece sabahlara kadar arkadaşlarla konuşmamızı yaptık, ʹyarınki metin nasıl olacak, bu metni kim okuyacakʹ, hepsi, Aʹdan Zʹye bunları konuşmuşuzdur. Biz kabine oluşumlarında falan hepsinde yine istişarelerimizi yaparak bu adımları atmışızdır. Nedir, zaman zaman tabi istişare etmediğimiz yerler de olmuştur. Oralarda da tabi başbakanın tabii ki kendi tasarrufu olacaktır. Bunun aksini söylemek mümkün değil. Orada da o tasarrufu hakikaten biz de kullandık." Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülʹün başarılı bir cumhurbaşkanlığı dönemi geçirdiği hatırlatılarak, "İkinizin cumhurbaşkanı ve başbakan olarak yarattığı sinerji ülkeyi bugüne taşıdı. Bundan sonra da bunun bozulmasını beklemek bence hayalcilik" ifadesi üzerine, "Tabi, harekete şey olanlar, yani buna ʹdüşman olanlarʹ diyeceğim artık, bu tür tezgahların içine girebilirler. Eğer samimi olanlar varsa onlar da zaten böyle bir yanlış ne konuşurlar ne de böyle bir şeye girişirler. Şu anda bizim hedefimizde tek şey var önce şu cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak. Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanıldıktan sonra tabii ki burada cumhurbaşkanının tasarrufu olacaktır ama şu da bilinmelidir ki bu cumhurbaşkanı yine ben merkezli hareket etmez" diye konuştu. "Genel müdürlükten genel başkanlığa daha terfi edemedi" Savaş Ayʹın hazırladığı program görüntülerinin yayınlanmasının ardından, "Geçmişe mazi derler şimdi Sayın Kılıçdaroğlu artık Cumhuriyet Halk Partisiʹnin Genel Başkanı olduğuna göre, SSK falan ayrıntı haline geldi. O görevi düzeltmek size düştü galiba" ifadesi üzerine Erdoğan, "Hamdolsun biz düzelttik, büyük oranda düzelttik. Fakat şuradaki çelişkileri görüyorsunuz; ʹ10 yıl önce daha iyiydi elbette ama şimdi nüfus arttıʹ diyor. Nüfusun arttıysa sen de yatak kapasitelerini artır, senin görevin ne, genel müdürsün, bu işleri yapman lazım" değerlendirmesinde bulundu. "Siz o yüzden mi Sayın Kılıçdaroğluʹna ʹCumhuriyet Halk Partisi genel müdürüʹ diyorsunuz" sorusuna ise Başbakan Erdoğan, "Evet. Çünkü genel müdürlükten genel başkanlığa daha terfi edemedi, hala orada" yanıtını verdi. Görüntülerde başka olayların da yer aldığını ancak gösterilmediğini söyleyen Erdoğan, "Aynı şekilde oradaki mesela o galoşlar falan onların hali, parayla satılıyor galoşlar, o gördükleriniz. Şimdi hamdolsun böyle bir şey yok, bunlar bitti artık. O serum şişelerinin konduğu çöp kovasının halini görüyorsunuz. Yani böyle bir odada bu tür şeyler olabilir mi? Siz şimdi gidin bakalım şu anda hamdolsun bizim hastanelerimizde şu anda devletin hastanelerinde böyle bir şey göremezsiniz" dedi. Final Konyaʹda Seçimlere az bir süre kaldığı hatırlatılarak, kaç şehre gideceğinin sorulması üzerine ise Erdoğan, şu ana kadar 13 şehre ve 4 büyük ilçeye gittiğini anımsatarak, "Büyükşehirlerin tamamına inşallah gideceğim. 30 büyükşehir var, bayram sonrası zaten günde ikiye çıkarmak suretiyle son gün tek Konyaʹyı yapacağız, final orada olacak, o şekilde bitireceğiz. Son pazar, yani seçim öncesi pazar Kocaeli ve İstanbul var. Final Konya, seçimin arifesini de Konyaʹda yapacağız. Böylece büyükşehirlerin tamamına gittiğim gibi birkaç da bu arada küçük şehre gittim Tokat gibi ki gerçekten görülmeye değerdi" diye konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.