deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Erdoğan ˮYerleyeksan olacaklarˮ

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 08.04.2014 - 16:19, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Erdoğan ˮYerleyeksan olacaklarˮ

İŞTE O YAZIDAN BAZI BÖLÜMLER Başbakan 24 gazeteciye gündemi değerlendirdi: Bin 394 belediyenin 821ʹini biz kazandık. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra sorumluluklar farklı olacak. Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen bir cumhurbaşkanı... İşte güneşli bir pazar günü Adile Sultanʹın adını taşıyan bu sarayda (Not: Sosyal tesislerini 1927ʹden bu yana İstanbulʹun en gözde mekanlarından olan Borsa Restaurant işletiyor) öğle yemeği için bir araya geldik. Kimler? Sayayım. Başbakan Erdoğan, kurmayları (Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, danışmanlar Yalçın Akdoğan, Şenol Kazancı, Yiğit Bulut, Mustafa Varank, Aydın Ünal, Ertan Aydın) ve toplam 24 gazeteci. "U" şeklinde düzenlenmiş masalarda önceden belirlenmiş yerlerimize oturduk. Başbakan Erdoğan, "Önce bir şeyler yiyelim, sonra sohbet ederiz" dedi. SEÇİM SONUÇLARI YORUMU Çatal-kaşıkları bırakıp çaylarımızı yudumlarken Erdoğan sohbeti başlattı. Önce yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. "İyi sonuçlandı" dedi, "Tabii daha iyi olabilirdi" diye ekledi, tabloyu şöyle özetledi: "Türkiye genelinde toplam 1394 belediyenin 821ʹini biz kazandık. Bu yüzde 59ʹa tekabül ediyor. 919 ilçe belediyesinden 560ʹı AK Partiʹde. Bu da yüzde 61 ediyor. 394 belde belediyesinden 213ʹü bizde. Yüzde 54ʹe denk düşüyor. 30 büyükşehir belediyesinden 18ʹi AK Partiʹde. Bu da yüzde 60 ediyor. 51 il merkezinden 32ʹsini kazandık. Bu da aşağı-yukarı yüzde 63ʹe denk geliyor." Kendisini en çok mutlu eden sonuçlardan birkaç örnek verdi: "Ordu. Sakarya. Kocaeli, Tokat, Bayburt, Düzce, Kilis, Gümüşhane... Buraları tüm ilçeleriyle birlikte aldık. Antalyaʹyı geri aldık. Artvinʹi bir ilçe dışında tümüyle kazandık. Tabii sıfır çektiğimiz yer de var: Tekirdağ..." "Bu tablo" dedi Erdoğan, "2015 genel seçimlerinde de iyi bir sonuç alacağımızı gösteriyor..." Ekledi: "Çünkü Türkiye nüfusunun yüzde 71ʹi AK Partiʹnin yönetimindeki belediyelerde yaşıyor... İşte böyle de bir taban oluştu..." *** Ama ondan önce cumhurbaşkanlığı seçimi var. Erdoğan o konuda ne düşünüyor? Cevap: "Cumhurbaşkanıʹnı ilk kez halk seçecek. Bu bakımdan önemli. Anayasa, Cumhurbaşkanıʹnı yürütmenin başı olarak görüyor. Bu seçimden sonra sorumluluklar daha da farklı olacak. Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen, koşan, koşturan cumhurbaşkanı... Son zamanlarda muhalefet saflarından ʹSivil Cumhurbaşkanı seçilmeliʹ gibi ifadeler yükselmeye başladı. Ne demek ʹSivil Cumhurbaşkanıʹ? Partilerin adayları sivil değil mi? Ama meramları başka. Onlar ʹSivilʹ derken Ahmet Necdet Sezer emsalini kastediyorlar. Çünkü onların gözünde rahmetli Turgut Özal da, hatta Süleyman Demirel de sivil değil." ... Ve Başbakan Erdoğan yumuşak bir geçişle peş peşe mesajlarını sıralamaya başladı: Seçim sonuçları İslam dünyasında da umutların yeniden yeşermesini sağladı. Gelen mesajlar öyle. Biliyorsunuz, başta Mısır ve Suriye olmak üzere İslam ülkelerinde bir umutsuzluk rüzgârı esmeye başlamıştı. 30 Martʹta oluşan ittifaka rağmen, halkın sağduyusu sayesinde farklı bir tablo ortaya çıktı. Ama kirli işbirliği, kara kampanya bundan sonra da sürecek. Elbette tedbirlerimizi alacağız. Bizim ʹUbudiyetimizʹ (Not: Kulluk) Kurʹanʹa dayanır. Biz Allahʹa ve Resulʹüne itaatten başkasını bilmeyiz. Bir kula kulluk etmeye kalkışmak, bize ters gelir. Pensilvanya, şu, bu... Allah korusun. ʹDAHA DA KAÇACAKLAR...ʹ Miraç, rüyalar, Peygamberʹi kamyonete bindirmeye kalkışmalar, saçmasapan şeyler... Bir şeyler yapmak zorundayız. Çünkü ümmet parçalanıyor, aileler dağılıyor. ʹşunu yapmazsan boşarımʹ noktasına gelen aileler var. ʹBen bir anda kesip atamamʹ diyen hanımlar var. Behey hanım, senin beynin, aklın, idrakin yok mu? Bu komplolar 17 Aralıkʹta başlamadı. Onun öncesinde Gezi eylemleri var. Onun öncesinde Anayasa referandumunun ardından yargıda oluşan yapı var. Anayasa Mahkemesi önünde gözü kapalı bir kadın heykeli var. Ama bu(nlar) öyle değil. O yüzden neleri var, neleri yoksa inceleniyor. Eskiden hakaret davalarında lehimize karar verenler şimdi aleyhte karar alıyorlar. Alt mahkeme bize hak veriyor, yukarıdan ʹHakaret değil, ağır eleştiriʹ gerekçesiyle dönüyor. Medyaya da sindirme davaları açıyorlar. Gazetelere tazminat davaları, kanallara yayın durdurma cezaları... Bakın; Güneydoğuʹda bazı yerlerde BDPʹye tahminlerin çok üstünde oy çıktı. Çünkü, Paralel Yapı ve işbirlikçileri ʹAK Parti dışında hangisi kuvvetliyse ona verinʹ dediler. Rehavete kapılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Takiye, yalan, yenir-yutulur olmayan iftiralar. Haremimize varıncaya kadar iftiralar atıldı. Tabii bunun bir de hesap günü var. O gün gelince hesaplaşacağız. Yerleyeksan olacaklar. Zaten kaçan kaçana... Pensilvanyaʹya, New Yorkʹa, Brükselʹe... Daha da kaçacaklar. Twitter konusunda maalesef kendi arkadaşlarımla bile aynı çizgide olamadık. ʹÖzgürlükʹ diyorlar. Değil, ticaret. Çünkü hepsi ticari şirket, hepsi ürünlerini pazarlıyorlar. Anayasa Mahkemesi verdiği kararla yasaları ters-yüz etti. İnsan ʹAnayasa Mahkemesiʹnde de mi Paralel Yapı varʹ diye düşünüyor. ABD de onların avukatlığına soyundu. Twitter, Facebook, YouTube... Bunların hepsi ayrıca vergi hırsızı. Ama peşlerini bırakmayacağız. Hepsinin Türkiyeʹde vergi ödemeleri gerekiyor."
İŞTE O YAZIDAN BAZI BÖLÜMLER Başbakan 24 gazeteciye gündemi değerlendirdi: Bin 394 belediyenin 821ʹini biz kazandık. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra sorumluluklar farklı olacak. Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen bir cumhurbaşkanı... İşte güneşli bir pazar günü Adile Sultanʹın adını taşıyan bu sarayda (Not: Sosyal tesislerini 1927ʹden bu yana İstanbulʹun en gözde mekanlarından olan Borsa Restaurant işletiyor) öğle yemeği için bir araya geldik. Kimler? Sayayım. Başbakan Erdoğan, kurmayları (Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, danışmanlar Yalçın Akdoğan, Şenol Kazancı, Yiğit Bulut, Mustafa Varank, Aydın Ünal, Ertan Aydın) ve toplam 24 gazeteci. "U" şeklinde düzenlenmiş masalarda önceden belirlenmiş yerlerimize oturduk. Başbakan Erdoğan, "Önce bir şeyler yiyelim, sonra sohbet ederiz" dedi. SEÇİM SONUÇLARI YORUMU Çatal-kaşıkları bırakıp çaylarımızı yudumlarken Erdoğan sohbeti başlattı. Önce yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. "İyi sonuçlandı" dedi, "Tabii daha iyi olabilirdi" diye ekledi, tabloyu şöyle özetledi: "Türkiye genelinde toplam 1394 belediyenin 821ʹini biz kazandık. Bu yüzde 59ʹa tekabül ediyor. 919 ilçe belediyesinden 560ʹı AK Partiʹde. Bu da yüzde 61 ediyor. 394 belde belediyesinden 213ʹü bizde. Yüzde 54ʹe denk düşüyor. 30 büyükşehir belediyesinden 18ʹi AK Partiʹde. Bu da yüzde 60 ediyor. 51 il merkezinden 32ʹsini kazandık. Bu da aşağı-yukarı yüzde 63ʹe denk geliyor." Kendisini en çok mutlu eden sonuçlardan birkaç örnek verdi: "Ordu. Sakarya. Kocaeli, Tokat, Bayburt, Düzce, Kilis, Gümüşhane... Buraları tüm ilçeleriyle birlikte aldık. Antalyaʹyı geri aldık. Artvinʹi bir ilçe dışında tümüyle kazandık. Tabii sıfır çektiğimiz yer de var: Tekirdağ..." "Bu tablo" dedi Erdoğan, "2015 genel seçimlerinde de iyi bir sonuç alacağımızı gösteriyor..." Ekledi: "Çünkü Türkiye nüfusunun yüzde 71ʹi AK Partiʹnin yönetimindeki belediyelerde yaşıyor... İşte böyle de bir taban oluştu..." *** Ama ondan önce cumhurbaşkanlığı seçimi var. Erdoğan o konuda ne düşünüyor? Cevap: "Cumhurbaşkanıʹnı ilk kez halk seçecek. Bu bakımdan önemli. Anayasa, Cumhurbaşkanıʹnı yürütmenin başı olarak görüyor. Bu seçimden sonra sorumluluklar daha da farklı olacak. Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen, koşan, koşturan cumhurbaşkanı... Son zamanlarda muhalefet saflarından ʹSivil Cumhurbaşkanı seçilmeliʹ gibi ifadeler yükselmeye başladı. Ne demek ʹSivil Cumhurbaşkanıʹ? Partilerin adayları sivil değil mi? Ama meramları başka. Onlar ʹSivilʹ derken Ahmet Necdet Sezer emsalini kastediyorlar. Çünkü onların gözünde rahmetli Turgut Özal da, hatta Süleyman Demirel de sivil değil." ... Ve Başbakan Erdoğan yumuşak bir geçişle peş peşe mesajlarını sıralamaya başladı: Seçim sonuçları İslam dünyasında da umutların yeniden yeşermesini sağladı. Gelen mesajlar öyle. Biliyorsunuz, başta Mısır ve Suriye olmak üzere İslam ülkelerinde bir umutsuzluk rüzgârı esmeye başlamıştı. 30 Martʹta oluşan ittifaka rağmen, halkın sağduyusu sayesinde farklı bir tablo ortaya çıktı. Ama kirli işbirliği, kara kampanya bundan sonra da sürecek. Elbette tedbirlerimizi alacağız. Bizim ʹUbudiyetimizʹ (Not: Kulluk) Kurʹanʹa dayanır. Biz Allahʹa ve Resulʹüne itaatten başkasını bilmeyiz. Bir kula kulluk etmeye kalkışmak, bize ters gelir. Pensilvanya, şu, bu... Allah korusun. ʹDAHA DA KAÇACAKLAR...ʹ Miraç, rüyalar, Peygamberʹi kamyonete bindirmeye kalkışmalar, saçmasapan şeyler... Bir şeyler yapmak zorundayız. Çünkü ümmet parçalanıyor, aileler dağılıyor. ʹşunu yapmazsan boşarımʹ noktasına gelen aileler var. ʹBen bir anda kesip atamamʹ diyen hanımlar var. Behey hanım, senin beynin, aklın, idrakin yok mu? Bu komplolar 17 Aralıkʹta başlamadı. Onun öncesinde Gezi eylemleri var. Onun öncesinde Anayasa referandumunun ardından yargıda oluşan yapı var. Anayasa Mahkemesi önünde gözü kapalı bir kadın heykeli var. Ama bu(nlar) öyle değil. O yüzden neleri var, neleri yoksa inceleniyor. Eskiden hakaret davalarında lehimize karar verenler şimdi aleyhte karar alıyorlar. Alt mahkeme bize hak veriyor, yukarıdan ʹHakaret değil, ağır eleştiriʹ gerekçesiyle dönüyor. Medyaya da sindirme davaları açıyorlar. Gazetelere tazminat davaları, kanallara yayın durdurma cezaları... Bakın; Güneydoğuʹda bazı yerlerde BDPʹye tahminlerin çok üstünde oy çıktı. Çünkü, Paralel Yapı ve işbirlikçileri ʹAK Parti dışında hangisi kuvvetliyse ona verinʹ dediler. Rehavete kapılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Takiye, yalan, yenir-yutulur olmayan iftiralar. Haremimize varıncaya kadar iftiralar atıldı. Tabii bunun bir de hesap günü var. O gün gelince hesaplaşacağız. Yerleyeksan olacaklar. Zaten kaçan kaçana... Pensilvanyaʹya, New Yorkʹa, Brükselʹe... Daha da kaçacaklar. Twitter konusunda maalesef kendi arkadaşlarımla bile aynı çizgide olamadık. ʹÖzgürlükʹ diyorlar. Değil, ticaret. Çünkü hepsi ticari şirket, hepsi ürünlerini pazarlıyorlar. Anayasa Mahkemesi verdiği kararla yasaları ters-yüz etti. İnsan ʹAnayasa Mahkemesiʹnde de mi Paralel Yapı varʹ diye düşünüyor. ABD de onların avukatlığına soyundu. Twitter, Facebook, YouTube... Bunların hepsi ayrıca vergi hırsızı. Ama peşlerini bırakmayacağız. Hepsinin Türkiyeʹde vergi ödemeleri gerekiyor."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.