Prof.Can; Gebze İMH Konferansında Kadife Darbeleri Anlattı..

Prof. Burhanettin Can; Kimse bu kavgaya sevinmesin- HABERİN TÜM FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından düzenlenen “Ortadoğu: İmkanlar ve Çıkmazlar” başlıklı konferans SEKAM Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can’ın katılımıyla Kent Meydanı Nikah Salonu’nda gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını yapan Gebze İMH Başkanı Ali Erol, Türkiye’nin tarihi ve stratejik önemi büyük bir ülke olduğunu belirterek “Dünyanın kaderini Ortadoğu, Ortadoğu’nun kaderini ise Türkiye belirleyecek. Bu ülkeyi sevenler uluslar arası güçlerin ekmeğine yağ sürmemeli. Siyasi partiler de içlerindeki çürükleri ayıklamalıdır” dedi. TÜRKİYE’DE YAŞANAN KADİFE DARBE SÜRECİDİR Nikah salonunu dolduran Gebzelilere Türkiye ve bölgede yaşanan “Kadife Darbe” süreçleriyle ilgili bir sunum yapan SEKAM (Sosyal Ekonomik Araştırmalar Merkezi) Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can, Türkiye’de 17 Aralık’tan sonra yaşanan gelişmeleri “kadife darbe” süreci olarak nitelendirdi. Prof. Dr. Can, “Yumuşak güç kullanıldığı için bu darbeleri kadife darbe olarak tanımlıyoruz. Kadife darbeler gayri memnunların ittifakıyla, şiddet içermeyen, sokak hakimiyetine dayalı, dış destekli darbelerdir. Görünür ve gizli amaçları vardır. 17 Aralık operasyonunda görünür amaç yolsuzluklara karşı savaştır. Gizli amacı siyasi iktidarı kirli göstererek düşürmeye çalışmaktır” dedi. KADİFE DARBENİN ÜÇÜNCÜ AŞAMASI Bölgede ilk kadife darbe dalgasının Sırbistan, Belarus, Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Kırgızistan, Lübnan ve Kıbrıs’ta yaşandığını belirten Prof. Dr. Burhanettin Can, Arap Baharı olarak nitelendirilen, Tunus ve Mısır’da iktidarların yıkılmasıyla sonuçlanan darbeleri ise ikinci nesil kadife darbe olarak tanımladı. Prof. Dr. Can, “Türkiye’de Reyhanlı operasyonu ve ardından Taksim/Gezi Parkı olayları ile başlayan 3. nesil kadife darbe süreci dershaneler savaşı ile ikinci aşamaya, 17 Aralık operasyonuyla da 3. aşamasına geçmiştir” dedi. ÖNÜMÜZDE ÜÇ SEÇİM VAR. HERKES BU GERİLİME HAZIR OLSUN Küresel çapta Soros ve ekibinin yönettiği kadife darbelerin genellikle beş yıllık bir süreci kapsadığını belirten Prof. Dr. Burhanettin Can, “Yerel baronlar, taşeronlar ve gayri memnunların kadife darbelerin diğer ayağını oluşturuyor. Türkiye olarak en ciddi sıkıntımız önümüzde üç seçim var. Herkes bu gerilime hazır olsun. Karşı karşıya kaldığımız tehlike sadece siyasi iktidarın halledebileceği bir mesele değildir. Biz küresel bir güç değiliz. Her cephede savaşmak başarılı bir siyaset değildir. Küresel harekete karşı birleşik cephe hareketi kurulmalıdır. Onun için Türkiye’deki kavgayı bir an önce durdurmalıyız. Rabbimizin emri gereği kardeşlerimiz arasındaki kavgada aralarını bulup düzelmeliyiz. Yangına körükle gitmeyelim. Adaletli şahitler olalım” diye konuştu. DÜNYADA ÇATIŞAN GÜÇLER Dünyada, bölgede ve ülkemizde yaşanan olayları küresel bir bakış açısına sahip olmadan çözümlemenin mümkün olmadığını belirten Prof.Dr. Burhanettin Can, “Dünyada yedi büyük güç çatışıyor. Bunlar NATO-ABD VE AB, Vatikan-Hristiyanlık, BRİC ülkeleri, uluslar arası sermaye, Çin, Siyonizm ve İslam’dır. ABD’deki yeni ittifak Neocon-Siyonist ittifakıdır. Bunlar Obama ve VASP’çıları bloke etmeye çalışıyorlar. Ortak paydaları İslam düşmanlığıdır. Ortadoğu’da çatışan projeler ise BOP(Büyük Ortadoğu Projesi), BİP (Büyük İsrail Projesi), 2. Sevr (AB), Etnik-mezhepsel fay hattı oluşturma projesi, İslamın İslamla savaştırılması projesi, Rusya’nın sıcak denizlere açılma projesi, Şia savunma hattı projesi, Yeni Osmanlı projesi, serbest piyasa projesi, NATO’nun evrenselleştirilmesi projesidir. Sahip olduğumuz üç kimlik bize bu mücadelere stratejik üstünlük sağlıyor. Bunlar İslam kimliği, Osmanlı kimliği ve Türk kimliğidir. Batı kültürüne karşı en büyük üstünlüğümüz aile değerlerimiz ve akrabalık bağlarımızdır” dedi.