ÇAPAN: CHPʹYE GİRMEK MİTʹE GİRMEKTEN ZORDU

ÇAPAN DERS VERDİ Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, Aydın üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Birimi’nin düzenlediği “Sosyal Belediyecilik ve Liderlik’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılarak üniversite öğrencilerine ders verdi. “BUNUN ADI KENT YAĞMASIDIR” Konuşmasında Esenyurt’ta yaptıkları çalışmalardan özetler anlatan Başkan Çapan, özellikle; kültürel, imar, konut başta olmak üzere yeni yönetimin yanlışlar yaptığını söyledi. Kültürün halay çekmek, şehirleşmenin gökdelen dikmek olmadığı söyleyen Çapan, “Biz gökdelene, plazaya karşı değiliz. Ama ne kadar alana kaç konut yapıyorsun? Sıkıştırıyorsun şehri ve haksızlık yaratıyorsun. Nasıl haksızlık oluyor, onu da açıklayayım; hemen yanı başında 5 kat inşaat yapmış adamın yol hakkını kullanıyorsun, kanal hakkını kullanıyorsun, yeşil saha hakkını kullanıyorsun, park hakkını, bahçe hakkını kullanıyorsun. Kısacası kentte ne varsa hepsini yağmalıyorsun. Bunun adı kent yağmasıdır. Eğer çok gökdelen merakınız varsa, Silivri yada Kartal tarafına yapın onları” dedi. “HALAY ÇEKMEK DE KÜLTÜR OLMUŞ” Kendisinin binlerce gencin devam ettiği heykelden resim’e, bilgisayardan halk müziğine kadar 22 ayrı sanat dalında kurslar açtığını hatırlatan Başkan Çapan, “Peki yeni yönetim ne yapıyor? Kültür merkezinde toplanıyorlar, yemek yiyorlar, sonra halay çekiyorlar. Bunun adı da kültür oluyor” diyerek eleştirdi. “İNANÇ MASASI OLUŞTURACAĞIZ” Yeni dönemde en başta istihdam sorununa önem vereceklerini ve istihdam yaratacak işadamlarına yardımcı olacaklarını söyleyen Çapan, inanç ve göç meseleleri ile yakından ilgileneceklerini ifade etti. Gürbüz Çapan, “Belediyede 2 masa kuracağız. Biri inanç masası, diğeri göç masası. Bir inançla ilgili işlere bakan başkan yardımcısı, bir de göç ile ilgili işlere bakan başkan yardımcısı olacak. İnanca bakan başkan yardımcısının görevi ibadet yerlerinin temizliği, bakımı, onarımı, yeni hizmetlerin yapılması ve kullanıma sunulması gibi işler olacak. Mezhep farkı, din farkı ayırmadan, kilise ise kilise, havra ise havra olacak. Bu konuda en başarılı arkadaşımız Mustafa Sarıgül’dür, onun yaptığını bütün Türkiye’de yayacağız. “GÖÇ MASASI KURACAĞIZ” Gelelim göç masasına. Burada kente göç edenleri, kabul çalışması içersine sokacağız. Karslı bir hemşerim geliyor, 12 yıl İstanbul’da yaşıyor. Bir gün Esenyurt’a bir akraba ziyaretine gelirken Boğazı fark ediyor ve “Buraları su basmış” diyor. Adam denizin ne olduğunu bilmiyor. Bu drama son vereceğiz. İnsanlara denizi tanıtacağız. Güneşi tanıtacağız. Plajı tanıtacağız. Bu insanlara tiyatroyu tanıtacağız. Ben annemi geçenlerde tiyatroya götürdüm. Oyun bitti. Çıktık, bana dönüp “Tiyatro bu muymuş” dedi. Başka bir şey bekliyormuş. Sinemayı bilmiyorlar. Televizyon var, onun başında afyon yutmuş gibi duruyorlar. Sinemanın, anlamlı film izlemenin ne olduğunu bilmiyorlar. Biz onları resim sergilerine götüreceğiz, heykel sergisine götüreceğiz, heykelin put olmadığını göstereceğiz. Büyük müzik merkezleri kuracağız” diye konuştu. “KADINLAR ÖZGÜR OLACAK” Dr. Gürbüz Çapan üçüncü olarak ise kadınların özgürleşmesi için çalışacaklarını, bunun için de çok sayıda kreş açacaklarını ifade etti; “Belki her sokağa bir kreş yapamayız ama, o sokaklarda bir evi kreşe çevirecek ve sakinlerin çocuklarının o evde bakılmasını sağlayacağız. Bu sayede kreş evde çalışan kadın da para kazanacak, çocuğunu bırakıp çalışmaya giden kadın da ekonomik özgürlüğünü sağlamış olacak. Kadınlarımızı özgürleştireceğiz. Esenyurtʹta her çocuk bir kral, her kadın bir kraliçe olacak. Esenyurt, çocukların ve kadınların kenti olacak”. “KİMSENİN DEĞİL, ESENYURT’UN BAŞKANIYDIM” Kendisinin “Esenyurt’a Karslıları doldurdu” şeklinde eleştirildiğini fakat asıl eleştirinin bu olmadığını ifade eden Kurucu Başkan Çapan, “Karslıları getirdi” değil, “Kürtleri getirdi” diyorlar. Kürt’leri ben getirmedim. Devlet onları kovdu, evlerini barklarını yaktı, Kürt de memleketinden kaçtı. Canını zor kurtardı insanlar. İstanbul’da bir Esenyurt’a bir de Sultanbeyli’ye geldiler. Nereye gideceklerdi ki? Bebek’e mi, Yeşilköy’e mi?.. Ben mi getirdim buraya? Ben davetiye mi gönderdim? Ne yapsaydım; gelen Kürt’ü geri mi çevirseydim “sen giremezsin” diye? Ben her yurttaşa eşit davrandım. Hepsini sahiplendim. Sözün özü, ben Kürtlerin, Türklerin, Karslıların, Samsunluların değil, Esenyurt’un belediye başkanıydım” dedi. “CHP GÜNEŞİN SOFRASI, HERKESİ TOPLAYACAĞIZ” Daha sonra CHP’nin Hatay’da AKP’liyi, Ankara’da ise MHP’li aday gösterdiğini söyleyen Dr. Çapan, “Deniz Baykal döneminde partinin kapıları kapalıydı. Bir arkadaşın söylemiyle CHP’ye girmek MİT’e girmekten zordu. Üye olmak isteyene bir sürü soru soruyor ve partiye almıyorlardı. Bizi attılar. Parti meclisi kararıyla zorlukla döndük. Şimdi bu değişti. CHP kapılarını halka açtı. Herkes partiye üye olabilecek. Herkesi kucaklayacağız. İstanbul tabii ki alınacak. Bunun dışında Ankara’yı da alacağız. AKP’liyi de katacağız, MHP’liyi de katacağız, Cumhuriyetin çocuklarını toplayacağız. Burası açık duvar gazetesi, açık pano, resim... İsteyen istediğini yapacak. Burası güneşin sofrası. Herkes cebinde ne varsa alacak, gelecek, beraber yiyecek. Karaktersiz, uyduruk ne varsa kazıyıp atacağız hayatımızdan. İstanbul’un da haysiyetini iade edeceğiz, İstanbullu’nun da... Hakkımız hukukumuz olacak. Sizi hukuk koruyacak, makam - mevkii sahibi tanıdıklarınız değil. Hepimizi hukuk koruyacak” diye konuştu. Bir dinleyicinin ‘Okyanus Ötesi etkisi’ şeklinde soru sorması üzerine Dr. Çapan, “Okyanus ötesi falan değil, Türkiye’nin sorunu buradadır, burada çözeceğiz” dedi.