deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

SELİN ANAHAR DELİBALTA ANLATTI

ASAYİŞ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.05.2013 - 10:48, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

SELİN ANAHAR DELİBALTA ANLATTI

Psikolog Selin Anahar Delibalta şu bilgileri verdi; yaklaşmakta olan üniversite ve liseye giriş sınavları öğrenciler ve aileleri için heyecanlı bir süreci de beraberinde getiriyor. Hayatımızın her döneminde zaman zaman bizi korkutan ya da kaygılandıran olaylar yaşarız. Bunlardan birisi de sınavlardır. Sınav kaygısı, bir öğrencinin bilgi birimini sınavda etkin bir şekilde kullanmasını olumsuz yönde etkileyen yoğun bir kaygı olarak tarif edilebilir. Sınav kaygısı kendini farklı biçimlerde gösterebilir: Fiziksel belirtiler: Karın ağrısı, kalp atışlarında hızlanma, terleme, iştahta artma/azalma, yorgunluk ve halsizlik hissi, uyku düzeninde bozulmalar Zihinsel belirtiler: “Yapamayacağım, olmayacak, kazanamayacağım” gibi geleceğe dair olumsuz tahminler, dikkat dağınıklığı, konsantre olmakta güçlük Duygusal belirtiler: Korku, endişe, heyecan, çaresizlik, sinirlilik Davranışsal belirtiler: Kaçınma davranışları (sınav hakkında konuşmayı reddetme, ders çalışmaktan kaçınma, sınavlara girmekten kaçınma) Bu belirtilerin bazılarını zaman zaman herkes yaşayabilir. Burada önemli olan nokta yaşanan kaygının yoğunluğudur. Kontrol edilebilir, normal düzeyde ve çocuğun işlevselliğini etkilemeyen kaygı normaldir. Kaygının hiçbir zaman sıfıra inmesini istemeyiz. Aksi halde çalışma motivasyonu ve istek ortadan kaybolur. Öte yandan aşırı derecede kaygılanmak öğrencilerin performansını olumsuz yönde etkiler ve destek almayı gerektirebilir çünkü yaşanan kaygıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkılmadığında çocuğun performansında dalgalanmalar ve düşüşler görülebilir. Bu durum, çocuğun kaygısını daha da tetikler. Peki sınav kaygısıyla başa çıkmak için neler yapmak gerekir? Doğru müdahaleler yapabilmek için öncelikle kaygının nedeni iyice anlaşılmalıdır. Genetik yatkınlıktan aile beklentilerine kadar birçok değişik faktör kaygının artmasında rol oynayabilir. Bunlardan bir tanesi ailenin ve çocuğun sınava yüklediği anlamlardır. Örneğin, sınavda iyi not almak sayesinde iyi bir evlat olunacağının düşünülmesi sınava atfedilen gerçek dışı anlamlardandır ve çocuğun kaygısını arttırır. Oysa unutulmamalıdır ki sınav öğrencinin bilgi birikimini ve anlık performansını ölçer. Sınavlarda alınan sonuçlar çocuğun genel hayat başarısıyla yada kişiliğiyle ilgili değil bilgi birikimini etkin bir şekilde kullanmasıyla ilgili sonuçlar verir. Dolayısıyla hem aile hem de çocuğun kendisi sınavın hayatlarında ne anlama geldiğini gerçekçi bir şekilde sorgulamalı ve beklentilerini gözden geçirmelidir. Sınav, geçirilen uzun ve yorucu bir sürecin son basamağıdır. Ancak, sıklıkla sınav sonucuna odaklanıldığı için hazırlık sürecinde atılan diğer adımlar gözden kaçabilmektedir. Oysa çocuğun bu süreçte gösterdiği çaba çok değerlidir. Anne babalar mutlaka çocuğun her emeğinin farkında olmalı ve desteklemelidir. Doğru yürütülen bir süreç beraberinde başarılı sonuç getirecektir. Bu dikkat edilmesi gereken noktaları uygulamanıza rağmen herhangi bir değişiklik gözlemlemiyorsanız profesyonel destek olmak doğru bir adım olacaktır.
Psikolog Selin Anahar Delibalta şu bilgileri verdi; yaklaşmakta olan üniversite ve liseye giriş sınavları öğrenciler ve aileleri için heyecanlı bir süreci de beraberinde getiriyor. Hayatımızın her döneminde zaman zaman bizi korkutan ya da kaygılandıran olaylar yaşarız. Bunlardan birisi de sınavlardır. Sınav kaygısı, bir öğrencinin bilgi birimini sınavda etkin bir şekilde kullanmasını olumsuz yönde etkileyen yoğun bir kaygı olarak tarif edilebilir. Sınav kaygısı kendini farklı biçimlerde gösterebilir: Fiziksel belirtiler: Karın ağrısı, kalp atışlarında hızlanma, terleme, iştahta artma/azalma, yorgunluk ve halsizlik hissi, uyku düzeninde bozulmalar Zihinsel belirtiler: “Yapamayacağım, olmayacak, kazanamayacağım” gibi geleceğe dair olumsuz tahminler, dikkat dağınıklığı, konsantre olmakta güçlük Duygusal belirtiler: Korku, endişe, heyecan, çaresizlik, sinirlilik Davranışsal belirtiler: Kaçınma davranışları (sınav hakkında konuşmayı reddetme, ders çalışmaktan kaçınma, sınavlara girmekten kaçınma) Bu belirtilerin bazılarını zaman zaman herkes yaşayabilir. Burada önemli olan nokta yaşanan kaygının yoğunluğudur. Kontrol edilebilir, normal düzeyde ve çocuğun işlevselliğini etkilemeyen kaygı normaldir. Kaygının hiçbir zaman sıfıra inmesini istemeyiz. Aksi halde çalışma motivasyonu ve istek ortadan kaybolur. Öte yandan aşırı derecede kaygılanmak öğrencilerin performansını olumsuz yönde etkiler ve destek almayı gerektirebilir çünkü yaşanan kaygıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkılmadığında çocuğun performansında dalgalanmalar ve düşüşler görülebilir. Bu durum, çocuğun kaygısını daha da tetikler. Peki sınav kaygısıyla başa çıkmak için neler yapmak gerekir? Doğru müdahaleler yapabilmek için öncelikle kaygının nedeni iyice anlaşılmalıdır. Genetik yatkınlıktan aile beklentilerine kadar birçok değişik faktör kaygının artmasında rol oynayabilir. Bunlardan bir tanesi ailenin ve çocuğun sınava yüklediği anlamlardır. Örneğin, sınavda iyi not almak sayesinde iyi bir evlat olunacağının düşünülmesi sınava atfedilen gerçek dışı anlamlardandır ve çocuğun kaygısını arttırır. Oysa unutulmamalıdır ki sınav öğrencinin bilgi birikimini ve anlık performansını ölçer. Sınavlarda alınan sonuçlar çocuğun genel hayat başarısıyla yada kişiliğiyle ilgili değil bilgi birikimini etkin bir şekilde kullanmasıyla ilgili sonuçlar verir. Dolayısıyla hem aile hem de çocuğun kendisi sınavın hayatlarında ne anlama geldiğini gerçekçi bir şekilde sorgulamalı ve beklentilerini gözden geçirmelidir. Sınav, geçirilen uzun ve yorucu bir sürecin son basamağıdır. Ancak, sıklıkla sınav sonucuna odaklanıldığı için hazırlık sürecinde atılan diğer adımlar gözden kaçabilmektedir. Oysa çocuğun bu süreçte gösterdiği çaba çok değerlidir. Anne babalar mutlaka çocuğun her emeğinin farkında olmalı ve desteklemelidir. Doğru yürütülen bir süreç beraberinde başarılı sonuç getirecektir. Bu dikkat edilmesi gereken noktaları uygulamanıza rağmen herhangi bir değişiklik gözlemlemiyorsanız profesyonel destek olmak doğru bir adım olacaktır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.