deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ÇOK KONUŞULACAK GÜLEN-AK PARTİ YORUMU

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.05.2013 - 08:04, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ÇOK KONUŞULACAK GÜLEN-AK PARTİ YORUMU

Economist, Türkiyeʹnin ʹEn güçlü din adamıʹ olarak nitelediği Fethullah Gülenʹin kısa bir süre önce verdiği vaazda kibirden söz ettiğini ve bu ifadenin Türkiyeʹde ciddi bir etki yarattığını ve ʹAcaba Türkiyeʹnin giderek sert bir yönetim sergileyen Başbakanı Recep Tayyip Erdoğanʹdan mı bahsediyordu?ʹ sorusunun gündeme geldiğini aktarıyor. CEMAATİN GELİR KAYNAĞI ANADOLU KAPLANLARI Gülenʹin Selefiliğin tersine ʹbarışsever, modern zihniyetli İslam anlayışınıʹ savunduğunu, bu anlayışın da Gülenʹin ʹruhani lideriʹ olduğu hareketin çatısı altındaki basın kuruluşları, okullar ve yardım kurumları ağı sayesinde yayıldığını aktaran Economist, ʹBu ağın büyük bir bölümünün maddî geliri ʹAnadolu Kaplanlarıʹ olarak bilinen işadamları tarafından sağlanıyorʹ diyor. EN BÜYÜK ETKİ TÜRKİYEʹDE Economist, New Jersey mahreçli haberinde, Gülen hareketinin, ya da tercih ettikleri isimle ʹHizmetʹin bir etkinliğinden şu gözlemini aktarıyor: ʹBir akşamüstü, Balkan ülkelerinden gelen bir grup Müslüman, New Jerseyʹnin ormanlık bir bölgesinde çevrilen kuzuyla karınlarını doyurdular. Hizmet tarafından düzenlenen bu etkinlikte ezan okunduğunda pantolon paçaları sıvandı, abdest alındı ve ibadet başladı. Hizmet, benzer etkinlikleri Asya ve Afrikaʹda da düzenliyor ancak en büyük etkileri Türkiyeʹde.ʹ CEMAAT ERDOĞANʹLI YILLARDA RAHATLADI Dergiʹye göre, laik generaller tarafından yıllarca bastırılan Hizmet, Erdoğanʹın Adalet ve Kalkınma Partisiʹnin (AKP) 2002ʹde iktidarda gelmesiyle rahatladı. Erdoğan siyasete, 1997ʹde ordu tarafından başbakanlıktan indirilen Necmettin Erbakanʹın daha muhafazakâr çizgideki Millî Görüş teşkilatı içinde başlamıştı. Economist, ʹgörüş ayrılıklarına rağmen AKP ve Gülen teşkilatı ordu komutanlarına karşı birlik olduklarınınʹ altını çizerken, AKPʹnin ikinci döneminde, 2007ʹden sonra, başlatılan Balyoz ve Ergenekon operasyonlarını hatırlatarak, ʹYüzlerce komutan darbe suçlamasıyla Ergenekon davalarının sanığı oldu. Gülenʹe yakın olduğu söylenen savcıların da bunda yardımcı olduğu söyleniyorʹ diyor. İTTTİFAK ZAYIFLADI Economist ʹittifakta zayıflama yaşandığıʹ iddialarını da aktarırken, bu gelişmede ʹGülen teşkilatının yargıya ve polise sızdığı yolundaki savlarınʹ rol oynadığını kaydediyor. Bundan Gülenʹin imajı da zarar gördü Economistʹe göre ve özellikle de Ergenekon davasının bir kan davasına dönüştüğü suçlamaları nedeniyle. Adını vermediği bir gözlemcinin gelinen noktayı değerlendirirken dile getirdiği "AKPʹyle iktidarı paylaşıyorlardı ama hep daha fazlasını istediler" görüşünü de aktaran Economist şöyle devam ediyor: ʹ2010 Mavi Marmara baskını sırasında taraflar arasındaki görüş ayrılıkları daha açık görülmeye başlandı. Gazzeʹye giden gemide İsrail komandolarının 9 Türkʹü öldürmeleri ardından Gülen, bu konvoyun yola çıkmasına izin verilmemesi gerektiğini söylemişti. İlişkilerin gerildiği bir başka olay da, İstanbulʹda bir savcının, MİT Müsteşarı Hakan Fidanʹı, PKKʹyla ilişkiler konusunda ifade vermeye çağırması oldu. Öfkelenen Erdoğan, istihbarat görevlilerinin ifade vermesini hükümet onayına bağladı ve Gülenʹe ait okulları kapatma tehdidinde bulundu.ʹ LAİKLERİN KEYFİ UZUN SÜRMEYECEK Ancak bu gerilim nedeniyle ʹşimdi ellerini ovuşturan Türkiyeʹnin laiklerinin keyfi çok uzun sürmeyebilirʹ uyarısında bulunuyor Economist ve yorumunu şöyle sonlandırıyor: ʹErdoğan ve Gülen, çıkar ilişkisinin tarafları. Birbirlerine yumruk sallıyor olmalarının bir pazarlığın başlangıcı olduğuna inananlar var. Erdoğanʹın taraftarlarının büyük bölümü Gülenʹe sıcak bakıyor. Gülenʹin taraftarları da Erdoğanʹa öyle. Birbirlerine hasım olduklarını söyleyecek haklı sebepleri yok. Çünkü bu her iki tarafın da zararına olur.ʹ(VATAN)
Economist, Türkiyeʹnin ʹEn güçlü din adamıʹ olarak nitelediği Fethullah Gülenʹin kısa bir süre önce verdiği vaazda kibirden söz ettiğini ve bu ifadenin Türkiyeʹde ciddi bir etki yarattığını ve ʹAcaba Türkiyeʹnin giderek sert bir yönetim sergileyen Başbakanı Recep Tayyip Erdoğanʹdan mı bahsediyordu?ʹ sorusunun gündeme geldiğini aktarıyor. CEMAATİN GELİR KAYNAĞI ANADOLU KAPLANLARI Gülenʹin Selefiliğin tersine ʹbarışsever, modern zihniyetli İslam anlayışınıʹ savunduğunu, bu anlayışın da Gülenʹin ʹruhani lideriʹ olduğu hareketin çatısı altındaki basın kuruluşları, okullar ve yardım kurumları ağı sayesinde yayıldığını aktaran Economist, ʹBu ağın büyük bir bölümünün maddî geliri ʹAnadolu Kaplanlarıʹ olarak bilinen işadamları tarafından sağlanıyorʹ diyor. EN BÜYÜK ETKİ TÜRKİYEʹDE Economist, New Jersey mahreçli haberinde, Gülen hareketinin, ya da tercih ettikleri isimle ʹHizmetʹin bir etkinliğinden şu gözlemini aktarıyor: ʹBir akşamüstü, Balkan ülkelerinden gelen bir grup Müslüman, New Jerseyʹnin ormanlık bir bölgesinde çevrilen kuzuyla karınlarını doyurdular. Hizmet tarafından düzenlenen bu etkinlikte ezan okunduğunda pantolon paçaları sıvandı, abdest alındı ve ibadet başladı. Hizmet, benzer etkinlikleri Asya ve Afrikaʹda da düzenliyor ancak en büyük etkileri Türkiyeʹde.ʹ CEMAAT ERDOĞANʹLI YILLARDA RAHATLADI Dergiʹye göre, laik generaller tarafından yıllarca bastırılan Hizmet, Erdoğanʹın Adalet ve Kalkınma Partisiʹnin (AKP) 2002ʹde iktidarda gelmesiyle rahatladı. Erdoğan siyasete, 1997ʹde ordu tarafından başbakanlıktan indirilen Necmettin Erbakanʹın daha muhafazakâr çizgideki Millî Görüş teşkilatı içinde başlamıştı. Economist, ʹgörüş ayrılıklarına rağmen AKP ve Gülen teşkilatı ordu komutanlarına karşı birlik olduklarınınʹ altını çizerken, AKPʹnin ikinci döneminde, 2007ʹden sonra, başlatılan Balyoz ve Ergenekon operasyonlarını hatırlatarak, ʹYüzlerce komutan darbe suçlamasıyla Ergenekon davalarının sanığı oldu. Gülenʹe yakın olduğu söylenen savcıların da bunda yardımcı olduğu söyleniyorʹ diyor. İTTTİFAK ZAYIFLADI Economist ʹittifakta zayıflama yaşandığıʹ iddialarını da aktarırken, bu gelişmede ʹGülen teşkilatının yargıya ve polise sızdığı yolundaki savlarınʹ rol oynadığını kaydediyor. Bundan Gülenʹin imajı da zarar gördü Economistʹe göre ve özellikle de Ergenekon davasının bir kan davasına dönüştüğü suçlamaları nedeniyle. Adını vermediği bir gözlemcinin gelinen noktayı değerlendirirken dile getirdiği "AKPʹyle iktidarı paylaşıyorlardı ama hep daha fazlasını istediler" görüşünü de aktaran Economist şöyle devam ediyor: ʹ2010 Mavi Marmara baskını sırasında taraflar arasındaki görüş ayrılıkları daha açık görülmeye başlandı. Gazzeʹye giden gemide İsrail komandolarının 9 Türkʹü öldürmeleri ardından Gülen, bu konvoyun yola çıkmasına izin verilmemesi gerektiğini söylemişti. İlişkilerin gerildiği bir başka olay da, İstanbulʹda bir savcının, MİT Müsteşarı Hakan Fidanʹı, PKKʹyla ilişkiler konusunda ifade vermeye çağırması oldu. Öfkelenen Erdoğan, istihbarat görevlilerinin ifade vermesini hükümet onayına bağladı ve Gülenʹe ait okulları kapatma tehdidinde bulundu.ʹ LAİKLERİN KEYFİ UZUN SÜRMEYECEK Ancak bu gerilim nedeniyle ʹşimdi ellerini ovuşturan Türkiyeʹnin laiklerinin keyfi çok uzun sürmeyebilirʹ uyarısında bulunuyor Economist ve yorumunu şöyle sonlandırıyor: ʹErdoğan ve Gülen, çıkar ilişkisinin tarafları. Birbirlerine yumruk sallıyor olmalarının bir pazarlığın başlangıcı olduğuna inananlar var. Erdoğanʹın taraftarlarının büyük bölümü Gülenʹe sıcak bakıyor. Gülenʹin taraftarları da Erdoğanʹa öyle. Birbirlerine hasım olduklarını söyleyecek haklı sebepleri yok. Çünkü bu her iki tarafın da zararına olur.ʹ(VATAN)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.