Prezervatif skandalında ikinci perdeʹ“Vallahi şekerim babam bekar adam”

Antalya Altın Portakal Film Festivaliʹni Büyükşehir Belediyesiʹyle birlikte organize eden Antalya Kültür Sanat Vakfıʹnın (AKSAV) Genel Müdürü Göksel Kumsal ile Birol Kaya ʹPrezervatif parasını bile vakfa fatura ettikleriʹ iddiasıyla haklarında düzenlenen iddianame nedeniyle görevden alındı. İddianamede adı geçen sanıklardan AKSAV Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Şanlı ise istifa etmedi. Şanlıʹya ʹBizim Antalyaʹ adlı internet sitesinin sahiplerinden ve yazarı olan kızı Eda Dolanay ilginç bir köşe yazısıyla sahip çıktı. Babasının Antalyaʹya birçok katkı sağladığını ancak bu olayla adının anıldığını belirten Dolanayʹın ilginç babaya destek yazısı şöyle BABAM VE BEN 2013’ün ilk yazısı bana ve babama nasip oldu…Evet sevgili dostlar; çok sevdiğim hayatta olan babama…Hep ailemi anlatırım size, bir şekilde bilen bilir de. Çekirdek aileden yetişen biri olarak da, babama cok düşkünümdür. Bazen kırılırım, bazen darılırım ama; ona hep hayranımdır. Küçüklüğümden beri babamı, herkesten çok sevmişimdir. ..... Babam benim gözümde küçüklüğümden beri cok çalışan bir insandı…Ben kendimi bildiğimde iş hayatına, devlet adına Antbirlik’te Bakanlık Muraklıplığı, ticaret, sonra Hasan Amca yani Hasan Subaşı Antalya Eski Belediye Başkanı oldu ve iki dönem babam Belediye Başkan Vekilliği’ni yaptı. Bunun yanısıra Antalya Kepez Elektrik Santrali Yönetim Kuruluğu Üyeliği, Antalya Sümerbank Yönetim Kuruluğu Üyeliği ve Antalya Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi’nde 10 yıl Bütçe Komisyon Başkanlığı ve Anet’te Yönetim Kurulu Üyeliği, Antalyaspor’da As Başkanlık, basketbol ve futbolun birinci lige çıkmasında emeği olanlardandır. Ayrıca sağ tandanslı olan babam, Adalet Partisi kurucularındandı ve hiç vazgeçmedi siyasetten… Onu bilenler böyle bildi. Babamın aklına ve zekasına çok güvenirim ama babalar da yanlış yapar. Bazen ben ona bu kadar çalışma desem de dinlemedi. “Anlatamıyorsun kendini” dedim, olmadı. Antalya çok da onu anlamadı. O, hep çalıştı ve çabaladı. Bugünlerde gazetelerde yer alan ve benim de komiğime giden, biraz da müstehcen prezervatif olayı yazıyor manşetlerde… Ah baba ah… Bu kadar önemli olayları yap, Antalya’ya değer kat, bir de Ruslarla, yetmedi Türklerle PREZERVATİF kullan… Hem de otelde… Oldu mu hiç? Devletin savcısını ve mahkemesini oyala… Olmadı baba olmadı… Sevgili dostlar; bir arkadaşım aradı “Eda nasılsın?” diye. “Vallahi şekerim babam bekar adam” dedim. “Millet önce kendisine baksın, bunu yazdıranların babası olsaydı da keşke, PREZERVATİF kullansaydı” dedim. Benim babam bekardır, annem öleli tam on bir sene olmuştur ve babam evlenmemiştir. O yüzden kiminle nerede, ne yapmak istiyorsa; kendi cebinden ödemek kaydıyla yapabilir. Özel hayatıdır ve kimse karışamaz. Benim güzel memleketimde koskoca Akdeniz Üniversitesi karışmış, bir sürü yolsuzluk iddiaları var, her türlü iğrenç şekilde devletin parası çarçur olurken, koskoca savcımız düşmez herhalde bir kutu prezervatifin peşine… Madem önem sırasına göre bu işler, önce bizimkiler sonra siz sıradakiler… Kimler mi? Antalya’da kaçakçılık yapanlar (mazot, içki, havyar), tecavüzden yargılananlar, mafya yolu ile insanlara çökenler, AVM’lere izin verenler, geçmişten bugüne belediyelerin içini boşaltanlar, kaçak yapılara sahip olanlar... Savcılarımızın işi çok bu Antalya’da… Allah’a inanıyoruz, onun yolundaki hukuk devletine de tümden inanıyoruz ve güveniyoruz. Burası Antalya, eni ve sonu belli. Sonradan gelenler, Antalya’nın üstünden geçinenler, insanların kanını emenler; biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. O yüzden sen, ben, bizim oğlan, herkes köşesinde otursun. Hak yerini bulsun… Sağlıcakla kalın.ʹ