HURŞİT GÜNEŞ ˮÇÖZÜLME OLMASINˮ DEDİ

AB ideali; yeni katılımlarla güçlendirilmelidir... 27 tam üye, 6 aday ülke ve 3 potansiyel adaydan oluşan Avrupa Birliği; temel olarak Fransa ve Almanya’nın lokomotif gücüne dayanır. Ancak İtalya ve İngiltere de AB’nin çok önemli aktörleri olmuşlardır. Avrupa Birliği idealinin geldiği nokta itibariyle, İngiltere gibi bir aktörün AB’den çıkması birliğin neredeyse çökmesi anlamına gelecektir. Önceki gün, İngiltere Başbakanı David Cameron’un bir sonraki seçimde tekrar seçilmesi halinde İngiltere’yi üyelik konusunda bir referanduma götüreceğini belirtmesi kaygı uyandırmaktadır. Kamuoyu yoklamalarından da biliyoruz ki; İngiltere’de AB’ye destek giderek düşmektedir. O nedenle böylesi bir referandumdan ayrılma kararının çıkması olasılığı hiç de düşük değildir.  O halde, özellikle Güney Avrupa’daki üye ülkelerin yaşadığı ekonomik sorunlar için yapılan yardımlar nedeniyle ortaya çıkan ağır bunalımla birlikte bir çözülmeye gidilecektir. Kendi içinde uzun süredir yeterince siyasi irade gösteremeyen AB ülkeleri, mali disiplinin koordinasyonu konusunda da uzun yıllardır gerekli denetimi yapamadı. Bu durum, sonunda, mali krize ve ardından da siyasal anlaşmazlıklara dönüştü. Bu aşamada AB’nin lider ülkelerine önemli bir sorumluluk düşmektedir. AB’nin entegrasyonuna, momentumuna ve politik eşgüdümüne yeniden ivme kazandırılmalı; Avrupa Birliği ideali, özellikle yeni katılımlarla güçlendirilmelidir. AB hala küresel uygarlığın ve demokrasinin temel referans noktasıdır. Bu dağıtılmamalıdır...