HEM TÜRKİYE HEM DE ABDULLAH GÜL İÇİN BU ÇOK KÖTÜ OLDU

Bengladeşliler, misilleme olarak Türkiye’yi Ermeni soykırımı yapmakla, Kürtleri öldürmeyi sürdürmekle suçlarken,Cansuyu derneğin Bengladeşʹle ilişkileri daha da gerdiği ortaya çıktı. Bengladeş yönetiminin ayağa kalkmasına ve ülkede büyük tepki oluşmasına, Gül’ün 23 Aralık tarihinde Bengladeş Cumhurbaşkanı Zillur Rahman’a gönderdiği bir mektup neden oldu. The Daily Star gazetesinin haberine göre; Gül, 1971 yılındaki Bengladeş Bağımsızlık Savaşı’nda “soykırım yapmak”, “savaş suçu” ve “insanlığa karşı suç işlemek”le suçlanan, bu yüzden idam istemiyle yargılanan Cemaati İslami Partisi’nin eski lideri Gulam Azzam’ın yargılanmak için çok yaşlı olduğunu belirterek, idam cezası verilmemesini ve affedilmesini istedi. Gül, Sünni politikacı Azam’ın idam edilmesinin Bengladeş’in sosyo-ekonomik gelişmesini olumsuz etkileyeceğini ve ülkede istikrarsızlık çıkarabileceğini de ileri sürdü. BENGLADEŞ’TEN SERT TEPKİ Gül’ün mektubu, Bengladeş’te diplomatik infial yarattı. Bengladeş Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Dakka Büyükelçisi Mehmet Vakur Erkul’u çağırarak Türkiye’ye protesto notası verdi. Bakanlık ertesi gün de Türkiye’yi protesto etmek için Bengladeş’in Ankara Büyükelçisi Zülfikar Rahman’ı danışmada bulunmak için Dakka’ya çağırdı. Bengladeş Dışişleri Bakanlığı, Gül’ün açıkça Bengladeş’in iç işlerine karıştığını, Bengladeş Cumhurbaşkanı’ndan bağımsız yargıya müdahale etmesini istediğini belirterek, gönderdiği mektubun kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakanlık, Azam’ın savaş suçu işlemekle suçlandığını, Gül’ün isteminin Bengladeş’in bağımsızlık ve egemenliğine saldırı olduğunu da belirtti. ONLAR DA “ERMENİ SOYKIRIMI” DEDİ Dakka’nın Gül’e de doğrudan karşılık vermeye hazırlandığı, ancak Cumhurbaşkanı Zillur Rahman’ın hastalığı nedeniyle henüz yanıt vermediği belirtilirken, Gül’ün affedilmesini istediği Azam’ın soykırım ve savaş suçlarından yargı karşısına çıkartılmasını sağlayan Nirmul Adalet Komisyonu Başkanı Şahriar Kabir, Genel Sekreteri Kazi Makul ve eski Başkanı Muhammed Gulam Rabbani ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’yi ağır bir biçimde eleştirdi.  Komisyon yetkililerinin açıklamasında, Gül’ün mektubunun, 1971 yılında yapılan ve lanetlenen soykırımın yanında yer almak anlamına geldiği belirtilirken, Gül’e sözde Ermeni soykırımı iddiaları hatırlattı. Açıklamada, hiçbir yargılama olmadan Kürtleri öldürdüğü ve öldürmeyi sürdürdüğü de iddia edildi. Açıklamada, Gül, Bengladeş’in bağımsız yargısına müdahalede bulunmakla da suçlanırken, hükümete de Türkiye’ye, Bengladeş’in egemenlik ve onuruna karşı ifadeler nedeniyle daha sert protestoda bulunma çağrısı yapıldı.