deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Ayşe Böhürler Ak Partiyi Altanʹla vurdu

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.12.2012 - 01:19, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Ayşe Böhürler Ak Partiyi Altanʹla vurdu

AKP kurucuları arasında yer alan ve son kongreye kadar partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi olan ancak yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle ʹDicle Haber Ajansından mı o bilgileri alıyorsunʹ diyen Başbakan Erdoğanʹla arası bozulan ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine bir daha alınmayan Ayşe Böhürler, AKPʹnin son dönemde kendisine en ağır eleştirileri yönelten ve geçtiğimiz hafta Taraftan istifa eden  yazar Ahmet Altanʹa "genel yayın yönetmenliği" teklifinde bulunduğunu açıkladı.  Ayşe Böhürler, bu açıklamaları Yeni Şafakʹtaki köşesinde yazdı. Böhürlerʹin "Hayat sınavı" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: ʹʹ... Bizim mesleğimiz kahramanları olmayan bir meslektir. Ahmet Altan ve Taraf gazetesi hakkında yazarken de meslek hastalığı ile baktığımı belirtmek için bunları yazdım. Zira konuya ilişkin okuduğum yazıların çoğunda ya "kahramanlaştırma" ya da "O sizin bildiğiniz gibi biri değil" duygusu hâkimdi. Bu yazı ve yorumları okurken yıllar öncesinden hatırladığım bir anıyı sizinle paylaşmak istedim. Ak Parti, iktidarının ilk yıllarında vesayeti savunan, elitist bir medya muhalefetine rağmen yol aldı. Bu yıllarda medya en büyük muhalefet partisi gibi davranıyordu. O yılların medya dağılımı içinde vesayetlere karşı demokratik duruşunu koruyabilen etkili bir medya gücü yoktu. Mevcutlar ise çok dar kapsamda maslahatı gözeten, özdenetimli bir yayıncılık yaparak ancak varolabiliyordu. Daha özgürlükçü, objektif bakabilen, gerçeği manipülasyonsuz yansıtabilen bir gazete arayışımız vardı. Neyse Ak Parti içinden önemli kişilerden gelen bir destekle yolumuz Ahmet Altan ile kesişti. ....O günlerde Ahmet Altanʹın özgürlükçü bakışının ve bu anlayışla yöneteceği bir gazetenin Türkiyeʹyi özgürleştireceğine ve sermaye medyasının etkisini kıracağına inanıyorduk. Bu fikre Ak Parti içinde sıcak bakan çok insan vardı. Elbette itiraz edenler de oldu. ʹAhmet Altanʹın dilinin sivriliği, dini kurumlara ilişkin eleştirileri, askere ve devlete bakışı risk oluşturabilirʹ diyenler mevcuttu. Ancak ʹyine de bir teklif edelimʹ diyen sivil unsurlar ile birlikte Ahmet Altan ile görüşülmeye başlandı. Bu görüşmelerin en sonuncusunda bulunanlardan birisi de bendim. O zaman Ahmet Altanʹı bize karşı önyargılı bulduğumu hatırlıyorum. Evet, içimizde eleştiriye tahammülü olmayan insanlar olabilirdi ama bu demokrasiyi hayata geçirmeye mani değildi. Ahmet Altanʹı önyargılı ve biraz kibirli bulmuştum kısaca. Hak vermemiştim. Denemek gerekiyordu. Önyargı ile reddetmek değil. Özgürlükçü düşünce bunu gerektirirdi… Velhasıl Ahmet Altanʹı ikna edemedik… ......O günlerde iyi ki Ahmet Altan gelmemiş dedik. Sonrasını biliyorsunuz. Ahmet Altanʹın ne kadar zor bir isim olduğunu zamanla gördük. İki tarafı keskin bıçak gibiydi. Durduğu bir yer vardı ve o yeri savunurken vurabilme kapasitesi yüksekti. Bir de ʹdenklikʹ esası ile yazıyordu. Taraf ile birlikte tarafları değişse de, medyada erkekler arasında bir kavgayı da seyrettik. Bizim kesim önce çok memnundu sonra bu yerini mırıldanmalara bıraktı. Başbakanlık koridorlarında ʹya, biz biliyoruz o gazetenin ne olduğunuʹ diyen çok insan dolaştı. Ama o koridorlarda da başka koridorlarda da konuşuldu, okundu. Etkiledi, eleştirildi, yanlış şeyler söyledi, düzeltti ya da ısrar etti, farklı seslere yer verdi. Cihan Aktaş, Elif Çakır, Hilal Kaplan bizim tarafta bulamadıkları köşeleri o Tarafʹta buldular. Aynı dönem bizim camiada başörtülü yazar tekliflerine "radikal görünürüz, çok başörtülü olmasın, ciddi yazıyorlar" diye karşı çıkılıyordu. Ahmet Altan benim için bir kahraman değil. Hiç de olmadı. Analizlerine katılmadığım, üstenci bulduğum çok olmuştur. Ancak sarsıcı üslubu ile yazmaya devam etmesini isterdim. "Değer mi?" diye sorduğumuz çok şey var hayatımızda. Belli ki böyle sorgulamalardan birisinden bu karar çıktı. Bezginlik, bıkkınlık… Her şeye rağmen bence Taraf, Türk medya tarihinin en etkili gazetesi ve Altanʹın romanlara bedel eseri olmuştur.ʹʹ(YeniŞafak) 
AKP kurucuları arasında yer alan ve son kongreye kadar partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi olan ancak yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle ʹDicle Haber Ajansından mı o bilgileri alıyorsunʹ diyen Başbakan Erdoğanʹla arası bozulan ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine bir daha alınmayan Ayşe Böhürler, AKPʹnin son dönemde kendisine en ağır eleştirileri yönelten ve geçtiğimiz hafta Taraftan istifa eden  yazar Ahmet Altanʹa "genel yayın yönetmenliği" teklifinde bulunduğunu açıkladı.  Ayşe Böhürler, bu açıklamaları Yeni Şafakʹtaki köşesinde yazdı. Böhürlerʹin "Hayat sınavı" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: ʹʹ... Bizim mesleğimiz kahramanları olmayan bir meslektir. Ahmet Altan ve Taraf gazetesi hakkında yazarken de meslek hastalığı ile baktığımı belirtmek için bunları yazdım. Zira konuya ilişkin okuduğum yazıların çoğunda ya "kahramanlaştırma" ya da "O sizin bildiğiniz gibi biri değil" duygusu hâkimdi. Bu yazı ve yorumları okurken yıllar öncesinden hatırladığım bir anıyı sizinle paylaşmak istedim. Ak Parti, iktidarının ilk yıllarında vesayeti savunan, elitist bir medya muhalefetine rağmen yol aldı. Bu yıllarda medya en büyük muhalefet partisi gibi davranıyordu. O yılların medya dağılımı içinde vesayetlere karşı demokratik duruşunu koruyabilen etkili bir medya gücü yoktu. Mevcutlar ise çok dar kapsamda maslahatı gözeten, özdenetimli bir yayıncılık yaparak ancak varolabiliyordu. Daha özgürlükçü, objektif bakabilen, gerçeği manipülasyonsuz yansıtabilen bir gazete arayışımız vardı. Neyse Ak Parti içinden önemli kişilerden gelen bir destekle yolumuz Ahmet Altan ile kesişti. ....O günlerde Ahmet Altanʹın özgürlükçü bakışının ve bu anlayışla yöneteceği bir gazetenin Türkiyeʹyi özgürleştireceğine ve sermaye medyasının etkisini kıracağına inanıyorduk. Bu fikre Ak Parti içinde sıcak bakan çok insan vardı. Elbette itiraz edenler de oldu. ʹAhmet Altanʹın dilinin sivriliği, dini kurumlara ilişkin eleştirileri, askere ve devlete bakışı risk oluşturabilirʹ diyenler mevcuttu. Ancak ʹyine de bir teklif edelimʹ diyen sivil unsurlar ile birlikte Ahmet Altan ile görüşülmeye başlandı. Bu görüşmelerin en sonuncusunda bulunanlardan birisi de bendim. O zaman Ahmet Altanʹı bize karşı önyargılı bulduğumu hatırlıyorum. Evet, içimizde eleştiriye tahammülü olmayan insanlar olabilirdi ama bu demokrasiyi hayata geçirmeye mani değildi. Ahmet Altanʹı önyargılı ve biraz kibirli bulmuştum kısaca. Hak vermemiştim. Denemek gerekiyordu. Önyargı ile reddetmek değil. Özgürlükçü düşünce bunu gerektirirdi… Velhasıl Ahmet Altanʹı ikna edemedik… ......O günlerde iyi ki Ahmet Altan gelmemiş dedik. Sonrasını biliyorsunuz. Ahmet Altanʹın ne kadar zor bir isim olduğunu zamanla gördük. İki tarafı keskin bıçak gibiydi. Durduğu bir yer vardı ve o yeri savunurken vurabilme kapasitesi yüksekti. Bir de ʹdenklikʹ esası ile yazıyordu. Taraf ile birlikte tarafları değişse de, medyada erkekler arasında bir kavgayı da seyrettik. Bizim kesim önce çok memnundu sonra bu yerini mırıldanmalara bıraktı. Başbakanlık koridorlarında ʹya, biz biliyoruz o gazetenin ne olduğunuʹ diyen çok insan dolaştı. Ama o koridorlarda da başka koridorlarda da konuşuldu, okundu. Etkiledi, eleştirildi, yanlış şeyler söyledi, düzeltti ya da ısrar etti, farklı seslere yer verdi. Cihan Aktaş, Elif Çakır, Hilal Kaplan bizim tarafta bulamadıkları köşeleri o Tarafʹta buldular. Aynı dönem bizim camiada başörtülü yazar tekliflerine "radikal görünürüz, çok başörtülü olmasın, ciddi yazıyorlar" diye karşı çıkılıyordu. Ahmet Altan benim için bir kahraman değil. Hiç de olmadı. Analizlerine katılmadığım, üstenci bulduğum çok olmuştur. Ancak sarsıcı üslubu ile yazmaya devam etmesini isterdim. "Değer mi?" diye sorduğumuz çok şey var hayatımızda. Belli ki böyle sorgulamalardan birisinden bu karar çıktı. Bezginlik, bıkkınlık… Her şeye rağmen bence Taraf, Türk medya tarihinin en etkili gazetesi ve Altanʹın romanlara bedel eseri olmuştur.ʹʹ(YeniŞafak) 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.