KARALOĞLU BÜYÜKŞEHİRʹE ADAY MI OLUYOR?

Bu nedenle üç yılı aşkın bir süredir Van’da görevini sürdüren Vali KARALOĞLU döneminde neler yapıldığını hatırladığım kadarıyla sizlere aktarmaya çalışacağım. Kısaca bir Vali KARALOĞLU portresi çizmeye çalışacağım. Kanaatimce KARALOĞLU dönemi, Van’da birçok önemli gelişmenin, iyi çalışmaların uygulanma imkânı bulduğu bir dönem. Birçok ilde Kürtçe yer isimlerine izin çıkmazken Van Valisi KARALOĞLU’nun bu konularda hiç takıntısı olmadı. Hatta “Feqıyé Teyran” festivali davetiyesindeki harfler nedeniyle başının epey ağrıdığını biliyorum. Van halkı ile diyalogu hiç eksik etmedi. STÖ temsilcileri, muhtarlar, üniversite hocaları ve şehrin sorunları ile ilgili konuların uzmanları ile sürekli temas içinde olarak Van’ı nasıl daha güzel yönetebiliriz çabası içinde oldu. Van Belediyesinin BDP’li olması dolayısı ile muhtemel kısır çekişmelerden kendini uzak tutan KARALOĞLU, Van’ın en büyük sorunlarından biri olan su sorununun çözümü için, büyük çaba ve girişimlerde bulunarak içme suyu altyapısı için 111 milyon TL’lik paranın belediyeye gelmesine katkı sunmuştur. Bölgemizin ve özelde ilimizin geri kalmasının en büyük nedeni olan Kürt Sorunu’nun çözümü için, geceli gündüzlü çalışmalarla katkı sunduğuna, halkla bütünleştiğine tanık oldum. Zaten iktidarların da vali atamalarında, illerin sosyal ve kültürel yapılarını bilen, ön yargılı olmayan idareciler ataması kaçınılmaz bir durumdur. Vali KARALOĞLU’nu birçok yerde ezilen, hasta olan, yoksul, yaşlı, kimsesiz insanlara her türlü desteği verdiğini, onların birçok sorun ve sıkıntılarının giderilmesi için çaba verdiğini gözlerimle gördüğüm için yazmam gerektiğine inanıyorum. Bu yardımları gösteriş için yapmadığını, tamamen insanî duygularla yaptığını düşünüyorum. Çünkü o samimiyeti gördüğüm için bunları belirtiyorum. Deprem sürecinde kendisi de bir depremzede olan KARALOĞLU, geceli gündüzlü günlük iki üç saatlik uyumalarla aldığı serumlarla ancak ayakta durabiliyorken, sorunları nasıl çözebiliriz, perişan olan halkın sıkıntılarını nasıl giderebiliriz, endişelerini taşıyordu. Depremzedeler için yapılan konut inşaatlarında bizzat incelemeler yaparak, müşavir firmaları uyararak, ‘yapılardaki eksikleri düzetmezseniz işi elinizden alırım’ diyerek meseleyi ne kadar ciddiye aldığına tanık olduğum birinden bahsediyorum. KARALOĞLU’nun TOKİ’lerle ilgili yaptığı basın açıklamasına baktım, çok önemli ibareler yer alıyor. Ancak bazı köylerde TOKİ’lerin çok yavaş yürümesi köylüler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Bazı köylerde yetişmesi de zor görünüyor, çünkü yaz mevsiminin sonuna geldik ve daha yeni başlandı yapımlara. Ayrıca denetim mekanizması merkezde ve Erçiş’te iyi işlemiş ama köylerde aynı uygulamanın olduğunu göremiyoruz. Bazı köylerde yapılan evlerden ‘karot’ların alınması kaçınılmaz görünüyor. Bu konuda endişelerimi ifade etmek isterim. Göreceksiniz, standartların altında çıkacak karot analiz sonuçları. Bu denetimler sadece vali ile olmaz, uzmanlar da aynı hassasiyeti göstermeli. Sorun sadece ince işçilikte değil, genel bir denetim gerekli. Vali’nin, usulsüzlüğü önlemek için ihalelerde birçok önlem alması gibi konuları bildiğim için, Van halkının hakkını aradığını, yanlış işlere yol vermediğini, yaptığı girişimlerle gördük. Gördüklerim içinde ‘evinde ve makamında en az oturan idareci’ diyebilirim. Bu konularda koltuğun adam ettiklerinden değil, aksine birçok konuda koltuğa anlam kazandıranlardan oldu. Açılışlarda, yapılan işlerde, mevzuata hâkimiyeti ile ön plana çıkmayı biliyor. Doğrusu kendisini yönetici ve idareci olarak iyi yetiştirdiğini yaptığı açıklamalardan görebiliyoruz. Değişimci ve yenilikçi ruhu var, bilerek ve düşünerek konuşuyor. Daha önce yarım kalan ve KARALOĞLU döneminde tamamlanan üç yıldaki faaliyetlere bakıldığında: Abalı Kayak Tesisinin açılması, Van’ın tüm yurtiçi ve yurtdışı turizm fuarlarında temsil edilmesi, Kapıköy sınır kapısının transit geçişe açılması, Van-Şırnak karayolu inşaatına başlanması, Vangölü’nün deniz otobüsleriyle tanıştırılması, havaalanının yenilenmesi ve büyütülmesi, uçak sefer sayılarının arttırılması, girişimleri sonucu yatırımcıyı Van’a çekerek 5 yıldızlı otel inşaatlarının yükselmesi gibi gözle görülür önemli atılımlarına hep birlikte tanık olduk. Ayrıca bu konularda bazı kasıtlı, iyi niyetli olmayan girişimleri de bertaraf etmeyi başarmıştır Vali KARALOĞLU. Keza sosyal-kültürel konulardaki çalışmalar babından Kocaeli Parkı gibi birçok konuyu da bildiğinizi düşünüyorum. Tabi ki vali KARALOĞLU’nun yapmadığı, olumsuz, eleştirilmeyi hak eden eksikleri de var. Yukarıdaki olumlu tabloya bakıp Van’da her şeyin süt liman olduğunu kimse iddia edemez ve bu mümkün de değil. Örneğin Kuskunkıran Tüneli bir muammaya dönüştü. Vangölü’nün kurtarılması için hükümetin verdiği sözlerin takipçisi olabilirdi -siyasilerle birlikte tabi ki-, bunlara dair bir şeye tanık olamadık. Keza Van’da birçok konuda iktidar partisindense Vali KARALOĞLU’nun ön planda olduğunu görüyoruz. Bu durum kafalarda birçok soru işareti oluşturuyor. Acaba hükümet tarafından Vali KARALOĞLU’na biçilen görev mi bu, diye düşünmeden edemiyor insan. Van’da eski bakan Hüseyin Çelik’ten boşalan siyasi liderlik, KARALOĞLU ile mi doldurulmaya çalışılıyor? Eğer böyle ise, seçim zamanı siyasiler ön planda hep KARALOĞLU varken, neler yaptıklarını halkın karşısına çıkıp nasıl anlatacaklar? Ya da ‘KARALOĞLU Van’dan siyasete girebilir mi?’ diye düşünüyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, KARALOĞLU Van’dan giderse büyükşehirlere gider, diye düşünüyorum. Ama hala Van’da olması bizim için önemli. Depremden sonra Van’ın bütün sorunlarına hâkim şu anda. Bence Van’da en az iki ya da üç yıl daha kalmalı. Ayrıca büyük şehir deneyimi olması da Van için önemli bir avantaj, çünkü belediyecilikten geliyor. Bütün ön yargılarımızı bir tarafa bırakıp KARALOĞLU’nun deneyiminden faydalanmak gerekiyor. Çünkü nasip olursa Van da yakında büyük şehir olacak.