Benim istediğim Tayyip bey...

Milletçe bakın neden bu kadar hayatımız boyunca mutsuzuz?" diye soran İpekçi, Deniz Baykal ʹın kasetini örnek gösterdi ve " Milletçe belden yukarı çıkamıyoruz. Hep belden aşağıdayız. Hep insanları belden aşağı vuruyoruz. Hep insanlara düşündüğümüz şeyler belden aşağı. Politikada belden aşağı. Baykalʹın o kaseti çıktığı zaman çok üzülmüştüm. Çünkü bence Baykalʹın o kaseti önemli değil, hayatında Sayın Baykal ne yaptı o önemli. Ama vurabilmek için öyle bir kaset çıkarıyorlar. Yani dikkat edin politikaya kadar girmiş bir belden aşağılık var. Belden aşağı iyisin, belden aşağı kötüsün, belden aşağı namusun var" dedi. "ADALET KUTUSUNU YALNIZ KENDİNİZ İÇİN AÇAMAZSINIZ" AKP ʹnin uygulamalarına değinen İpekçi, AKP ʹye kızmasının nedenini ise " AK Parti pandoraʹnın kutusu gibi bir şeyi açtı. Kızmamın tarafı bunu açarken kendisi için açtı. Kendisi için açtığından bir daha kapatamayacağını bilmiyordu. Çünkü bu pandoranın kutusuydu yıllardır kapalı olan. Tamam açtığınızda bunu türban serbest kalacak, Kuran kursları serbest kalacak ama işte Kürtler de okulda da isteyecek, Ermeniler de okul da isteyecek , Aleviler de bunu isteyecek, eşcinseller de bu hakları isteyecekler. Yani askerleri yargıladınız onu koydunuz ama yarın bir gün sizi de yargılayacaklar. Yani siz bir pandora kutusu açtınız. Devran döner siz de aynı şekilde yargılanabilirsiniz. Siz bir adalet kutusu açtınız. Adalet kutusunu sadece kendiniz için açamazsınız." sözleriyle ifade etti. "TAYYİP BEY SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL" Başbakanʹı bugünlerde daha sert gördüğünü söyleyen İpekçi sözlerini şöyle sürdürdü; "Başbakan her zaman sertti ama o sertliği çok kıvamındaydı. O lezzetli bir sertlikti bu memlekete yakışan bir sertlikti. Yıllarca Turgut Özal ʹın haricinde diğer başbakanları Avrupaʹda gördüğümde çok üzülürdüm. Çünkü Osmanlıʹdan gelen toprakların, Cumhuriyet de olsak, Atatürk ʹün de bir tavrı var. Öyle saydırmış kendini. Yani küçümsenecek bir millet değiliz. Topraklarımı çok seviyorum bu toprakların insanıyım. Böylesine bir kültürün geçtiği dünyanın en güzel topraklarından birindeyim. Tayyip Beyʹin o tavrını çok seviyordum. Ama Tayyip Beyʹin o tavrı git gide biraz fazla olmaya başladı ve çok yasakçı olmaya başladı. Yani bakıyorum gazetelerde aynı şey. En ufak bir gazeteciye sinirleniyor. Artık kendi hakkında hiçbir şey duymak istemiyor. Ben öyle bir Tayyip bey istemiyorum. Benim olması gereken Tayyip Bey her şeyi dinler, cevabını verir, vermek istemediğine de vermez. Ama çünkü o kadar bilgili öyle yetişmiş bir adamın oturup da gazeteciyi sana ters tavrı var diye tavır alması ya da yazarların ya da bugün içeride hala düşünce suçlarından dolayı olanların. Düşüncenin bir suç olduğunu kabul etmiyorum. Tayyip Beyʹden benim beklediğim tam anlamıyla düşünce suçunu kaldırmasıydı. Ben AK Partiliyim dediğim zaman, sayın Başbakanʹı da söylediğim zaman her şeyine hayran olduğumu söylemedim. Mesela bu son yıllarda hiçbir şeyini sevmiyorum yaptığı. Tayyip Beyʹi de sütten çıkmış ak kaşık görmüyorum." " CHP ʹYİ SEVMEM MÜMKÜN DEĞİL" CHP ʹyi sevmem mümkün değil. Çünkü varlık vergisinden ailesi zulme uğramış bir ailenin çocuğuyu. Ben hala varlık vergisinden dolayı özür dilememiş bir partinin ve onu unutturmaya çalışan bir partiyi tutmam mümkün değil. Bugünkü genel başkan da Tayyip Beyʹden daha fevkalade gelmiyor. Bana gelmiyor, başkalarına gelebilir. Ben böyle bir CHP beklemiyorum. Benim için sosyal demokrat bir parti değil. Liberal demokrat da değil." (CNNTURK.COM)