deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

Bugün 28 Şubat. Demokrasiye vurulan darbeyi unutanlara hatırlatalım

GÜNCEL 28.02.2024 - 05:21, Güncelleme: 28.02.2024 - 05:53
 

Bugün 28 Şubat. Demokrasiye vurulan darbeyi unutanlara hatırlatalım

Demokrasiye vurulan darbeyi unutanlara hatırlatalım İspiyoncular şimdi ne yapıyor?

HABERPİ- 28 Şubat 1997.. Post modern darbe olarak adlandırılan O utanç günlerinin üzerinden 27 yıl geçti ama hiç unutulmadı. Sözde Atatürkçüler. Sözde Laikler ve sözde demokratlar sürek avı başlattılar. En fazla jurnalleminin olduğu dönemdi ayrıca. Şeriat gelecek yalanıyla kumpas kuranlar. polise, askere isim vererek ispiiyonlayanlar halen hayattalar ve utanmadan dün jurnallediklerine bugün yalakalık yaparak ceplerini doldurmaya devam ediyorlar. Ve tabi 28 Şubat mağdurlarını kullanarak kendilerine makam edinenlerde o ispiyoncularla halen el ele kola kola yürümeye devam ediyorlar 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi sandıktan birinci parti çıktı. Refah-Yol hükümetine giden süreç hızlandı. Artık Necmettin Erbakan'a Başbakanlık yolu açılmıştı. Ancak hiç de beklenen olmadı ve  gizli bir el ve dönemin fişlemecileri tarafından kamuoyuna fısıldanan ve  en çok duyulan kelime irticaydı. Fişlemeler yapılıyor, başörtülü öğrenciler okullara alınmıyor, ikna odalarında aşağılanıyordu.Darbeciler doğrudan silah yerine medyayı bir silah olarak kullandı. Aczimendiler, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz olayları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Başbakanlık Konutu'ndaki iftar ve Sincan'daki Kudüs gecesi, darbe heveslilerinin iştahını kabarttı. Tarihe geçen o kritik Milli Güvenlik Kurulu'ndan 24 gün önce Sincan sokaklarına 20 tank 15 zırhlı araç çıkarıldı. Demokrasiye balans ayarı yapmışlardı kendilerince. Tankların sesi artık darbenin ayak sesleriydi.Sürece adını veren toplantı, 28 Şubat 1997'de Çankaya Köşkü'nde yapıldı. Toplantı 8 saat 45 dakika sürdü. Necmettin Erbakan, Başbakanlıktan istifa etti. Ardından Refah Partisi kapatıldı.Erbakan ve bazı parti yöneticilerine siyaset yasağı konuldu. Türkiye, milletin oyuyla seçilmiş başörtülü milletvekilinin Meclis'ten nasıl kovulduğuna şahit oldu.Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu şiir nedeniyle hapis yattı. İŞTE ADIM ADIM 28 ŞUBAT 4 Şubat 1997'de Sincan'da askerler; 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.Dönemin Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, tankların yürütülmesi için, "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık." dedi. 4 Şubat 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a uyarı mektubu gönderdi. Demirel, "laik düzenin korunmasını" istedi 11 Şubat'ta "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü" Ankara'da yapıldı. 23 Şubat 1997'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, "İrtica, PKK'dan daha tehlikeli." dedi. 28 ŞUBAT KARARLARI MGK toplantısı, 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde başladı. Komutanlardan ilk sözü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya aldı, sert sözlerle iktidarı eleştirdi. Başbakan Erbakan'a söylediklerinden biri, "Senin ağzından hiç 'Türk' kelimesini duymuyoruz." sözü oldu. 9 saat süren toplantı sonunda irticayla mücadele kararları alındı. MGK, "laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu" vurguladı. Ordu, kararların hepsinin uygulanmasını istedi: -8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli. -Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanmalı, kaçak kurslar önlenmeli. -Tarikatların faaliyetlerine son verilmeli. -Kılık kıyafet yasası ödünsüz olarak uygulanmalı. -Yeşil sermayeye kısıtlama getirilmeli. -İrtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı. -Tevhid-i Tedrisat uygulanmalı. -Kurban derileri derneklere verilmemeli. -Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı."- 28 Şubat sonrası  Başbakan Erbakan, önce kararları imzalamadı. MGK Genel Sekreterliği ise "kararların uygulanmaması durumunda yaptırımların geleceğini" duyurdu. Erbakan, diğer parti liderlerinden yardım isteyerek MGK kararlarına birlikte karşı çıkılmasını istedi fakat aradığı desteği bulamadı. 4 Mart'ta ise MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç'tan "bildirinin yumuşatılmasını" istedi ancak bu isteği de reddedildi. Bu sırada medyanın yanı sıra işçi ve işveren kuruluşları da MGK kararlarının uygulanması için açıklamalar yaptı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de MGK kararlarının uygulanacağını açıkladı. 5 Mart günü Erbakan da bildiriyi imzaladı.  18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.Ertesi gün, 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükûmet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükûmetini kurdu. Hükûmet, 28 Şubat kararlarını uygulamaya başladı.  
Demokrasiye vurulan darbeyi unutanlara hatırlatalım İspiyoncular şimdi ne yapıyor?

HABERPİ- 28 Şubat 1997.. Post modern darbe olarak adlandırılan O utanç günlerinin üzerinden 27 yıl geçti ama hiç unutulmadı. Sözde Atatürkçüler. Sözde Laikler ve sözde demokratlar sürek avı başlattılar. En fazla jurnalleminin olduğu dönemdi ayrıca. Şeriat gelecek yalanıyla kumpas kuranlar. polise, askere isim vererek ispiiyonlayanlar halen hayattalar ve utanmadan dün jurnallediklerine bugün yalakalık yaparak ceplerini doldurmaya devam ediyorlar. Ve tabi 28 Şubat mağdurlarını kullanarak kendilerine makam edinenlerde o ispiyoncularla halen el ele kola kola yürümeye devam ediyorlar

1995 genel seçimlerinde Refah Partisi sandıktan birinci parti çıktı. Refah-Yol hükümetine giden süreç hızlandı. Artık Necmettin Erbakan'a Başbakanlık yolu açılmıştı. Ancak hiç de beklenen olmadı ve  gizli bir el ve dönemin fişlemecileri tarafından kamuoyuna fısıldanan ve  en çok duyulan kelime irticaydı. Fişlemeler yapılıyor, başörtülü öğrenciler okullara alınmıyor, ikna odalarında aşağılanıyordu.Darbeciler doğrudan silah yerine medyayı bir silah olarak kullandı. Aczimendiler, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz olayları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Başbakanlık Konutu'ndaki iftar ve Sincan'daki Kudüs gecesi, darbe heveslilerinin iştahını kabarttı.

Tarihe geçen o kritik Milli Güvenlik Kurulu'ndan 24 gün önce Sincan sokaklarına 20 tank 15 zırhlı araç çıkarıldı. Demokrasiye balans ayarı yapmışlardı kendilerince. Tankların sesi artık darbenin ayak sesleriydi.Sürece adını veren toplantı, 28 Şubat 1997'de Çankaya Köşkü'nde yapıldı. Toplantı 8 saat 45 dakika sürdü. Necmettin Erbakan, Başbakanlıktan istifa etti. Ardından Refah Partisi kapatıldı.Erbakan ve bazı parti yöneticilerine siyaset yasağı konuldu. Türkiye, milletin oyuyla seçilmiş başörtülü milletvekilinin Meclis'ten nasıl kovulduğuna şahit oldu.Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu şiir nedeniyle hapis yattı.

İŞTE ADIM ADIM 28 ŞUBAT
4 Şubat 1997'de Sincan'da askerler; 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.Dönemin Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, tankların yürütülmesi için, "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık." dedi.

4 Şubat 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a uyarı mektubu gönderdi. Demirel, "laik düzenin korunmasını" istedi

11 Şubat'ta "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü" Ankara'da yapıldı.

23 Şubat 1997'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, "İrtica, PKK'dan daha tehlikeli." dedi.

28 ŞUBAT KARARLARI

MGK toplantısı, 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde başladı. Komutanlardan ilk sözü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya aldı, sert sözlerle iktidarı eleştirdi. Başbakan Erbakan'a söylediklerinden biri, "Senin ağzından hiç 'Türk' kelimesini duymuyoruz." sözü oldu. 9 saat süren toplantı sonunda irticayla mücadele kararları alındı. MGK, "laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu" vurguladı. Ordu, kararların hepsinin uygulanmasını istedi:

-8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli.

-Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığına bağlanmalı, kaçak kurslar önlenmeli.

-Tarikatların faaliyetlerine son verilmeli.

-Kılık kıyafet yasası ödünsüz olarak uygulanmalı.

-Yeşil sermayeye kısıtlama getirilmeli.

-İrtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı.

-Tevhid-i Tedrisat uygulanmalı.

-Kurban derileri derneklere verilmemeli.

-Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı."-

28 Şubat sonrası 

Başbakan Erbakan, önce kararları imzalamadı. MGK Genel Sekreterliği ise "kararların uygulanmaması durumunda yaptırımların geleceğini" duyurdu. Erbakan, diğer parti liderlerinden yardım isteyerek MGK kararlarına birlikte karşı çıkılmasını istedi fakat aradığı desteği bulamadı. 4 Mart'ta ise MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç'tan "bildirinin yumuşatılmasını" istedi ancak bu isteği de reddedildi. Bu sırada medyanın yanı sıra işçi ve işveren kuruluşları da MGK kararlarının uygulanması için açıklamalar yaptı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller de MGK kararlarının uygulanacağını açıkladı. 5 Mart günü Erbakan da bildiriyi imzaladı. 
18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.Ertesi gün, 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükûmet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükûmetini kurdu. Hükûmet, 28 Şubat kararlarını uygulamaya başladı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.