deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

Murat Karayalçın'ın mektubu olay oldu

SİYASET 12.08.2023 - 18:30, Güncelleme: 12.08.2023 - 18:30
 

Murat Karayalçın'ın mektubu olay oldu

CHP'nin altın üçgeni nedir?

HABERPİ- Şimdilerde ismi CHP Genel Başkanlığı için geçen Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın CHP'liler için mektup yazdı 14 sayfadan oluşan ve Sosyal medya hesabından mektubunu paylaşan Karayalçın'a tepki geldi. '14 sayfalık mektup mu olur' Bu devirde mektup mu kaldı? Bu sözlere karnımız tok diyerek tepki gösterdiler..  Birçok takipçisi ise Karayalçın'ın SHP'yi yeniden kurmasını istedi İşte Karayalçın'ın  kaleme aldığı mektuptan bir bölüm şöyle: Sevgili Partili Kardeşim, Bu metni, kıdemli bir partili olarak, 2023 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını yorumlamak ve bundan sonrası için ne yapmamız gerektiğine ilişkin düşüncelerimi açıklamak için hazırladım. Aslında bu metin, benim sevgili yol arkadaşlarıma mektubumdur. O nedenle metnin adını da mektup olarak koydum. Seçim gecesi geç saatlerde ya da ertesi sabah, karşı karşıya olduğumuz durumu nitelemek için kullandığımız sözcüklerin aramızda duyarlılık yarattığını, hatta tartışmalara neden olduğunu gördüm. O nedenle 2023 Mayıs’ında yapılan cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri için, ‘kazanamadık’ demekle yetiniyorum. Bu seçimlerde her şeyi doğru yaptık, her kapasiteyi sonuna kadar kullandık,her şeyi doğru söyledik diyemeyiz. O zaman, her şey doğru idiyse seçimi neden kazanamadığımızı hem kendimize, hem de yurttaşlara nasıl anlatacağız? Böyle söylersek geleceğe ilişkin iddialarımızı kaybetmiş olmaz mıyız? Her şeyi yaptık,ama buraya kadarmış dersek bir sonraki seçimde seçmenlerden nasıl oy isteyebiliriz? 2023 Mayıs seçimlerini tüm yönleriyle de tartışmamız gerekiyor; eleştiri, özeleştiri yapmamız gerekiyor. Seçimlerden sonra yapılan parti toplantılarında genellikle seçim sürecinde izlenen strateji, kullanılan taktikler, söylemler, o arada kişiler tartışılır. Bu kez de öyle olacak. Zaten öyle de oluyor. Sorunu da, çözümü de kişilerde aramak gibi bir huyumuz var. Kuşkusuz bunlar da seçim sonuçları üzerinde belli ölçülerde etkili olmuştur, o nedenle bunlar da tartışılmalıdır, değerlendirilmelidir. Ancak çok büyük beklentilerle girdiğimiz ve ne yazık ki kazanamadığımız 2023 Mayıs seçimleri için daha farklı bir değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. Bana göre 2023 Mayıs seçimlerini kazanamamamızın nedenlerini yalnızca bireylerde ya da partinin kurullarında aramak doğru değildir. Bana göre sorun kişisel değil, yapısaldır. Partimizin örgüt yapısı, yerelden merkeze, yeniden yapılandırılmalıdır. Yani partimizde yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var. Birincisi yerelde güçlü nitelikli bir örgüt yapısı ve ona dayalı bir ön seçim; ikincisi de, genel merkez ve yerel örgütler arasında, parti oligarşisini önleyen, parti kapasitesini artıran yeni bir yetki paylaşım modeli. Siyasi olarak tembelleşmemizin ilk örneği bir kurtarıcı beklentisidir. Çok iyi konuşan, çok yoğun çalışan, yumruğunu sık sık masaya vuran birisi gelecek ve bizi iktidara taşıyacak. Buna beyaz atlı prens- prenses beklentisi diyorum. Oysa böyle bir şey yok. Bizi iktidara taşıyacak olan güç, prensler- prensesler değil, örgütümüzdür. Bir başka tembellik örneği de ‘sağdan oy alamıyoruz, bari siyasetçi alalım, onlar da sağ seçmeni getirir’ anlayışıdır. Tabii ki partimize sağdan siyasetçi de seçmen de gelecektir, gelmelidir. Örgütle-rimiz yalnızca örgütün olağan işleri diye adlandırabileceğimiz ‘broşür- afiş- pankart’ işleri ile seçim işleri ile sandık güvenliği işleri ile sınırlı bir hizmet üretmektedir. Bu nedenle örgütümüz kapasitesinin altında çalışmak durumunda kalmaktadır. Bu durum CHP’de ‘oligarşik’ bir yönetimin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Örgütlerimiz, adaylarını seçemeyen, parti siyasetini belirleyemeyen, hemen hemen yalnızca olağan işlerle sınırlı olan bir alanda görev yapmaktadır. Bunlardan merkez örgütünün yeniden düzenlenmesi önerisini 2012 yılında PM üyesi olarak görev yaptığım sırada Sayın Genel Başkana sunmuştum. Söz konusu öneriler 2014 yılındaki Kurultay’a giderken Milliyet Gazetesi’nde birkaç gün yayınlanmıştı. Genel başkanların kurultaylarda liste hazırlamaları ya da örtülü bir yolla anahtar liste dağıtmaları önlenmelidir. Genel başkanlar; Siyasi Partiler Yasasının 37. maddesinin milletvekilliği için öngördüğü yüzde 5’lik kontenjanı, PM için de kullanabilirler. CHP'NİN ALTIN ÜÇGENİ Atatürkçüyüz, Solcuyuz, Aydınlanmacıyız. Bu üç temel değer aynı zamanda CHP’nin Altın Üçgenidir. Partililerimiz bu üçgenin herhangi bir köşesine daha yakın olabilirler, bu doğaldır. Önemli olan Altın Üçgen’in içinde yer almaktır. Hiçbirimiz bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci olan Atatürk’ün yolundan ayrılamayız; hiçbirimiz ‘sağ ile sol arasında pek bir fark kalmadı’ diyemeyiz. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Kongreler sürecinde bu önerilerimi değerlendirmenizi istiyorum. Kuşkusuz başka öneriler de olacaktır, onları da değerlendirmelisiniz. 2023 Mayıs seçimleri sürecinde katıldığım her toplantıda partililerimizin tempolu bir biçimde ‘iktidar, iktidar’ diye haykırışlarına tanık oldum. Daha önceki seçimlerde böyle bir seslenişi anımsamıyorum. Ayrıca bu haykırışı bir dilek olarak değil, bir iddia olarak alıyorum. Evet, bunu yapabiliriz, iktidara gelebiliriz! Ama önce örgütümüzün kapasitesini yükseltmeliyiz. Gelin hep birlikte efsaneyi geri getirelim. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi örgütü!
CHP'nin altın üçgeni nedir?

HABERPİ- Şimdilerde ismi CHP Genel Başkanlığı için geçen Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın CHP'liler için mektup yazdı
14 sayfadan oluşan ve Sosyal medya hesabından mektubunu paylaşan Karayalçın'a tepki geldi. '14 sayfalık mektup mu olur' Bu devirde mektup mu kaldı? Bu sözlere karnımız tok diyerek tepki gösterdiler..  Birçok takipçisi ise Karayalçın'ın SHP'yi yeniden kurmasını istedi
İşte Karayalçın'ın  kaleme aldığı mektuptan bir bölüm şöyle: 
Sevgili Partili Kardeşim, Bu metni, kıdemli bir partili olarak, 2023 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını yorumlamak ve bundan sonrası için ne yapmamız gerektiğine ilişkin düşüncelerimi açıklamak için hazırladım.
Aslında bu metin, benim sevgili yol arkadaşlarıma mektubumdur. O nedenle metnin adını da mektup olarak koydum.
Seçim gecesi geç saatlerde ya da ertesi sabah, karşı karşıya olduğumuz durumu nitelemek için kullandığımız sözcüklerin aramızda duyarlılık yarattığını, hatta tartışmalara neden olduğunu gördüm. O nedenle 2023 Mayıs’ında yapılan cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri için, ‘kazanamadık’ demekle yetiniyorum. Bu seçimlerde her şeyi doğru yaptık, her kapasiteyi sonuna kadar kullandık,her şeyi doğru söyledik diyemeyiz. O zaman, her şey doğru idiyse seçimi neden kazanamadığımızı hem kendimize, hem de yurttaşlara nasıl anlatacağız? Böyle söylersek geleceğe ilişkin iddialarımızı kaybetmiş olmaz mıyız? Her şeyi yaptık,ama buraya kadarmış dersek bir sonraki seçimde seçmenlerden nasıl oy isteyebiliriz? 2023 Mayıs seçimlerini tüm yönleriyle de tartışmamız gerekiyor; eleştiri, özeleştiri yapmamız gerekiyor. Seçimlerden sonra yapılan parti toplantılarında genellikle seçim sürecinde izlenen strateji, kullanılan taktikler, söylemler, o arada kişiler tartışılır. Bu kez de öyle olacak. Zaten öyle de oluyor. Sorunu da, çözümü de kişilerde aramak gibi bir huyumuz var. Kuşkusuz bunlar da seçim sonuçları üzerinde belli ölçülerde etkili olmuştur, o nedenle bunlar da tartışılmalıdır, değerlendirilmelidir. Ancak çok büyük beklentilerle girdiğimiz ve ne yazık ki kazanamadığımız 2023 Mayıs seçimleri için daha farklı bir değerlendirmenin yapılması gerekmektedir.
Bana göre 2023 Mayıs seçimlerini kazanamamamızın nedenlerini yalnızca bireylerde ya da partinin kurullarında aramak doğru değildir. Bana göre sorun kişisel değil, yapısaldır. Partimizin örgüt yapısı, yerelden merkeze, yeniden yapılandırılmalıdır. Yani partimizde yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var.
Birincisi yerelde güçlü nitelikli bir örgüt yapısı ve ona dayalı bir ön seçim; ikincisi de, genel merkez ve yerel örgütler arasında, parti oligarşisini önleyen, parti kapasitesini artıran yeni bir yetki paylaşım modeli. Siyasi olarak tembelleşmemizin ilk örneği bir kurtarıcı beklentisidir. Çok iyi konuşan, çok yoğun çalışan, yumruğunu sık sık masaya vuran birisi gelecek ve bizi iktidara taşıyacak. Buna beyaz atlı prens- prenses beklentisi diyorum. Oysa böyle bir şey yok. Bizi iktidara taşıyacak olan güç, prensler- prensesler değil, örgütümüzdür. Bir başka tembellik örneği de ‘sağdan oy alamıyoruz, bari siyasetçi alalım, onlar da sağ seçmeni getirir’ anlayışıdır. Tabii ki partimize sağdan siyasetçi de seçmen de gelecektir, gelmelidir.
Örgütle-rimiz yalnızca örgütün olağan işleri diye adlandırabileceğimiz ‘broşür- afiş- pankart’ işleri ile seçim işleri ile sandık güvenliği işleri ile sınırlı bir hizmet üretmektedir. Bu nedenle örgütümüz kapasitesinin altında çalışmak durumunda kalmaktadır. Bu durum CHP’de ‘oligarşik’ bir yönetimin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Örgütlerimiz, adaylarını seçemeyen, parti siyasetini belirleyemeyen, hemen hemen yalnızca olağan işlerle sınırlı olan bir alanda görev yapmaktadır. Bunlardan merkez örgütünün yeniden düzenlenmesi önerisini 2012 yılında PM üyesi olarak görev yaptığım sırada Sayın Genel Başkana sunmuştum. Söz konusu öneriler 2014 yılındaki Kurultay’a giderken Milliyet Gazetesi’nde birkaç gün yayınlanmıştı. Genel başkanların kurultaylarda liste hazırlamaları ya da örtülü bir yolla anahtar liste dağıtmaları önlenmelidir. Genel başkanlar; Siyasi Partiler Yasasının 37. maddesinin milletvekilliği için öngördüğü yüzde 5’lik kontenjanı, PM için de kullanabilirler.
CHP'NİN ALTIN ÜÇGENİ
Atatürkçüyüz, Solcuyuz, Aydınlanmacıyız. Bu üç temel değer aynı zamanda CHP’nin Altın Üçgenidir. Partililerimiz bu üçgenin herhangi bir köşesine daha yakın olabilirler, bu doğaldır. Önemli olan Altın Üçgen’in içinde yer almaktır.
Hiçbirimiz bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimci olan Atatürk’ün yolundan ayrılamayız; hiçbirimiz ‘sağ ile sol arasında pek bir fark kalmadı’ diyemeyiz.
Benim söyleyeceklerim bu kadar. Kongreler sürecinde bu önerilerimi değerlendirmenizi istiyorum. Kuşkusuz başka öneriler de olacaktır, onları da değerlendirmelisiniz. 2023 Mayıs seçimleri sürecinde katıldığım her toplantıda partililerimizin tempolu bir biçimde ‘iktidar, iktidar’ diye haykırışlarına tanık oldum. Daha önceki seçimlerde böyle bir seslenişi anımsamıyorum. Ayrıca bu haykırışı bir dilek olarak değil, bir iddia olarak alıyorum.
Evet, bunu yapabiliriz, iktidara gelebiliriz!
Ama önce örgütümüzün kapasitesini yükseltmeliyiz.
Gelin hep birlikte efsaneyi geri getirelim.
Yaşasın Cumhuriyet,
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi,
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi örgütü!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.