deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

TAYYİP BEY SON ŞANSIMIZ!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.03.2012 - 14:30, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

TAYYİP BEY SON ŞANSIMIZ!

Bürokrat olduğu dönemde şahin kanatta yer almıştı. Kürt sorununun çözümünde sert politikalar izlendiği günlerdi. Siyaset yaparken ve genel başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ise ʹbarışçıl çözümʹden yana tavır takındı. Hem de açık açık. ʹDüz ovada siyasetʹ yaklaşımını cesurca ortaya koydu. Mehmet Ağarʹdan bahsediyorum. Pazar günü ʹerken Nevruz kutlamasıʹ bahanesiyle sahneye konulmak istenen provokasyonla ilgili yazımı yazarken Ağarʹla yaptığımız bir sohbeti hatırladım. Üç ay kadar önceydi. Aramızda uzun ve samimi bir konuşma geçmişti. Onun bir bölümünü burada aktaracağım. Dün ʹbu sorunun batıdaki Kürtler bölümünüʹ ayrı bir yazıyla ele alacağım notunu düşmüştüm. Ağarʹın sözleri tam da bununla ilgiliydi. Güneydoğu konusunda gerçekten tarihi bir yol ayrımındayız. Büyük bir fırsatla karşı karşıyayız. PKK ve BDP çizgisinin bu yılki Nevruzʹlara ilişkin tutumunun arkasında da konjonktürün değişmesi ve inisiyatifin devlete geçmesi yatıyor. Sonuçlara etki etmesi bakımından Kürt dosyasındaki tablo kısaca şöyle: Washington ile Ankara tıpatıp aynı bakış açısına sahip. Ankara-Erbil hattında entegrasyon rüzgarları esiyor. ʹİçerideʹ halk PKKʹdan uzaklaşıyor. Örgüt hem uluslararası hem de bölgesel dengeler içinde yalnızlaşıyor. KCK operasyonları PKKʹnın belini kırıyor. Böylece ʹmasaya örgütün zayıf oturmasınınʹ ortamı yaratılıyor. Çünkü mücadelenin yanında müzakere takvimi de işleyecek. Bu da kesin. Çözümün ilk anahtarı demokrasiyi güçlendirmek. Eşzamanlı olarak ekonomik yatırımlar. Türkiye, kendi Kürt nüfusuna bütün bölgedeki ülkelere göre çok daha rahat, huzurlu, refah içinde ve mutlaka demokratik standartları yüksek bir yaşam kalitesi sağlamak zorunda. Bu, özellikle Kuzey Irakʹtaki gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki 20-25 yılın perspektifi açısından hayati önem taşıyor. Takvim, Kürt sorununun uluslararası hale gelmesinden önceki son döneme işaret ediyor. İşte bu nedenle, yeni açılım politikaları ve demokratikleşme hazırlıkları yürütülüyor. Şimdi, bu büyük fotoğraf ışığında Mehmet Ağarʹın sözlerine gelelim... MEMLEKETİN BEKASI... ʹTayyip Bey, Kürt sorununun çözümü için devletin son şansı. Bölgede çok seviliyor. Kişilik ve kimlik özellikleri nedeniyle bölge halkı çok güveniyor, samimi buluyor. Bir şey daha var. Batıdaki Kürtler. İstanbul, Ankara, Antalya gibi büyük şehirlerde veya batıdaki küçük illerde ve ilçelerde yaşayan Kürtler arasında çok popüler. O kesim zaten mutlak entegrasyondan yana. Devlet, elindeki bu son kozu iyi kullanmalı. Bütün gücüyle Kürt sorununa çözüm arayışında Başbakanʹın yanında yer almalı. Bu, her türlü siyasi pozisyondan daha önemlidir. Memleketin bekasıyla ilgilidir.ʹ Ağarʹın cümleleri aynen böyle. Doğrusu, kendisine katılıyorum. ʹSonʹ demesek bile, Erdoğanʹın buradaki duruşu en önemli avantaj. Bana burada kızacaklara da peşinen söylemeliyim: Hiç kimse kusura bakmasın. Sırf AKP veya Başbakan zayıflasın diye PKK çizgisinde duranlar var. Biz onlardan olamayız. Bir an için tersini düşünün. Hiçbir şey yapılmadığını... Üç-beş yıl sonra uluslararası konjonktür değişirse neler yaşanabileceğini... Güneydoğu meselesi partiler üstüdür, millidir. Alın Nevruz konusunu... Kaç yıldır coşkuyla kutlanmıyor muydu? Bu yıl PKKʹnın provokasyon dolu taktikleri ortaya çıkarıldı. Ve erken kutlamaya izin vermemek doğru bir tavırdır. PKKʹnın dediği mi olacak? Yarın, on binlerce insan gelsin meydanlara, halayını çeksin, kutlasın. İsterse devlet de katılsın.
Bürokrat olduğu dönemde şahin kanatta yer almıştı. Kürt sorununun çözümünde sert politikalar izlendiği günlerdi. Siyaset yaparken ve genel başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ise ʹbarışçıl çözümʹden yana tavır takındı. Hem de açık açık. ʹDüz ovada siyasetʹ yaklaşımını cesurca ortaya koydu. Mehmet Ağarʹdan bahsediyorum. Pazar günü ʹerken Nevruz kutlamasıʹ bahanesiyle sahneye konulmak istenen provokasyonla ilgili yazımı yazarken Ağarʹla yaptığımız bir sohbeti hatırladım. Üç ay kadar önceydi. Aramızda uzun ve samimi bir konuşma geçmişti. Onun bir bölümünü burada aktaracağım. Dün ʹbu sorunun batıdaki Kürtler bölümünüʹ ayrı bir yazıyla ele alacağım notunu düşmüştüm. Ağarʹın sözleri tam da bununla ilgiliydi. Güneydoğu konusunda gerçekten tarihi bir yol ayrımındayız. Büyük bir fırsatla karşı karşıyayız. PKK ve BDP çizgisinin bu yılki Nevruzʹlara ilişkin tutumunun arkasında da konjonktürün değişmesi ve inisiyatifin devlete geçmesi yatıyor. Sonuçlara etki etmesi bakımından Kürt dosyasındaki tablo kısaca şöyle: Washington ile Ankara tıpatıp aynı bakış açısına sahip. Ankara-Erbil hattında entegrasyon rüzgarları esiyor. ʹİçerideʹ halk PKKʹdan uzaklaşıyor. Örgüt hem uluslararası hem de bölgesel dengeler içinde yalnızlaşıyor. KCK operasyonları PKKʹnın belini kırıyor. Böylece ʹmasaya örgütün zayıf oturmasınınʹ ortamı yaratılıyor. Çünkü mücadelenin yanında müzakere takvimi de işleyecek. Bu da kesin. Çözümün ilk anahtarı demokrasiyi güçlendirmek. Eşzamanlı olarak ekonomik yatırımlar. Türkiye, kendi Kürt nüfusuna bütün bölgedeki ülkelere göre çok daha rahat, huzurlu, refah içinde ve mutlaka demokratik standartları yüksek bir yaşam kalitesi sağlamak zorunda. Bu, özellikle Kuzey Irakʹtaki gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki 20-25 yılın perspektifi açısından hayati önem taşıyor. Takvim, Kürt sorununun uluslararası hale gelmesinden önceki son döneme işaret ediyor. İşte bu nedenle, yeni açılım politikaları ve demokratikleşme hazırlıkları yürütülüyor. Şimdi, bu büyük fotoğraf ışığında Mehmet Ağarʹın sözlerine gelelim... MEMLEKETİN BEKASI... ʹTayyip Bey, Kürt sorununun çözümü için devletin son şansı. Bölgede çok seviliyor. Kişilik ve kimlik özellikleri nedeniyle bölge halkı çok güveniyor, samimi buluyor. Bir şey daha var. Batıdaki Kürtler. İstanbul, Ankara, Antalya gibi büyük şehirlerde veya batıdaki küçük illerde ve ilçelerde yaşayan Kürtler arasında çok popüler. O kesim zaten mutlak entegrasyondan yana. Devlet, elindeki bu son kozu iyi kullanmalı. Bütün gücüyle Kürt sorununa çözüm arayışında Başbakanʹın yanında yer almalı. Bu, her türlü siyasi pozisyondan daha önemlidir. Memleketin bekasıyla ilgilidir.ʹ Ağarʹın cümleleri aynen böyle. Doğrusu, kendisine katılıyorum. ʹSonʹ demesek bile, Erdoğanʹın buradaki duruşu en önemli avantaj. Bana burada kızacaklara da peşinen söylemeliyim: Hiç kimse kusura bakmasın. Sırf AKP veya Başbakan zayıflasın diye PKK çizgisinde duranlar var. Biz onlardan olamayız. Bir an için tersini düşünün. Hiçbir şey yapılmadığını... Üç-beş yıl sonra uluslararası konjonktür değişirse neler yaşanabileceğini... Güneydoğu meselesi partiler üstüdür, millidir. Alın Nevruz konusunu... Kaç yıldır coşkuyla kutlanmıyor muydu? Bu yıl PKKʹnın provokasyon dolu taktikleri ortaya çıkarıldı. Ve erken kutlamaya izin vermemek doğru bir tavırdır. PKKʹnın dediği mi olacak? Yarın, on binlerce insan gelsin meydanlara, halayını çeksin, kutlasın. İsterse devlet de katılsın.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.