Şenel; Başiskele Nikomedia'dan daha eski bir medeniyet

Başiskele Belediyesi tarafından Ramazan ayı boyunca Başiskele Sahili’nde kurulan Ramazan Çadırı dün akşam da Tarihçi-Yazar Volkan Şenel’i ağırladı. Sıcak ve samimi ortamda çay ve kahve eşliğinde gerçekleşen programda Volkan Şenel, katılımcılara Başiskele’nin tarihi hakkında çok önemli bilgiler anlattı. Kocaeli'nin gerçekleşmeyen çılgın projesini açıkladı Başiskele’nin tarihini çok önemsediklerini ifade eden Volkan Şenel, “Bu topraklarda 2700 yıl önce Astakoz adıyla kurulan bir antik kent var. Milattan önce 8. yüzyılda birçok tarihçiye göre bu bölgede antik bir kent kurulduğunu görüyoruz. Bu dönemde bu stratejik bölgeye birçok medeniyetin hakim olmak için mücadele verdiklerini biliyoruz. Bu mücadeleler sonucunda tahrip olan bu antik kent yerine İzmit tarafında M.Ö. 264 yılında Nicomedia diye bir antik kent kurulduğunu biliyoruz. Yani İzmit tarihinden daha eski bir medeniyete sahip bir ilçede yaşıyoruz.” dedi. Başiskele topraklarında Roma İmparatorluğu’nun uzun bir süre hüküm sürdüğünü söyleyen Şenel, “Paşadağ Mahallesi’nde Roma dönemine ait bir kalemiz var. Bu kaleden herhangi bir yerden yapılacak saldırı kolaylıkla gözlemlenerek gerekli tedbirler alınıyordu. Osmanlı Devleti kurulduktan sonra Sultan Orhangazi bu güzel toprakların fetih sürecini gerçekleştiren padişahımız. 1326 yılında Bursa’nın alınmasıyla Kocaeli topraklarının da hemen fetih edildiğini görüyoruz. Bu yıllarda Yalova’nın, Karamürsel’in Başiskele’nin Kandıra’nın, Sapanca’nın ve daha sonrasında İstanbul Samandıra’ya kadar birçok toprağın fethedildiğini görüyoruz.” sözlerini sarf etti.Kocaeli’nin fethinde Akça Koca Gazi’nin büyük bir pay sahibi olduğunu vurgulayan Volkan Şenel, Kocaeli isminin de Akça Koca Gazi’den geldiğini söyleyerek Kandıra’daki anıt mezarının ahde vefa olarak her bir Kocaelili tarafından ziyaret edilmesi gerektiğini söyledi. Kocaeli’nin fethedilmesinde Osmanlı’nın bir çılgın projesinin katkısı olduğunu ifade eden Şenel, “Nedir bu Osmanlı’nın çılgın projesi? Sapanca ile İzmit Körfezi’ni Birleştirme Projesi. Bu proje ile yaptığım araştırmalarda 9 defa bu proje için girişimlerde bulunuyor, hatta Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’ndeki yürütücülerden bir tanesi de Mimar Sinan’dır. O ünlü mimarımız buraya gelerek gerekli araştırma ve incelemeleri yapıyor ama bu proje maalesef olmuyor. İşte bu kanal projesi için buraya getirilen Müslüman ve gayri müslim insanlarımızın yerleştirildiği alanlar var. Bu yerleşim alanları yeni yaşam alanları haline geliyor.” diye konuştu.     BAŞİSKELE İSMİ NEREDEN GELİYOR? Başiskele isminin de nereden geldiğini anlatan Volkan Şenel, “Körfez’in solunda bir iskelemiz var. Bu iskele Körfez’in hemen başındaki iskele. Bunun dışında askeri ve ticari amaçlı kullanılan onlarca iskele yine var. Yanı başımızda hemen Seymen iskelesi var. Bu iskelelerden sadece deniz ulaşımı için değil, birçok ürünün İstanbul’a taşınması da gemilerle sağlanıyordu. Buraya birkaç tarihi belge ve haritalarla geldim. Burada 100, 200 ve 300 yıllık üç harita ve fotoğraflar var. Bir İngiliz, bir Fransız ve bir Osmanlı haritası var. Haritalarda Körfez’in sonunda antik dönemden kalma bir iskele olduğunu göreceksiniz. İşte bu antik dönemden beri 2700 yıl önceden bu yana kullanılan iskele ilçemize ismini vermiştir. Bu da Başiskele’nin tarihi açısından çok önemli bir detaydır.” ifadelerini kullandı Osmanlı’nın bu topraklara büyük değer verdiğini ifade eden Şenel, Payitaht’ın iaşesi için bu verimli topraklarda üretilen tarımsal ve hayvansal gıdaların büyük bir paya sahip olduğunu söyledi.   “KENTİN DEMOGRAFİK YAPISI 93 HARBİ SONRASI OLUŞTU” Tarihçi-Yazar Volkan Şenel sözlerini şöyle sürdürdü:“Bölgenin demografik yapısının belirginleşmeye başladığı zaman 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında olmaya başladı. Bizim Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Ordu gibi bölgelerden insanlarımızın bu topraklara iskân edildiklerini görüyoruz. Sultan Abdulhamid Han zamanında da insanlarımızın burada yeni köyler kurduklarını görüyoruz.” MİLLİ MÜCADELE BAŞİSKELE “Milli Mücadele Dönemi’nde 1918-1922 yılları arasında, bundan yaklaşık 100 yıl önce ise topraklarımız İngiliz ve Yunan işgali altına girdi. Bu işgal sırasında milli mücadele ruhuyla kahraman atalarımızın bir araya gelerek oluşturdukları müfrezeler sayesinde düşman işgali topraklarımızdan bertaraf edilmiştir. “KARA FATMA SERVETİYE CEPHESİ’NDE DE MÜCADELE VERDİ” Milli Mücadele’nin en önemli kadın kahramanlarından Kara Fatma’nın bu topraklardaki başarılarından ve fedakârlıklarından da bahseden Tarihçi-Yazar Volkan Şenel, “Fatma Seher’in babaocağı Erzurum’dan 1300 km yol gelerek Başiskele’de Servetiye Cephesi’nde İngiliz ve Yunan işgalcilerine karşı kahramanca mücadele verdi. Kara Fatma’yı gören Batum Göçmeni Hafize Nine ile, Havuzlubahçe’de 21 yıl önce bir röportaj yapmıştım. Kendisi bana Kara Fatma’yı nasıl gördüğünü, gördüğü zaman nasıl etkilendiğini anlatmıştı. Fatma Seher’e “atılgan ve cesur” manasına gelen “Kara” lakabını Gazi Mustafa Kemal Atatürk Sivas Kongresi’nde vermiştir. Atatürk’ün Kara Fatma’dan övgüyle bahsetmesiyle Milli Mücadele’de kadın kahraman sayılarımız artmış ve kurtuluşumuzun ve bağımsızlığımızın yeniden kazanılmasında kadınlarımızın büyük bir payı olmuştur.” dedi. Program sonunda Başiskele Belediye Başkanı M. Yasin Özlü’ye ve katılımcılara teşekkür eden Şenel, yeni hizmete açılan Kitaphane’de Mayıs ayından itibaren kültür ve sanat üzerine söyleşiler, konferanslar ve imza günleri düzenleneceğini söyledi.