BAYKAL BUGÜN DÜĞMEYE BASIYOR!

Hükümete belgeleri açıklaması için üç gün süre veren eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümet ve resmi yetkililer dışında birilerinin kendisiyle ilgili rüşvet idddiları ve Ergenekon davasının işleyişiyle ilgili ABDʹye brifing verildiğini iddia etti. ABD Büyükelçiliğiʹnin olmayan bir şeyi Washingtonʹa geçmeyeceğini kaydeden ve İçişleri Bakanlığı ile zamanın emniyet müdürü Oğuz Kaan Köksalʹın brifing verilmediği yönündeki açıklamalarına inanmak durumunda olduğunu belirten Baykal, "O zaman ABD Büyükelçiliğiʹne bu brifingi kim verdi?" diye sordu ve ekledi: Devlet içinde ayrı bir yapılanma olup olmadığının ortaya çıkarılması gerekir... Dün akşam Star Anahaberʹe konuşan Deniz Baykal açıklamasında şunları söyledi: "Ankaraʹdaki ABD Büyükelçiliğiʹnin Türk emniyet yetkilileri kendilerine bilgi verilmediği halde gerçek dışı bir kriptoyu Washingtonʹa çekmelerini düşünmek tasavvur etmek mümkün değildir. Bu onların hiçbir şekilde suçlanabileceği bir konu değildir. Olay bundan ibarettir. Bağımsız bir ülke henüz yürütülmekte olan bir davayla ilgili bilgiler yabancı bir büyükelçiliğe nasıl aktarılabilir?" BRİFİNGİ KİM VERDİ? Türkiyeʹde birileri bu dava hakkında özel bir bilgiye sahip olabir. Davanın gelişmesiyle ilgili bilgi sahibi olan birileri ABD Büyükelçiliğiʹne gidip anlatıyorlar. Bu brifingde benimle de ilgili çok ağır ithamlarda bulunuyorlar. Biz böyle bir brifingin verilip verilmediğini sorduğumuzda içişleri bakanı ʹhaberim yokʹ diyor. O zamanki emniyet müdürü ʹben böyle bir brifing vermedimʹ diyor. Ben bunlara inanmak durumundayım. Ama şu gerçek ortada duruyor. Ankaraʹdaki ABD Büyükelçiliği Washingtonʹa ʹbana böyle bir brifing verildi, Ergenekon davasıyla ilgili çok özel bilgiler verildiʹ diye bir kripto yazıyor, kripto ortada. 3 SEÇENEK VAR Ya bu kripto yanlış diyecekler ki bu belgeler tüm dünyada kabul görüyor yada ABD elçiliği gerçeği söylemiyor denilecek. En tehlikeli üçüncü alternatif ise, Ergenekon davasının süreciyle ilgili ABDʹye bilgi verecek devletin resmi yapılanmasının dışında, emniyet adına yargı adına iddialı görüşler söyleyecek birileri var. Ve bu kişiler ABD Büyükelçiliğiʹyle muhatap olabiliyorlar. Bu tablonun ortaya koyduğu en önemli şey devlet yapmadıysa kimin yaptığıdır."