deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com https://www.paybytouch.com/

Ah şu oturdukları koltuklarda güç zehirlenmesi yaşayanlar!

GÜNCEL 07.05.2021 - 06:07, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:04
 

Ah şu oturdukları koltuklarda güç zehirlenmesi yaşayanlar!

ADALET BORA-  Ne çirkindir değil mi görsel olarak adam görüneceksiniz ama ettiğiniz kelam, gösterdiğiniz tavır, nezaketten ve siyasetten nasipsiz hal ve hareketlerlnizle sokak kabadayısını aratmayacaksınız. Üstelik bu çöpe atılası tavrınızdan utanmak yerine bir de içine kutsal değerler katarak yüksek mevkilere gelmenize katıkda bulunan o övündüğünüz rezidansvari kurnazlığınızlığınızla karşısınızdaki insanı alt etmeye çalışacaksınız ve bunu da başarı sayacaksınız öyle mi? Ama bunu başaramayacaksınız. Bakın peşin peşin söylemeliyim ki, oturdukları koltuklara, veya parasına, ve/veya itine kopuğuna güvenip bunu da yiğitlik olarak efecilik hanesine kaydetmeyi düşünen varsa fena halde yanılıyor.. Çünkü biz şerefli insanlar,ne zorbalıklara, ne iftiralar ne de koltuk yüksekliğinden güç alarak bizi sindirmeye çalışanlara asla ve asla boyun eğmeyi notlarımız arasına almadık bugüne kadar. Bundan sonra da olmayacak.. İkincisi; Hayatım boyunca ne sosyal ne siyasal anlamda hiç kimseyle bir sorunum olmadı. İyilik yaptıklarımın, bir yere taşıdıklarımın yalan,dolan, plan ve iblisliklerine bile hiçbir zaman cevap vermedim. Hep Allah’a havale ettim ve rahat ettim. Halen de kimin benimle hesabı varsa direkt Allah’a havale ediyorum. Biliyorum ki şeytanla yol tutanlarla ancak Allah baş edebilir, ben edemem. Onun için rahatım.   Her zaman mazlumun ve mağdurun yanında oldum. Her zaman doğru bildiğimi okudum,yazdım. Her zaman erdem, ahlak ve insanlık yararına kalem ve kelam tuttutum. Yanlış gördüğümü ise yalan katmadan, iftira atmadan, olduğu gibi yazmışımdır her zaman. ZORBALIK VE İNSANLIK  İletişim Fakültesindeki derslerimizden biri de psikolojiydi. Hem de en ağır derslerden biriydi. Hocamız ise Nevin Dölek’ti. Türkiye’nin en iyi psikologlarından ve  hocalarından biriydi. Sınavları ise openbook yapardı bu ne demektir biliyor musunuz; derse çalışmamışsanız konuyu bilmiyorsanız 50 tane kitabı önünüze koysunlar yine de sorunun cevabını bulmanız mümkün değildir . Nevin Hocanın bize öğrettiği en önemli şey; iletişimde ve hayatın içinde algı ve elbette bununla birlikte zorbaca davranışların insanlar üzerindeki etkisi..  Dersini en sevdiğimiz ve her ders çıkışı keyifle çay-kahve içtiğimiz hocalarımızdandı. Niye anlatıyorum bunu. Elbetteki üniversite anısı olsun diye değil, karşımızdaki insanların zorbaca davranışları, kapağını açmadığı kitaptan soruların cevabını arama çabasının boşluğu ve algılarıyla ilgili bir gerçekliği anlatmak içindir. Geçtiğimiz günlerde sıradan çok sıradan ve doğru bildiğim bir haber yaptım. İsmi lazım değil. Şimdilerde bir hayli yüksek bir koltukta oturan ve bu nedenle de zorbalığı ve yüksek tavanlı tepeden bakmayı kendine hak görmüş olacak ki açtı telefonu muhtemelen yumdu gözünü içinden ve dışından geldiği gibi ayar vermeye kalkıştı.. (bakın tehdit demiyorum çünkü..neyse devamını getirmek istemiyorum). O kadar öfkeliydi ki kul hakkından girdi iyi insanlıktan ve kirli siyasetten geçmişten gelecekten her şeyi sıraladı. Oysa sıradan ve basit bir haberdi benimkisi.. Belli ki birileri doldurmuş söylendi, komplo teorilerini haykırdı, kendisiyle ilgili derdimin ve planımın olduğunu demeye getirdi. Bla bla bla.. Bir ton şey. Hepsini geçtim ve Adalet olarak değil de adım Leylaymış(!) gibi dinledim önce. Sonra Adalet gibi cevap vererek tek bir şey söyledim; keşke erkek olsaydım size nasıl cevap verileceğini duyardınız. Onun için bütün nezaketimi koruyorum ve eğer elinizden geleni ardınıza koyarsanız çok kırılırım dedim.. KİMSEYLE DERDİM OLMADI BENİM Olumlu ya da olumsuz haberini yaptığım hiç kimse ile derdim olmamıştır bilinsin. Kişilerle ilgili yaptığımız haberler muhatabının hoşuna gitmemiş olabilir. Kırılmış olabilirsiniz. Beklemediğiniz bir çıkış olabilir. Ama inanın haber yaptığımız sadece koltuklardır. Siyasi figürlerin isimleri değil oturdukları koltuklardır bizim için haber olan. Oradan indikleri zaman artık bizim için ağabeydirler, abladırlar, arkadaştırlar. Ve şunu da bilmelisiniz ki; ben haberini yaptığım hiç kimse için başkalarıyla oturup plan, yalan, dolan, aşağılık bir kurgu içine bugüne kadar girmedim ve girmemde. Onun için rahattım. Onun için de muhataplarımın çoğu da bunu bilir. Bilmeyenler ise sanır ki dünya onun etrafında dönüyor ve dünyayı, kenti o yönetiyor ve istediğine telefon açıp en yüksek perdeden gözdağı verip kendisine el pençe divan durulacak sanıyor. Bunu neden yazıyorum biliyor musunuz? Sözkonusu kişiyi deşifre etmek veya karşılaştığım zorbalığa karşı destek görmek değil, sadece ve sadece bundan sonra böyle bir niyeti olan ve/veya olanların buna bir daha cüret etmemesini hatırlatmak için. Çünkü, Hayatta en nefret ettiğim şey zorbalıktır. Hele hele oturdukları koltukların yüksekliğine güvenip, iftira atanların gösterdiği zorbalığa sonu ölüm de olsa eyvallah etmem. Bunu da aileme veya sülaleme güvenip dile getirmiyorum, sadece ve tek başıma kendime seçtiğim bir yoldur bu. Çünkü benim Zırhlı Tugayım kalemimdir.Bununla birlikte iyiliğin, insanlığın ve özellikle de iletişimin en büyük kuvvet ve kudret olduğuna inananlardanım.  ŞAHIS VE SONUÇ Erkek egemen siyasetin nimetlerinden faydalanıp güç gösterisinde bulunan ve sadece bayan olduğum için bu cüreti gösterdiğine inandığım şahıs ile ilgili ise bundan sonraki süreçte karşılaşmamayı umuyorum. Çünkü kendi kızınıza, kendi kız kardeşinize yapılmasını istemediğiniz şeyi bana ve/veya başka kadınlara yapıyorsanız bilin ki bu sadece ve sadece tesadüfler ve biraz da günün koşullarının size getirdiği avantajdan dolayı elde ettiğiniz koltuğun verdiği uçurucu ve kim tutar seni dediğimiz güç zehirlenmesinin verdiği körlüktür. Umuyor ve diliyorum ki, bir gün yaptığınız çirkinlikle yüzleşmezsiniz. Evet , sonuç olarak benim sadece kalemim ve kelamım var,  şimdilik Nemrutvari havalara girmiş ve  mancınıklarınızla kimi ateşe atıp yok etmek için planlarınız olabilir. Ama unutmayın ki biz Hz. İbrahim’in inancıyla ateşin suya, insan eliyle oluşturulan cehennemin gül bahçesine döneceğine inananlardanız ve yine bilir ve yine inanırız ki; zulüm ile abad olanın sonu berbat olur! Şu koronalı dünyada halen bunu anlayamamış insanların var olduğuna şahitlik etmek ise gerçekten üzücü..Değer mi daha önce üç günlük olan şimdi ise bir günlük bile olmayan şu yalan dünyadaki yolcuğu kinle, nefretle ve güç gösterileriyle geçirmeye değer mi ? Bence değmez..  

ADALET BORA-  Ne çirkindir değil mi görsel olarak adam görüneceksiniz ama ettiğiniz kelam, gösterdiğiniz tavır, nezaketten ve siyasetten nasipsiz hal ve hareketlerlnizle sokak kabadayısını aratmayacaksınız. Üstelik bu çöpe atılası tavrınızdan utanmak yerine bir de içine kutsal değerler katarak yüksek mevkilere gelmenize katıkda bulunan o övündüğünüz rezidansvari kurnazlığınızlığınızla karşısınızdaki insanı alt etmeye çalışacaksınız ve bunu da başarı sayacaksınız öyle mi?
Ama bunu başaramayacaksınız. Bakın peşin peşin söylemeliyim ki, oturdukları koltuklara, veya parasına, ve/veya itine kopuğuna güvenip bunu da yiğitlik olarak efecilik hanesine kaydetmeyi düşünen varsa fena halde yanılıyor.. Çünkü biz şerefli insanlar,ne zorbalıklara, ne iftiralar ne de koltuk yüksekliğinden güç alarak bizi sindirmeye çalışanlara asla ve asla boyun eğmeyi notlarımız arasına almadık bugüne kadar. Bundan sonra da olmayacak..
İkincisi; Hayatım boyunca ne sosyal ne siyasal anlamda hiç kimseyle bir sorunum olmadı. İyilik yaptıklarımın, bir yere taşıdıklarımın yalan,dolan, plan ve iblisliklerine bile hiçbir zaman cevap vermedim. Hep Allah’a havale ettim ve rahat ettim. Halen de kimin benimle hesabı varsa direkt Allah’a havale ediyorum. Biliyorum ki şeytanla yol tutanlarla ancak Allah baş edebilir, ben edemem. Onun için rahatım.
  Her zaman mazlumun ve mağdurun yanında oldum. Her zaman doğru bildiğimi okudum,yazdım. Her zaman erdem, ahlak ve insanlık yararına kalem ve kelam tuttutum. Yanlış gördüğümü ise yalan katmadan, iftira atmadan, olduğu gibi yazmışımdır her zaman.
ZORBALIK VE İNSANLIK
 İletişim Fakültesindeki derslerimizden biri de psikolojiydi. Hem de en ağır derslerden biriydi. Hocamız ise Nevin Dölek’ti. Türkiye’nin en iyi psikologlarından ve  hocalarından biriydi. Sınavları ise openbook yapardı bu ne demektir biliyor musunuz; derse çalışmamışsanız konuyu bilmiyorsanız 50 tane kitabı önünüze koysunlar yine de sorunun cevabını bulmanız mümkün değildir . Nevin Hocanın bize öğrettiği en önemli şey; iletişimde ve hayatın içinde algı ve elbette bununla birlikte zorbaca davranışların insanlar üzerindeki etkisi..  Dersini en sevdiğimiz ve her ders çıkışı keyifle çay-kahve içtiğimiz hocalarımızdandı.
Niye anlatıyorum bunu. Elbetteki üniversite anısı olsun diye değil, karşımızdaki insanların zorbaca davranışları, kapağını açmadığı kitaptan soruların cevabını arama çabasının boşluğu ve algılarıyla ilgili bir gerçekliği anlatmak içindir.
Geçtiğimiz günlerde sıradan çok sıradan ve doğru bildiğim bir haber yaptım. İsmi lazım değil. Şimdilerde bir hayli yüksek bir koltukta oturan ve bu nedenle de zorbalığı ve yüksek tavanlı tepeden bakmayı kendine hak görmüş olacak ki açtı telefonu muhtemelen yumdu gözünü içinden ve dışından geldiği gibi ayar vermeye kalkıştı.. (bakın tehdit demiyorum çünkü..neyse devamını getirmek istemiyorum).
O kadar öfkeliydi ki kul hakkından girdi iyi insanlıktan ve kirli siyasetten geçmişten gelecekten her şeyi sıraladı. Oysa sıradan ve basit bir haberdi benimkisi..
Belli ki birileri doldurmuş söylendi, komplo teorilerini haykırdı, kendisiyle ilgili derdimin ve planımın olduğunu demeye getirdi. Bla bla bla.. Bir ton şey. Hepsini geçtim ve Adalet olarak değil de adım Leylaymış(!) gibi dinledim önce. Sonra Adalet gibi cevap vererek tek bir şey söyledim; keşke erkek olsaydım size nasıl cevap verileceğini duyardınız. Onun için bütün nezaketimi koruyorum ve eğer elinizden geleni ardınıza koyarsanız çok kırılırım dedim..
KİMSEYLE DERDİM OLMADI BENİM
Olumlu ya da olumsuz haberini yaptığım hiç kimse ile derdim olmamıştır bilinsin. Kişilerle ilgili yaptığımız haberler muhatabının hoşuna gitmemiş olabilir. Kırılmış olabilirsiniz. Beklemediğiniz bir çıkış olabilir. Ama inanın haber yaptığımız sadece koltuklardır. Siyasi figürlerin isimleri değil oturdukları koltuklardır bizim için haber olan. Oradan indikleri zaman artık bizim için ağabeydirler, abladırlar, arkadaştırlar. Ve şunu da bilmelisiniz ki; ben haberini yaptığım hiç kimse için başkalarıyla oturup plan, yalan, dolan, aşağılık bir kurgu içine bugüne kadar girmedim ve girmemde.
Onun için rahattım. Onun için de muhataplarımın çoğu da bunu bilir. Bilmeyenler ise sanır ki dünya onun etrafında dönüyor ve dünyayı, kenti o yönetiyor ve istediğine telefon açıp en yüksek perdeden gözdağı verip kendisine el pençe divan durulacak sanıyor.
Bunu neden yazıyorum biliyor musunuz? Sözkonusu kişiyi deşifre etmek veya karşılaştığım zorbalığa karşı destek görmek değil, sadece ve sadece bundan sonra böyle bir niyeti olan ve/veya olanların buna bir daha cüret etmemesini hatırlatmak için. Çünkü, Hayatta en nefret ettiğim şey zorbalıktır. Hele hele oturdukları koltukların yüksekliğine güvenip, iftira atanların gösterdiği zorbalığa sonu ölüm de olsa eyvallah etmem. Bunu da aileme veya sülaleme güvenip dile getirmiyorum, sadece ve tek başıma kendime seçtiğim bir yoldur bu. Çünkü benim Zırhlı Tugayım kalemimdir.Bununla birlikte iyiliğin, insanlığın ve özellikle de iletişimin en büyük kuvvet ve kudret olduğuna inananlardanım.
 ŞAHIS VE SONUÇ
Erkek egemen siyasetin nimetlerinden faydalanıp güç gösterisinde bulunan ve sadece bayan olduğum için bu cüreti gösterdiğine inandığım şahıs ile ilgili ise bundan sonraki süreçte karşılaşmamayı umuyorum. Çünkü kendi kızınıza, kendi kız kardeşinize yapılmasını istemediğiniz şeyi bana ve/veya başka kadınlara yapıyorsanız bilin ki bu sadece ve sadece tesadüfler ve biraz da günün koşullarının size getirdiği avantajdan dolayı elde ettiğiniz koltuğun verdiği uçurucu ve kim tutar seni dediğimiz güç zehirlenmesinin verdiği körlüktür. Umuyor ve diliyorum ki, bir gün yaptığınız çirkinlikle yüzleşmezsiniz.
Evet , sonuç olarak benim sadece kalemim ve kelamım var,  şimdilik Nemrutvari havalara girmiş ve  mancınıklarınızla kimi ateşe atıp yok etmek için planlarınız olabilir. Ama unutmayın ki biz Hz. İbrahim’in inancıyla ateşin suya, insan eliyle oluşturulan cehennemin gül bahçesine döneceğine inananlardanız ve yine bilir ve yine inanırız ki; zulüm ile abad olanın sonu berbat olur!
Şu koronalı dünyada halen bunu anlayamamış insanların var olduğuna şahitlik etmek ise gerçekten üzücü..Değer mi daha önce üç günlük olan şimdi ise bir günlük bile olmayan şu yalan dünyadaki yolcuğu kinle, nefretle ve güç gösterileriyle geçirmeye değer mi ? Bence değmez..

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.