Gebze'de sokağa çıkma yasağını adım adım sizin için görüntüledik

ADALET BORA- Dün ve bugün devam eden haftasonu yasağı nedeniyle sizler için güzelden yana, umuttan yana Gebze'nin sonbahar halini, kalabalıktan, yoğunluktan, koşuşurturmaktan farkedemediğimiz bir kaç kare yüreklere ferahlık verecek kareleri sizler için çektik.. Yüreğimize dokunanları yüreklerinize dokundurmak istedik. Bir kedinin hüzünlü bakışından, bir sokak köpeğinin gün boyunca aralıksız havlamasından duyduğumuz endişenin çaresizliğini size de aktarmak istedik.. Ama bir güvercinin kanat çırpışında umudun halen dipdiri ve güzel olduğuna şahitlik etti.. Pandeminin ilk başladığı günlerin tedirginliğine geri döndük. Salgın hızla yayılıyor ülkemizde, kentimizde, ilçemizde.. Sevdiklerimizi, dostlarımızı, akrabalarımızı, canlarımızı ve ciğerlerimizi kaybettik bu savaşta.. Halen büyük bir savaşın ortasındasındayız. İyi dilek ve dualar dışında elimizden gelen birşey yok.. Ağır bir imtihandan geçerken, insanlığn, erdemin, doğanın, hayvanın, çiçeğin, böceğin kısacası bu yeryüzünü paylaştığımız tüm canlı varlıkların ne kadar kıymetli olduğunu anladık, anlamaya devam edeceğiz.. İyi ile kötünün savaşına benzer bir savaş bu. İyiler yine iyi ve kötüler yine de kötü olmaya devam etselerde biz iyiliğin, umudun, duanın, şifanın, gönlümüzdekini yaşamanın mücadelesini vereceğiz.. BİR KEDİ KURTARDIK Kentin sessiz ve insansız kalan sokaklarını adım adım dolaşırken tıpkı o ilk günkü gibi, acı acı miyavlayan bir kedinin çığlığının peşine düştük. Kapalı pasajın içinde kalmış. Nasıl acı bir yalvarma. Tüm kenti adeta sarıyordu. Yerini tespit ettim. Sonrasında çarşı girişinde nöbet bekleyen polis memurlarına durumu anlattım.. Evet, onların görevi değildi ama yardım isteyecek başka da kimse yoktu.. Murat polis sağ olsun. Olaya müdahele etti. Pasajdaki bir isme ulaştı. Minik kedinin imdadına yetişerek acı acı çığlıklarına çare oldu.. Böylece bugünün en güzel haberi olarak kayda geçmek ve sizlerle paylaşmak istedim..(VE BİR UYARI: LÜTFEN İŞYERLERİNDE HAYVANARI ÇARESİZLİĞE TERK ETMEYİN. ) KENTİN CAMİ HALİ Mustafpaşa Caminin avlusunu kendilerine yurt edinmiş kedilerle selamlaştık. Pamuk adım adım güneşe dönerek poz verdi. Şadırvanın mermer  oturağına kurulmuş negro tadındaki kedicik zeytindalı(bu ismi ben vermiş bulunuyorum)  ise yerinden kıpırdamadı bile. Güçlü, kendine olan sarsılmaz güveni ile bana poz verdi ama itiraf etmeliyim ki açıkçası çok da umursamadı. Oysa pamuk teşekkür niyetine hem miyavladı hemde ardımsıra kapıya kadar gelerek beni uğurladı. EN ÇOK YÜREĞE DOKUNAN ONLAR Kentin tüm sokaklarında hayvanların sokağa terkedilmiş çocuklar kadar çaresizliğini bazen bir fotoğraf karesine sığdırmak için çabaladım çoğunu yüreğimin derinliğine nakşettim. İnsan olmanın bu kadar zor, hayvanların bu kadar çaresiz olduğu hepimizin aynı karede yer alarak duadan başka sığınağmızın olmadığı bir limanda olduğumuzu düşündüm.. Sonbahar yapraklarının süslediği kentin sokaklarında, cami avlusunda, sessizliğe gömülmüş park ve bahçelerde hem o çaresizliğin ıslığı çalınıyordu. Ama en azından bir kedinin imdadına yetişmiş olmanın huzuruyla bugünü tamamlarken, tek dua tek dilek, tek umut var; birlikte başarabiliriz. Lütfen yarın sabahın ilk ışıklarıyla sokakları, AVM'leri orayı burayı doldurmayın. Kalabalıklardan kaçının. Ve hayatı bir süre daha eve sığdırın. Kendiniz için, sevdileriniz için, sizi sevenler için, dünya için, ölümün daha az olduğu güner için biraz daha tedbir, biraz daha az hareket, az kalabalıkla başariliriz.. Unutmayın önce tedbir sonra tevekkül.. Allah tüm iyi yürekli insanları ve çocukları ve hayvanları ve yaşlıları ve vatan-millet-devlet için çalışanları korusun!.