deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

uyardım ama dinlemediler

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.04.2012 - 13:58, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

uyardım ama dinlemediler

ANKARA Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı “28 Şubat soruşturması” kapsamında bazı emekli subaylar gözaltına alınırken, 1996’da yaşanan süreçle ilgili çarpıcı iddialar da gündeme getirildi. Bu iddialar arasında en çok konuşulanlardan biri de ‘Fethullah Gülen’in o dönemde 28 Şubat sürecinin karşısında durmaması hatta desteklediği’ oldu. Bu iddialarla ilgili olarak, Fethullah Gülen ve cemaate yakınlığı ile bilinen, daha önce MİT gerilimiyle ilgili açıklamanın da yer aldığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın internet sitesinde bir açıklama yer aldı. Açıklamada başlık olarak da “Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği çok açık bir çarpıtmadır!” ifadesi kullanıldı. Bir önceki açıklamada olduğu gibi yine ‘cemaat’ yerine ‘hizmet’ kelimesi tercih edildi. İşte o açıklamanın satır başları... - Gülen’in darbeler öncesinde, sürecinde ve sonrasında bazı tavır ve değerlendirmeleri olmuştur. Ancak, Gülen, darbelere destek vermiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ne Sayın Gülen ne de Hizmet, yaptıklarının mükemmel olduğu iddiasında değildir. - Dindarlara devlet gücünü de kullanarak yapılan pek çok eziyete karşılık, Hizmet’e gönül verenler çatışma yerine aktif sabrı tercih etmişler, çatışmaksızın, hak belledikleri yolda çalışmalarını sürdürmüşlerdir. - Hizmet’in din adına siyasete müdahaleye, dinin siyasete araç yapılması ve bir ideoloji haline getirilmesine karşı olduğu da çok açık bilinen bir husustur. Her ne amaçla olursa olsun Hizmet’in herhangi bir darbeye sıcak bakmayacağı çok açıktır. Özellikle din adına devletin yapacağı baskının insanları riya, gösteriş ve münafıklığa iteceği de Hizmet’in temel sosyo-politik anlayışlarından birisidir. - 1971 darbesinde haksız yere tutuklanan, 1980 darbesinde 6 yıl bir suçlu gibi kovalanan, 28 Şubat postmodern darbesinin ardından da 13 yıldır memleketinden uzak yaşamaya mecbur bırakılan Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği iddiası çok açık bir çarpıtmadır. - Sayın Gülen’de karamsarlıktan çok iyimserlik vardır. Şartların en ağır olduğu zamanlarda bile sevenlerine ümit aşılamaya çalışır ve hadiselerin olumlu taraflarını nazara verir. Adil olma adına, hoşuna gitmeyen birisinden sadır olan olumlu bir şeyi de görmezden gelmez. Ümitvarlığın bir yansıması olarak durum tespiti yaparken iyiye ve ideale işaret eder. Bu hemen hemen her konuda böyle olduğu gibi askerler ve askeriye için de böyledir. - “Demokrat” denilerek, darbecilerce istihfaf edilen bir generalin Genelkurmay Başkanlığı’na gelmiş olması, tüm subaylara ve askeriyeye kırıcı bir tavır almanın ne kadar yanlış olabileceğini göstermektedir. Aynı şekilde, Ergenekon davalarının da demokrasi yanlısı subay çoğunluğu olmasa açılamayacağı ve devam edemeyeceği barizdir. Mahkemelerce gerçekliği kabul edilen, bir amiralin günlüklerinde geçen, kıtalardaki subayların çoğunluğunun darbeye karşı olduğu gerçeği de Sayın Gülen’in tavrının doğruluğunu göstermiştir. - Gülen, 1993’ten beri gelmekte olan darbe sürecini görmüş ve buna elinden geldiğince dikkat çekmeye çalışmıştır. 28 Şubat’a yaklaşılırken, Sayın Gülen’in “Gölcük’te hareketlenmeler var” duyumunu ilettiği Devletin zirvesindekiler kendisine “Varsa elinizde bunun belgesini verin” demişler, demokrasi karşıtı hareketlenmeleri mercek altına almaktansa Demokrat Parti döneminin meşhur Samet Kuşçu olayını hatırlatırcasına olayı ifşa edenleri risk altına atmayı tercih eder görünmüşlerdir. Aynı şekilde, Sayın Gülen’in bir başka ikazına cevaben bir devlet büyüğü “Hocam, dengeli olalım biraz” demiştir. - Sayın Gülen, daha 28 Şubat darbesinin sıcak günleri başlamadan bir grup gazeteciye Ekim 1995’te endişelerini “Askeriyede bir grup muhtırahazırlığı içinde” sözleri ile ifade etmiştir. Önemli bir partinin grup başkanvekili açıklamayı “Şanssız bir açıklama, amaçlı bir yorum [...] Hiçbir hazırlık yok. Gülen’in şahsi görüşüdür. Askerlerimiz de milletimizin parçasıdır” diyerek karşıt tavır sergilemiştir. - Sayın Gülen’in dahli olmadığı ve hiçbir ciddi etkisinin de bulunmadığı; tersine açık hedef olduğu darbe süreçlerindeki tavrı, ülkenin göreceği zararı en aza indirmek için müspet hareket ve aktif sabır anlayışı doğrultusunda itidal, temkin ve dikkat ile hareket etmek şeklinde anlaşılmalıdır. Darbeyi ihbar etti, mahkum oldu... BİNBAŞI Samet Kuşçu,1958’de Milli Savunma Bakanlığı İstanbul Temsil Bürosu Başkanlığını yürütürken Yarbay Faruk Güventürk’ün önderlik ettiği ve Adnan Menderes hükümetini yıkmayı planlayan bir cuntaya katıldı. Kuşçu, bir süre sonra darbe planlarını hükümete ihbar etti. Yargılanan cuntacı subaylardan sekizi beraat ederken, darbe girişimini ortaya çıkaran Samet Kuşçu “orduyu isyana teşvik” suçundan mahkum oldu ve ordudan ihraç edildi. Kuşçu 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından serbest bırakıldı. Meclis’in darbe araştırması AK Parti’yi bekliyor  Tarihinde ilk kez tüm partilerin uzlaşmasıyla darbe ve muhtıraları araştırma kararı alan Meclis’te, bu amaçla kurulan Araştırma Komsiyonu’nun çalışmalarına start verebilmesi için AK Partili 10 üyenin netleşmesi bekleniyor. MHP ve BDP’nin geçtiğimiz hafta komsiyon üyelerini TBMM Başkanlığı’na sunmasının ardından CHP de dün bu kritik komisyonda görev yapacak 4 milletvekilini netleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce partilerini komisyonda Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ve Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in temsil edeceğini söyledi. MHP Özcan Yeniçeri ve Atilla Kaya’yı, BDP ise Sırrı Süreyya Önder’i komisyon üyesi olarak belirlemişti. Erdoğan inceliyor AK Parti’de komisyonda görev almak için grup yönetimine başvuran 70 civarında milletvekilinin ismi geçen hafta Başbakan Erdoğan’a sunuldu. Komisyonun darbe, muhtıra ve demokrasiye yönelik her türlü müdahaleyi titizlikle inceleyip tarihi bir rapor ortaya koymasını istediği ifade edilen Erdoğan’ın bu çerçevede komisyonda “kamuoyu ve medyaya yönelik şova dönük değil ciddi çalışmalar yapacak” milletvekillerinin görev yapmasını arzu ettiği, ayrıca komisyon üyelerinin darbe mağduru tüm toplum kesimlerini temsil edebilecek isimlerden oluşmasını ve hukukçulara da ağırlık verilmesini istediği belirtiliyor. Başbakan’ın bu listeler üzerinde bizzat çalıştığını, üye olacak isimlerin ise MYK’da netleştirileceğini bildirdiler. 17 üyeli Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun çalışma süresi 3 ay olacak.(Vatan)
ANKARA Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı “28 Şubat soruşturması” kapsamında bazı emekli subaylar gözaltına alınırken, 1996’da yaşanan süreçle ilgili çarpıcı iddialar da gündeme getirildi. Bu iddialar arasında en çok konuşulanlardan biri de ‘Fethullah Gülen’in o dönemde 28 Şubat sürecinin karşısında durmaması hatta desteklediği’ oldu. Bu iddialarla ilgili olarak, Fethullah Gülen ve cemaate yakınlığı ile bilinen, daha önce MİT gerilimiyle ilgili açıklamanın da yer aldığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın internet sitesinde bir açıklama yer aldı. Açıklamada başlık olarak da “Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği çok açık bir çarpıtmadır!” ifadesi kullanıldı. Bir önceki açıklamada olduğu gibi yine ‘cemaat’ yerine ‘hizmet’ kelimesi tercih edildi. İşte o açıklamanın satır başları... - Gülen’in darbeler öncesinde, sürecinde ve sonrasında bazı tavır ve değerlendirmeleri olmuştur. Ancak, Gülen, darbelere destek vermiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ne Sayın Gülen ne de Hizmet, yaptıklarının mükemmel olduğu iddiasında değildir. - Dindarlara devlet gücünü de kullanarak yapılan pek çok eziyete karşılık, Hizmet’e gönül verenler çatışma yerine aktif sabrı tercih etmişler, çatışmaksızın, hak belledikleri yolda çalışmalarını sürdürmüşlerdir. - Hizmet’in din adına siyasete müdahaleye, dinin siyasete araç yapılması ve bir ideoloji haline getirilmesine karşı olduğu da çok açık bilinen bir husustur. Her ne amaçla olursa olsun Hizmet’in herhangi bir darbeye sıcak bakmayacağı çok açıktır. Özellikle din adına devletin yapacağı baskının insanları riya, gösteriş ve münafıklığa iteceği de Hizmet’in temel sosyo-politik anlayışlarından birisidir. - 1971 darbesinde haksız yere tutuklanan, 1980 darbesinde 6 yıl bir suçlu gibi kovalanan, 28 Şubat postmodern darbesinin ardından da 13 yıldır memleketinden uzak yaşamaya mecbur bırakılan Sayın Gülen’in darbelere sıcak baktığı hatta desteklediği iddiası çok açık bir çarpıtmadır. - Sayın Gülen’de karamsarlıktan çok iyimserlik vardır. Şartların en ağır olduğu zamanlarda bile sevenlerine ümit aşılamaya çalışır ve hadiselerin olumlu taraflarını nazara verir. Adil olma adına, hoşuna gitmeyen birisinden sadır olan olumlu bir şeyi de görmezden gelmez. Ümitvarlığın bir yansıması olarak durum tespiti yaparken iyiye ve ideale işaret eder. Bu hemen hemen her konuda böyle olduğu gibi askerler ve askeriye için de böyledir. - “Demokrat” denilerek, darbecilerce istihfaf edilen bir generalin Genelkurmay Başkanlığı’na gelmiş olması, tüm subaylara ve askeriyeye kırıcı bir tavır almanın ne kadar yanlış olabileceğini göstermektedir. Aynı şekilde, Ergenekon davalarının da demokrasi yanlısı subay çoğunluğu olmasa açılamayacağı ve devam edemeyeceği barizdir. Mahkemelerce gerçekliği kabul edilen, bir amiralin günlüklerinde geçen, kıtalardaki subayların çoğunluğunun darbeye karşı olduğu gerçeği de Sayın Gülen’in tavrının doğruluğunu göstermiştir. - Gülen, 1993’ten beri gelmekte olan darbe sürecini görmüş ve buna elinden geldiğince dikkat çekmeye çalışmıştır. 28 Şubat’a yaklaşılırken, Sayın Gülen’in “Gölcük’te hareketlenmeler var” duyumunu ilettiği Devletin zirvesindekiler kendisine “Varsa elinizde bunun belgesini verin” demişler, demokrasi karşıtı hareketlenmeleri mercek altına almaktansa Demokrat Parti döneminin meşhur Samet Kuşçu olayını hatırlatırcasına olayı ifşa edenleri risk altına atmayı tercih eder görünmüşlerdir. Aynı şekilde, Sayın Gülen’in bir başka ikazına cevaben bir devlet büyüğü “Hocam, dengeli olalım biraz” demiştir. - Sayın Gülen, daha 28 Şubat darbesinin sıcak günleri başlamadan bir grup gazeteciye Ekim 1995’te endişelerini “Askeriyede bir grup muhtırahazırlığı içinde” sözleri ile ifade etmiştir. Önemli bir partinin grup başkanvekili açıklamayı “Şanssız bir açıklama, amaçlı bir yorum [...] Hiçbir hazırlık yok. Gülen’in şahsi görüşüdür. Askerlerimiz de milletimizin parçasıdır” diyerek karşıt tavır sergilemiştir. - Sayın Gülen’in dahli olmadığı ve hiçbir ciddi etkisinin de bulunmadığı; tersine açık hedef olduğu darbe süreçlerindeki tavrı, ülkenin göreceği zararı en aza indirmek için müspet hareket ve aktif sabır anlayışı doğrultusunda itidal, temkin ve dikkat ile hareket etmek şeklinde anlaşılmalıdır. Darbeyi ihbar etti, mahkum oldu... BİNBAŞI Samet Kuşçu,1958’de Milli Savunma Bakanlığı İstanbul Temsil Bürosu Başkanlığını yürütürken Yarbay Faruk Güventürk’ün önderlik ettiği ve Adnan Menderes hükümetini yıkmayı planlayan bir cuntaya katıldı. Kuşçu, bir süre sonra darbe planlarını hükümete ihbar etti. Yargılanan cuntacı subaylardan sekizi beraat ederken, darbe girişimini ortaya çıkaran Samet Kuşçu “orduyu isyana teşvik” suçundan mahkum oldu ve ordudan ihraç edildi. Kuşçu 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından serbest bırakıldı. Meclis’in darbe araştırması AK Parti’yi bekliyor  Tarihinde ilk kez tüm partilerin uzlaşmasıyla darbe ve muhtıraları araştırma kararı alan Meclis’te, bu amaçla kurulan Araştırma Komsiyonu’nun çalışmalarına start verebilmesi için AK Partili 10 üyenin netleşmesi bekleniyor. MHP ve BDP’nin geçtiğimiz hafta komsiyon üyelerini TBMM Başkanlığı’na sunmasının ardından CHP de dün bu kritik komisyonda görev yapacak 4 milletvekilini netleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce partilerini komisyonda Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ve Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in temsil edeceğini söyledi. MHP Özcan Yeniçeri ve Atilla Kaya’yı, BDP ise Sırrı Süreyya Önder’i komisyon üyesi olarak belirlemişti. Erdoğan inceliyor AK Parti’de komisyonda görev almak için grup yönetimine başvuran 70 civarında milletvekilinin ismi geçen hafta Başbakan Erdoğan’a sunuldu. Komisyonun darbe, muhtıra ve demokrasiye yönelik her türlü müdahaleyi titizlikle inceleyip tarihi bir rapor ortaya koymasını istediği ifade edilen Erdoğan’ın bu çerçevede komisyonda “kamuoyu ve medyaya yönelik şova dönük değil ciddi çalışmalar yapacak” milletvekillerinin görev yapmasını arzu ettiği, ayrıca komisyon üyelerinin darbe mağduru tüm toplum kesimlerini temsil edebilecek isimlerden oluşmasını ve hukukçulara da ağırlık verilmesini istediği belirtiliyor. Başbakan’ın bu listeler üzerinde bizzat çalıştığını, üye olacak isimlerin ise MYK’da netleştirileceğini bildirdiler. 17 üyeli Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun çalışma süresi 3 ay olacak.(Vatan)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.