SEDAT TATAR ˮBENİ CHPʹDE HERKES BİLİRˮ

HP-ÖZEL HABER "SEDAT TATARʹA ATANMAMA ŞOKU!" başlıklı haberimizin son zamanlarda parti içinde yaşadığımız sıkıntıların bir sonucu olabileceğini dile getiren Başkan Tatar "Lakin şuan için benim başkanlığımda oluşacak olan CHP Gebze İlçe Yönetiminin atanmasının, CHP Kocaeli İl Yönetimi tarafından onaylanmaması diye bir şey söz konus değil. Bize görev Kocaeli İl Yönetimi tarafından resmi bir yazı ile verildi ve biz de şimdi o görevlendirmenin gereğini yapıyoruz. Yönetim listemizin hazırlık safhasının biraz  zaman alması ise Gebze ilçe örgütümüzün içinden geçtiği sıkıntılı süreçten dolayı özen gösterdiğimiz parti içi dengelerin hassasiyetindendir" dedi.. Kendisi hakkında CHP Genel Merkezine "Sedat Tatar Ergenekon tanığıdır" şeklinde gönderilen isimsiz fakslar konusuna da açıklık getiren Başkan Tatar "Ergenekon davası kamuoyunun gözü önünde yürütülen ve amacının ne olduğu konusunda artık kimsenin kuşkusu olmadığı siyasi bir davadır. Bu davayı yürüten savcılar, bir dönemi sorgularken, ben de o dönemde jandarmada Assubay olarak görev yaptığım için benim de bilgime başvurdular. Verdiğim ifade sonucunda bu davanın ne sanığı, ne gizli tanığı ne de şüphelisi oldum. İddianamede ismimiz "bilgisine başvuruldu" dendiği için şimdi biz gizli tanık mı olduk? Neresi gizli tanıklık bunun? Bu davada on binlerce insanın ismi ilgili veya ilgisiz, şu şekilde veya bu şekilde iddianameye girmiş durumda. Şimdi bu on binlerce insanın hepsini açık tanık, gizli sanık ya da şüpheli diye fişleyecek miyiz? Ben bu partide uzun dönemden beri siyaset yapıyorum ve daha önce iki kez ilçe başkan adayı olarak kongre yaşadım. Son seçimlerde ise CHP Kocaeli Milletvekili aday adayı idim. Partim de, partililerim de beni iyi bilir. Sıkıntılı bir durumumuz olsaydı ne bizim Milletvekili adaylığımızı kabul ederek resmi işleme koyarlardı, ne daha sonra istifa eden Milletvekili adayımızın yerine Kocaeli 6.sıra adaylığı teklifi getirirlerdi ne de düşen CHP Gebze İlçe Yönetimini yeniden oluşturmak için Başkanlık görevini bize verirlerdi. Kaldı ki o süreçlerde hiç gündeme getirilmeyen asılsız ve maksatlı bir iddianın şimdi birileri tarafından siyaset malzemesi olarak kullanılmaya ve bu amaçla gündeme sürülmeye çalışılması da oldukça düşündürücü bir durumdur" dedi.. İŞTE ERGENEKON TANIĞI İDDİALARI ÜZERİNE 30.07.2008 TARİHİNDE SEDAT TATAR’A AİT BASIN AÇIKLAMASI DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI 25 TEMMUZ 2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yayımlanan ERGENEKON adlı iddianamede adımın tanıklar listesinde yazılması hepiniz tarafından bilinmektedir. Adımın iddianameye tanık olarak girmesi doğrudur. Ancak hakkımda yazılan değerlendirme ve yazılarda yanlış yorumlar yapılmakta, bu da yanlış anlaşılmalara sebep olmaktadır. Bu durum yazıları haber yapan gazete muhabiri arkadaşlarımızın konu ile ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. İddianamede ismimin geçmesi tamamen benim isteğim dışında olmuştur. Şöyle ki; hazırlık soruşturması safhasında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı ve Güvenlik görevlileri tarafından hazırlık tahkikatının yapıldığı 4. Levent’teki İstanbul Ticaret Mahkemelerinin bulunduğu binaya davet edildim. Hazırlık tahkikatını yapan görevliler ve Cumhuriyet Savcısı tarafından tutuklu bulunan Emekli Tuğgeneral Veli Küçük hakkında sorular sordular. Bende “VELİ KÜÇÜK ’ün İl Jandarma Komutanı olduğu dönemde benim de Gebze ilçesinde görevli olduğumu, kendisiyle Ast-Üst komutanlık dışında hiçbir bağımın olmadığını, meslek hayatımın hiçbir döneminde herhangi bir meslektaşımın hukuk dışı bir davranışına tanık olmadığımı, dolayısıyla da bu konu hakkında hiçbir bilgim olmadığını, bu nedenle de ifademin alınmasına gerek olmadığını söyledim. Ancak soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı bu hususta benim tanık olarak ifademi almak istediklerini belirtince ben de, yukarıda yapmış olduğum açıklamaları aynen ifadem olarak zapta geçirterek altını imzaladım. Kaldı ki; bugün itibarı ile dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmış olduğu ve İddianamenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği göz önüne alındığında, benim hangi sıfat ile neden ve ne şekilde ifade vermiş olduğum açıkça görülmektedir. Ben bana sorulan sorular üzerine Veli Küçük Paşa ile aynı dönemde ast-üst ilişkisi içerisinde çalıştığımı ve bu döneme ilişkin herhangi bir hukuk dışı olaya tanık olmadığımı ve bu askeri hiyerarşi dışında da kendisi ile başkaca bir bağlantım ya da bilgim olmadığını beyan ettim. Bu ifadelerim dışında başkaca hiçbir beyanatım bulunmamaktadır. İddianamede DİLOVASI KOD olarak belirtilen şahsın özellikleriyle ilgili ipuçları net olarak açıklanmaktadır.Bu ipuçlarını incelediğiniz zaman benim öz geçmişimin bu şahısla bağdaşmadığını net olarak göreceksiniz.Benim gizli tanıklıkla hiçbir alakam yoktur. Ben siz değerli Basın Temsilcilerinin de yakından tanıdığınız şekilde yıllardır Gebze’de ikamet etmekte ve çalışmaktayım. Yaşamımın her döneminde Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletine ve Hukukun üstünlüğüne inandığımı ve savunduğumu, yasal olmayan hiçbir iş ya da eylemin yanında yer almadığımı beyan etmek isterim. Hali hazırda Sosyal Demokrat dünya görüşüme uygun bir siyasi partinin üyesiyim. Bu inandığım değerler doğrultusunda siyasal çalışmalarım devam etmektedir.