NEDEN OLMASIN?

ADALET BORA- Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeni oran yüzde 40 olur mu? Neden olmasın? ilk tur  olur mu? Neden olmasın? Siyaset zamana, ihtiyaca ve güncel duruma göre pozisyon almaksa  yüzde 40 mantığı her yönüyle tartışılabilir bir durumdur.. Çözüm önerilerini elinin tersiyle itenler her zamanki gibi ülkeye dair bir derdi olmayanlardır..Ve onlar dün olduğu gibi yarında  alternatifsizliğin çukuruna gömülmeye mahkumlar.. Şu bir gerçek ki; artık gündem seçim. Gündem eskiler ve yeniler çatışması.Ve bol tartışmalı günlerin startı verildi.. Siyasetin sessizliği bozuldu.. Bol tartışmalı siyaset mesaisi yüzde 51 ile başladı..Olur mu olmaz tartışmaları devam ederken, siyaset bu neden olmasın.. Olmaz gibi görünen herşey birgün gelir olur.. Yan yana gelmez denilen herkes, birgün olur yan yana gelir.. Siyaset bu.. Neden olmasın? Dün ak dediklerine bugün kara diyenlerın çıkıp  karaladıklarına ak demeyeceklerini kim söyleyebilir? Bana göre bu yönüyle Siyaset ; Nedensizlikler düzeneği üzerinde yürüyen, asla olmaz ipinde gösteri yapan bir cambazlık sanatıdır.. Onun için her türlü bilinmezlikleri kendi koşullarına göre bilinir hale getirme maharetini gösterir siyaset!  Onun için; Eski Bakan Faruk Çelik'in Türkiye'nin gündemine oturan "50+1 sistemi Türkiye'yi yorar açıklaması ve  yüzde 50+1 yerine ilk turda yüzde 40 oyla seçilmesi önerisi aslında doğru bir öneri..  Neden olmasın ? Türkiye gerçekten seçimler yorgunu bir ülke değil mi? .. Evet, hem sosyal hem de ekonomik olarak seçimler yorgunu bir ülkeyiz. Bu çerçeveden baktığımız zaman Cumhurbaşkanı seçimlerinin de ilk turda sonuçlanması önerisi çok da yabana atılacak bir öneri değil.  İki turlu seçimler hem zaman hem maddi hem de manevi olarak yorucu ve pahalı bir süreç. Bunu böyle değerlendirirsek önerinin makul olduğunu söylemek mümkün. Sistemsel sorunları ve geçmişteki kural ve kaideleri kutsamak ve dokunulmaz kılmak bana göre bu ülkenin en büyük çıkmazlarından. Düne takılıp kalmak ve yeniliklere kapıları kapatmanın bu ülkeye hiç bir dönem yararı olmamış hep zarar ve ziyanla sonuçlanmıştır bu kapsamda; Günün koşulları denilen bir kavram vardır. Ve bu en çok da siyasetin ve siyasetçilerin görevleri arasında yer alır..Günceli yakalamak, güncel sorun ve sıkıntılara günün koşullarına göre çözüm üretmek ve ugulamaya sokmak.. Bu perspektiften baktığmız zaman yüzde 50+1'nın gözden geçirilmesi siyaset mantığına hiç de aykırı değil. KUZU VE CHP KARŞI ÇIKTI: Çelik'in önerisine ilk destek Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip  Erdoğan’dan gelmiş ve , “Muhalefetten gelirse tartışmaya açığız” açıklamasını yapmıştı.  Erdoğan'ın destek açıklamasına aynı tonlarda iCHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve Ak Partili Kuzu'dan geldi..Özkoç,  “CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Sisteminin revize edilmesi gibi bir gündemi yoktur” derken Kuzu ise 'bu sisteme ömrümü verdim yüzde51'den geri dönüş olmaz'diyerek herkesi şaşırttı.. KENDİNİ SİSTEMİN BABASI İLAN ETTİ  Ak Partili eski milletvekili Anayasa Profesörü Burhan Kuzu'da bu formüle karşı çıkan ilk Ak Partili isim oldu.. Kuzu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ;‏ Herkes bilmeli ki,Başkanlık Sistemi halk tarafından 52 Oyla halkımız tarafından kabül görmüştür.Ba şkan seçilebilmek için oyların 50+1’ini almak zorunludur.Üç kez de uygulanmıştır.Bu oran bu sistemin omurgasıdır.Bundan dönüş sisteme ağır darbe vurur.Gündemimizde yok.Başkanlık Sisteminde 50+1 sosyolojik olarak ve temsil açısından çok önemlidir.Bu oy oranı ile seçilen Başkan,yetkilerini çok daha dikkatli kullanır.40’lık oran sadece Arjantin’de var.Bu orandan dönmek sisteme güveni sarsar.Bu sistem gelecek nesillere en güzel mirasımızdır.Ben Başkanlık Sistemine ömrümü verdim, 40 yıllık emeğimi hayata geçirdim ve Türkiye’nin geleceğine en önemli katkıyı sundum. Yasama kısmında sıkıntılar olabilir; yeni düzenlemeler ile bunlar çözülür. Sistemin zamana ihtiyacı. var.Ama 50+1 bu sistemin temel taşıdır.Vazgeçilemez.' diyerek kendini cumhurbaşkanlığı sisteminin babası ilan etti.. SONUÇ OLARAK  Tüm bunlar gösteriyor ki, yeni bir sistem tartışmasıyla gündem daha fazla yoğunlaşacak. Ancak Kuzu'ya bir hatırlatmada bulunmakta fayda var; dün vazgeçtikleriniz ve bugün vazgeçilemez dedikleriniz arasında bir hayli çukur var.. Anayasa profesörü olarak bir kez daha düşünseniz hiç fena olmaz değil mi. ?  Kendinizi Cumhurbaşkanlığı sisteminin babası ilan etmeniz de ayrı bir ironi aynı zamanda? Buna denilse denilse Kuzu postuna bürünmüş Kurt denilir ki; İşte bu kurnazlığınız inanılmaz etkileyici olmuş(!). Hem ne demiş atalarımız; Ak koyunun kara kuzusu da olur.