deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Merhamet ve Meymenet

GÜNCEL 18.04.2022 - 19:16, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:04
 

Merhamet ve Meymenet

SERPİL ÜNAL- Çağımızın en büyük yoksulluğu ve yoksunluğu merhametsizlik olunca yüzlerde de meymenet kalmıyor.. Merhametsizlik bu yüzyılın en büyük pandemisi aslında. Yeryüzünde tüm salgınlara bir çare bulunmuş ama bugüne kadar tüm vicdanları ve insanları sinsice veya aleni bir şekilde esir alan merhametsizliği kendine meslek edinenlere ise tesir edecek bir ilaç yok ne yazık ki.. MERHAMET VE MEYMENET  Osmanlı yönetimi döneminde, İstanbul’a öyle elini kolunu sallayarak herkes giremezmiş. İstanbulun iki giriş kapısından sıkı bir sorgulamayla girebilenlerde belirli bir süre kalmak şartı ile girebilirlermiş. Bu İstanbul halkının güvenliği ve ülkesinin üretimine sağlayan Anadolu halkının göçünü önlemek için devletin kurduğu bi sistemmiş. Bazen İstanbul’a girmesinde yasal olarak bir sakınca olmadığı halde giriş kapısındaki  zabitlerin İnisiyatif kullanarak sadece 'yüzünde meymenet yoktu' diyerek kapıdan geri çevirirlermiş bazı insanları. Ve bu zabitlerin yasal hakları arasındaymış. Peki günümüzde çoğu insanın olur olmaz yerde kullandığı meymenetin ne olduğunu biliyor muyuz? Ölümsüz olan ruhun ölümlü bedendeki yüze yansımadır meymenet. Birçok vasfımızın olduğu gibi. Yaratılışımızla birlikte sahip olduğumuz, bizi insan yapan nekadar güzel duygu varsa, onları beslemek yerine kaybettiğimiz de, yüzümüzdeki meymenette kayboluyor. Merhamet olmayanın yüzünde meymenette olmuyor. İnsanın kendi içindeki merhametle bencillik savaşını bencillik kazandığında merhamet sessizce derinlere gömülüp gidiyor. En çok kendine uzak olan insan, aynada kendi yüzüne yansıyan merhametsiz ligine kör olan gözleri karşına çıkan herkesi kolaylıkla merhametsizlikle suçlayabiliyor. Kendini sorgularsa işin içinden çıkamayacak çünkü.merhamet iki damla gözyaşı döküp çekip gitmek değildir. Merhamet bir eylemdir sadece yanıbaşında değil dünyadaki bütün sızıları hissedip harekete geçmektir. Merhamet insanı gerçek manada insan yapar, Kalbindeki merhamet yüzüne meymenet olarak yansıdığında, tüm gönül kapılarından rahatça geçirir insanı. Sömürülmeye en müsait duygu merhamet olsada insanın insandan tek beklediği de odur. Başka insanları yargılamayı bırakıp kendi vicdanımıza hesaplaştığımızda, yüreğimizdeki merhamet yüzümüze meymenet olarak yansıyacaktır. Yargı terazimizin bir kesinde hep biz olalımki yüreğimizdeki merhametin yansıması, yüzümüzdeki meymenet açsın tüm kapıları bize. Ve biz de yüzünde meymenet, yüreğinde merhamet olmayanlara kapıları kapatalım ki insanlık adına üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmiş olalım. 

SERPİL ÜNAL- Çağımızın en büyük yoksulluğu ve yoksunluğu merhametsizlik olunca yüzlerde de meymenet kalmıyor.. Merhametsizlik bu yüzyılın en büyük pandemisi aslında. Yeryüzünde tüm salgınlara bir çare bulunmuş ama bugüne kadar tüm vicdanları ve insanları sinsice veya aleni bir şekilde esir alan merhametsizliği kendine meslek edinenlere ise tesir edecek bir ilaç yok ne yazık ki..
MERHAMET VE MEYMENET 
Osmanlı yönetimi döneminde, İstanbul’a öyle elini kolunu sallayarak herkes giremezmiş. İstanbulun iki giriş kapısından sıkı bir sorgulamayla girebilenlerde belirli bir süre kalmak şartı ile girebilirlermiş.
Bu İstanbul halkının güvenliği ve ülkesinin üretimine sağlayan Anadolu halkının göçünü önlemek için devletin kurduğu bi sistemmiş. Bazen İstanbul’a girmesinde yasal olarak bir sakınca olmadığı halde giriş kapısındaki  zabitlerin İnisiyatif kullanarak sadece 'yüzünde meymenet yoktu' diyerek kapıdan geri çevirirlermiş bazı insanları. Ve bu zabitlerin yasal hakları arasındaymış.

Peki günümüzde çoğu insanın olur olmaz yerde kullandığı meymenetin ne olduğunu biliyor muyuz? Ölümsüz olan ruhun ölümlü bedendeki yüze yansımadır meymenet. Birçok vasfımızın olduğu gibi. Yaratılışımızla birlikte sahip olduğumuz, bizi insan yapan nekadar güzel duygu varsa, onları beslemek yerine kaybettiğimiz de, yüzümüzdeki meymenette kayboluyor. Merhamet olmayanın yüzünde meymenette olmuyor. İnsanın kendi içindeki merhametle bencillik savaşını bencillik kazandığında merhamet sessizce derinlere gömülüp gidiyor. En çok kendine uzak olan insan, aynada kendi yüzüne yansıyan merhametsiz ligine kör olan gözleri karşına çıkan herkesi kolaylıkla merhametsizlikle suçlayabiliyor. Kendini sorgularsa işin içinden çıkamayacak çünkü.merhamet iki damla gözyaşı döküp çekip gitmek değildir. Merhamet bir eylemdir sadece yanıbaşında değil dünyadaki bütün sızıları hissedip harekete geçmektir.

Merhamet insanı gerçek manada insan yapar, Kalbindeki merhamet yüzüne meymenet olarak yansıdığında, tüm gönül kapılarından rahatça geçirir insanı. Sömürülmeye en müsait duygu merhamet olsada insanın insandan tek beklediği de odur. Başka insanları yargılamayı bırakıp kendi vicdanımıza hesaplaştığımızda, yüreğimizdeki merhamet yüzümüze meymenet olarak yansıyacaktır. Yargı terazimizin bir kesinde hep biz olalımki yüreğimizdeki merhametin yansıması, yüzümüzdeki meymenet açsın tüm kapıları bize. Ve biz de yüzünde meymenet, yüreğinde merhamet olmayanlara kapıları kapatalım ki insanlık adına üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmiş olalım. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.