deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

FETÖCÜLER NASIL UMUTLANDI?

22.11.2019 - 11:25, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

FETÖCÜLER NASIL UMUTLANDI?

HP/CENGİZYÜCAK 30 Ekim 2019 tarihinde Gazeteci Kemal Öztürk’ün Youtube kanalına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Öztürk’ün ''KHK sorununu nasıl çözeceğiz'' sorusuna ''KHK bir faciadır. Evime temizlik yapmaya gelen kadın Daire Başkanlığı’ndan ihraç edilmiş. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen Daire Başkanlığı’ndan ihraç edilmiş bir kadın gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Onlara birkaç kuruş daha fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum.’’ yanıtını verdi. 1 Kasım 2019 tarihinde CHP eski milletvekili ve Karşı gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem'e “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan verilen 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nce onand ve bu kararla birlikte Eren Erdem’in tahliyesine karar verildi. 4 Kasım 2019 tarihinde FETÖ medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan yargılanan Ahmet Altan'a 10 yıl 6 ay ve Nazlı Ilıcak'a da 8 yıl 9 ay hapis cezası verilirken, tutuksuz sanık Mehmet Altan'ın beraatine hükmedildi. Nazlı Ilıcak ile Ahmet Altan, cezaevinden tahliye edildi. Türkiye'de 5 gün içinde yaşanan yukarıdaki bu gelişmeler geniş bir kesimde "FEÖ davalarında neler oluyor böyle?" merakıyla birlikte akıllara Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile cezaevinde bulunan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın 2012'de ve akabinde müebbet hapis cezalı oldukları için Ergenekon davasında tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay başta olmak üzere yüzlerce aynı durumdaki ismin de 2014'de tahliye edildiği yılları akıllara getirdi ve "Acaba FETÖ'cüler için tahliyeler süreci mi başladı" sorusunu gündeme oturttu.. Geniş bir kesimde bu soruya cevap aranırken, FETÖ'cüler ve FETÖ sempatizanları arasında ise "kötü günler geride kalıyor galiba" şeklinde bir umut oluştu.. İşte o umut, özellikle 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişiminden beri gerilimli günler yaşayan ve gece uykuları bile adeta kabusa dönüşen  FETÖ'cüler arasında "Amerika bize sahip çıktı" saikıyla kısmi bir umutlanma ve rahatlamaya dönüşmüştü ki; önce 8 Kasım tarihinde Bülent Arınç "KHK faciadır" sözünden "KHK faciadır dememeliydim. Çünkü şuna inanıyorum, ya olağanüstü hal ya da sıkıyönetim ilan edilecekti. Başka türlüsü imkansızdı. KHK’lar bir ihtiyaçtı, gereklilikti. Yargı ile komisyon kararları arasında çelişki var" diyerek geri adım attı ve ardından da 14 Kasım 2019 tarihinde FETÖ medyacısı Ahmet Altan yeniden tutuklanarak Silivri cezaevine gönderildi.. Evet FETÖ'cüler için 30 Ekim 2019'da Bülent Arınç'ın ''KHK bir faciadır." sözleri ile başlayan umutlanma süreci, 14 Kasım 2019'da Ahmet Altan'ın yeniden tutuklanarak Silivri cezaevine gönderilmesi ile son buldu gibi... Gelelim Millet cephesine.. FETÖ konusunda mahkemeler ne karar verirse versin ve iktidarı ve muhalefeti ile siyasiler ne yaparsa yapsın bu millet kararını çoktan vermiştir.. FETÖ denince bu milletin aklına, telefon dinlemeleri, yatak odalarına yerleştirilen kameralar, haraç vermeyen esnaf ve iş adamlarının kapısına dayatılan polisler ile maliyeciler, her türlü öğrenci yerleştirme ve memur alımı sınavlarında çalınan sorular ile bu ülkenin Genelkurmay başkanını bile "terörist" diye hapse atacak derecede sahte belgelerle kurgulanmış kumpas davaları geliyor.. FETÖ denince bu milletin aklına, kirli ilişkiler içinde olan sözde cemaatlere soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in makam odasında Erzurum'dan gönderilen FETÖ'cü bir savcı tarafından zorla gözaltna alındırılması geliyor.. FETÖ denince bu milletin aklına, 15 Temmuz 2016 akşamı bu ülkenin evlatlarının nasıl bir canavara dönüştürülerek kendi milletinin üzerine kurşun ve bomba yağdırarak 251 insanımız katletmesi ve 2500 insanımızın da yaralanması geliyor.. FETÖ denince bu milletin aklına, "Ergenekon'un para kasası" diye tutuklanan sıradan bir muhasebeci Kuddisi Okkır'ın cezaevinde kanserden ölmesi ve cenazesinin de Belediye yardımı ile kaldırılması geliyor..  Bu Milletin derin aklında, vicdanında ve yüreğinde FETÖ tıpkı PKK gibi bir terör örgütü olarak tescillenmiştir.. Ve bilinmeli ki; Bu millet sokağa çıktıkları anda bile o FETÖ'cülerin alayını tükürüğüyle boğacak kararlılıkta ve azimdedir.. 

HP/CENGİZYÜCAK 30 Ekim 2019 tarihinde Gazeteci Kemal Öztürk’ün Youtube kanalına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Öztürk’ün ''KHK sorununu nasıl çözeceğiz'' sorusuna ''KHK bir faciadır. Evime temizlik yapmaya gelen kadın Daire Başkanlığı’ndan ihraç edilmiş. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen Daire Başkanlığı’ndan ihraç edilmiş bir kadın gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Onlara birkaç kuruş daha fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum.’’ yanıtını verdi.

1 Kasım 2019 tarihinde CHP eski milletvekili ve Karşı gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem'e “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan verilen 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nce onand ve bu kararla birlikte Eren Erdem’in tahliyesine karar verildi.

4 Kasım 2019 tarihinde FETÖ medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan yargılanan Ahmet Altan'a 10 yıl 6 ay ve Nazlı Ilıcak'a da 8 yıl 9 ay hapis cezası verilirken, tutuksuz sanık Mehmet Altan'ın beraatine hükmedildi. Nazlı Ilıcak ile Ahmet Altan, cezaevinden tahliye edildi.

Türkiye'de 5 gün içinde yaşanan yukarıdaki bu gelişmeler geniş bir kesimde "FEÖ davalarında neler oluyor böyle?" merakıyla birlikte akıllara Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile cezaevinde bulunan Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın 2012'de ve akabinde müebbet hapis cezalı oldukları için Ergenekon davasında tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay başta olmak üzere yüzlerce aynı durumdaki ismin de 2014'de tahliye edildiği yılları akıllara getirdi ve "Acaba FETÖ'cüler için tahliyeler süreci mi başladı" sorusunu gündeme oturttu..

Geniş bir kesimde bu soruya cevap aranırken, FETÖ'cüler ve FETÖ sempatizanları arasında ise "kötü günler geride kalıyor galiba" şeklinde bir umut oluştu..

İşte o umut, özellikle 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişiminden beri gerilimli günler yaşayan ve gece uykuları bile adeta kabusa dönüşen  FETÖ'cüler arasında "Amerika bize sahip çıktı" saikıyla kısmi bir umutlanma ve rahatlamaya dönüşmüştü ki; önce 8 Kasım tarihinde Bülent Arınç "KHK faciadır" sözünden "KHK faciadır dememeliydim. Çünkü şuna inanıyorum, ya olağanüstü hal ya da sıkıyönetim ilan edilecekti. Başka türlüsü imkansızdı. KHK’lar bir ihtiyaçtı, gereklilikti. Yargı ile komisyon kararları arasında çelişki var" diyerek geri adım attı ve ardından da 14 Kasım 2019 tarihinde FETÖ medyacısı Ahmet Altan yeniden tutuklanarak Silivri cezaevine gönderildi..

Evet FETÖ'cüler için 30 Ekim 2019'da Bülent Arınç'ın ''KHK bir faciadır." sözleri ile başlayan umutlanma süreci, 14 Kasım 2019'da Ahmet Altan'ın yeniden tutuklanarak Silivri cezaevine gönderilmesi ile son buldu gibi...

Gelelim Millet cephesine..
FETÖ konusunda mahkemeler ne karar verirse versin ve iktidarı ve muhalefeti ile siyasiler ne yaparsa yapsın bu millet kararını çoktan vermiştir..

FETÖ denince bu milletin aklına, telefon dinlemeleri, yatak odalarına yerleştirilen kameralar, haraç vermeyen esnaf ve iş adamlarının kapısına dayatılan polisler ile maliyeciler, her türlü öğrenci yerleştirme ve memur alımı sınavlarında çalınan sorular ile bu ülkenin Genelkurmay başkanını bile "terörist" diye hapse atacak derecede sahte belgelerle kurgulanmış kumpas davaları geliyor..

FETÖ denince bu milletin aklına, kirli ilişkiler içinde olan sözde cemaatlere soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in makam odasında Erzurum'dan gönderilen FETÖ'cü bir savcı tarafından zorla gözaltna alındırılması geliyor..

FETÖ denince bu milletin aklına, 15 Temmuz 2016 akşamı bu ülkenin evlatlarının nasıl bir canavara dönüştürülerek kendi milletinin üzerine kurşun ve bomba yağdırarak 251 insanımız katletmesi ve 2500 insanımızın da yaralanması geliyor..

FETÖ denince bu milletin aklına, "Ergenekon'un para kasası" diye tutuklanan sıradan bir muhasebeci Kuddisi Okkır'ın cezaevinde kanserden ölmesi ve cenazesinin de Belediye yardımı ile kaldırılması geliyor.. 

Bu Milletin derin aklında, vicdanında ve yüreğinde FETÖ tıpkı PKK gibi bir terör örgütü olarak tescillenmiştir..

Ve bilinmeli ki;
Bu millet sokağa çıktıkları anda bile o FETÖ'cülerin alayını tükürüğüyle boğacak kararlılıkta ve azimdedir.. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.