Eğer ayağın taşa takılırsa..?

SERPİL ÜNAL-Günümüz ekonomi öğretisi  ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar ise sınırlıdır der. Koskoca kainat içinde bir zerre olan insanın, ihtiyaçları için yetersiz olduğunu söyler, sınırsız olan insanoğlunun ihtiyaçları değil, istekleridir.  İnsanın, hayatta kalmak için ona güç verecek  kadar yemeğe, barınma için bir eve mümkünse bir bineğe ihtiyacı vardır, sınırsız olan sadece bizim doymak bilmeyen arzularımız , hırsımız, açgözlülüğümüzdür.   Dünyadaki açlığı sona erdirecek kadar stok yapan ülkeler de bu inançla sömürü politikalarını sürdürürler.  Her insanın küçük bir dünya olduğunu düşünürsek, bizlerde,  hayatımızda sürekli eksik  olduğunu  düşündüğümüz hazlarımız için kendi kendimizi sömürüp duruyoruz, haz peşinde aranan mutluluk için, “yürüme bandında koşmak gibidir” denir, çok efor sarf ederiz fakat hiçbir yere varamayız.  Bütün ömrümüzü olup olmadığını bilmediğimiz bir yarın için çabalayarak geçirip dururuz  Bazen çocuğumuzun geleceği için bu gününü yok sayarız, halbuki olup olmadığı belli olmayan  gelecekte değil, bugün daha çok ihtiyacı vardır bize.  Dünyaya ait olmayan ruhumuz, dünyada daha mutlu olabilmek için çabalar durur. Her şeyin en iyisine sahip olursak ancak o zaman mutlu olacağımızı düşünürüz, bu hırsla kalktığımızda, bazen elimizdekileri de kaybederiz, “mükemmel iyinin katilidir” diye güzel bir söz anlamını buluverir burada. İnsanın istekleri hayalleri sınırsızdır elbette ki, bazılarımızın doğuştan sahip olup, farkında olmadığı şeyler için, bazılarımız  ölene kadar peşinden koşar, hepimizin kalbimizde beklettiğimiz  eksikliğini hissettiğimiz hayalleri  vardır elbette ki.  bazen paylaşılan  fotoğraftaki küçücük bir ayrıntı, altına yazılmış küçük bir söz, lüks bir ev, araba, bazen bir bakış, bazen komşudan gelen kalabalık sesler, bazen yalnız gördüğümüz insan, annesin elinden tutmuş bir çocuk, çocuğunu oynatan bir baba, mükellef sofralar, bazen bir fincan kahve.... Gördüğümüzde derin bir iç çekeriz işte bu diye. Biz sahip olmadığımız için büyülüdür, bize ait olmayan her yer yemyeşil dir çünkü, bizim olmayan her yer cennet...  Eğer ayağın taşa takılırsa, taşa lanet etme taşa takılacak bir ayağın olduğu için şükret demiş şair.  Mutluluk demişki, insanlar benim kıymetimi bilmiyorlar, dur bir saklayanımda beni arasınlar, bir çikolata kabının içine mi girsem, yoksa bir çocuğun gülüşüne mi saklansam, yoksa bir yağmur damlası mı olsam, sonra demişki dur insanların içine saklanayım nede olsa oraya bakmak akıllarına gelmez.  Sınırsız kaynağı olan bir kainatta sınırlı ömrümüzü hırslarımızla boşa geçirmeyelim.  Mutlu hayat anlamlı bir hayatın içinde saklıdır..