deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

DOĞRU MU?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.04.2011 - 20:26, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:00
 

DOĞRU MU?

Seçimlerin galibi şimdiden belli... Belki uzun süredir ilk kez bu denli kesin sonucu bilerek gideceğiz sandığa... Ama bu seçimlerin ayırt edici bir özelliği var ki, bu da Türkiye’nin geleceği açısından can alıcı önem taşıyor. AKP ve başta CHP olmak üzere muhalefette kalacağı kesin olan partilerin alacağı oyların oranı! Daha da kritiği üçüncü büyük partinin, MHP’nin Meclis’e girip giremeyeceği... CHP’nin seçim bildirgesinin açıklanmasının hemen ardından Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Fuat Keyman ile bir araya geldik. Aslında CHP’nin seçim bildirgesi üzerine olacaktı sohbetimiz, ama Türkiye’nin siyasi haritasının ve geleceğinin özlü bir analizi çıktı ortaya... Keyman, döndü dolaştı hep aynı vurguyu yaptı: “CHP’nin değişimi çok önemli, ancak geç geç oluşmuş bir değişim! AK Parti iktidarı dokuz yılda çok güçlendi. Biliyoruz ki, siyasette bu denli aşırı güç çok iyi değildir.” Yani?.. Yanisi şu, gelecek seçimlerde muhalefetin alacağı her bir oyun önemi her zamankinden daha önemli. “Eğer ki CHP yüzde 22’lerden yüzde 30’lara gelirse; BDP 21 milletvekilinden 25-26, hatta 30 milletvekiline ulaşırsa; MHP de yüzde 11-12’lerde oy alırsa, aşırı gücün AK Parti’de yoğunlaşmadığı, daha dengeli, daha demokratik bir parlamentoya sahip olacaktır Türkiye” diyor Keyman. Bu temennisinin tek bir sebebi var; bunu da geçmişe bir göndermeyle açıklıyor; “2002 seçimlerinde ne kadar ciddi bir temsil adaletsizliğiyle karşı karşıya kalındığını herkes biliyor. Üstelik bu parlamento, yeni anayasayı yapacak. İşte bu yüzden de bu seçimler sonuçları açısından sürprize açık olmayan, ama ülkenin geleceği açısından çok önemli bir niteliğe sahip. Başbakan haklı, 12 Haziran’daki seçimler Türkiye için milat olacak!” CHP’deki değişim çok geç bir değişim. AKP çok güçlendi. Bugün seçim tartışması AKP’nin seçimi kazanması ya da çoğunluk hükümeti kurması temelinde yapılmıyor. 315 milletvekili mi yoksa 330 milletvekili mi kazanacağı temelinde yapılıyor. Eğer CHP yüzde 30’lara ulaşır, MHP barajı geçer ve BDP de milletvekili sayısını 25, hatta 30’a çıkarırsa, dengeli bir parlamento oluşacak, ki o parlamento yeni anayasayı yapacak. Yoksa kontrolsüz güçte bir iktidar Türkiye’nin geleceğini tek başına yazacak! Prof. Ersin Kalaycıoğlu, “Demokrasi belirsizlik demektir.Bu anlamda Erdoğan’nın 2023’e kadar Türkiye’yi ben yöneteceğim demesi demokrasiyle bağdaşmıyor” demişti...Tabii ki demokrasi ile ilgili sorunlar olabilir orada. * Ne gibi? Türkiye’deki modernleşmenin yapısıyla ilgili, sosyal muhafazakârlık temelinde “Türkiye değişiyor mu?” diye tartıştığımız sorunlar olabilir. AKP’nin 2023 hedefini de ben şu şekilde okuyorum; 2014’te eğer yeni cumhurbaşkanı da AKP’den seçilirse, ki o büyük ihtimalle Recep Tayyip Erdoğan olarak görünüyor, 5 artı 5 ile 10 yıl cumhurbaşkanı oluyor. Yani Erdoğan 2014’te cumhurbaşkanı olsa, 10 yıl kalsa, demek ki 2024 oluyor. O yüzden en azından kuramsal olarak AKP’nin Türkiye’nin yönetiminde kalması ve AKP’den çıkan cumhurbaşkanının veya başkanın 2023 yılında, “Bakın bu hedefleri ben gerçekleştirdim” deme ihtimali var. Bunu bundan önceki seçimlere bakarak söyleyebiliyoruz. AKP, ARTIK BİR KOALİSYON PARTİSİ DEĞİL * Tabii bu arada Başbakan’ın başkanlık sistemi çıkışları var... Cumhurbaşkanlığı süresinde de belirsizlik hâlâ sürüyor... Erdoğan, cumhurbaşkanı da olabilir başkan da... Öyle veya böyle AKP’nin seçim beyannamesi ve hareket tarzı sadece 2011 seçimleri ile ilgili değil, bundan sonraki 10 yıl ile de ilgili... Buna karşılık, CHP son 8 yılında çok tepkici bir muhalefet yaptığı ve yüzde 20 oy bantlarında kaldığı için, seçim beyannamesi de esasında oylarını artırmak ve parlamentoda AKP’yi dengeleyecek bir noktaya gelebilmekle ilgili... Yani CHP’nin beyannamesini, değişmesi ve oylarını artırabilmesi temelinde düşünüyoruz. O yüzden de iddialı ve “Türkiye’yi ben yöneteceğim” diyen bir AKP’ye karşı, “Değiştim” diyen ve seçmeni değiştiğine inandırmaya çalışan bir CHP arasındaki seçim olacak bu. CHP değiştiğini söyleyerek oylarını artırmaya çalışacak, AKP de “Artık ben ustalık dönemimdeyim. Bundan sonra ülkeyi bu ustalıkla yöneteceğim” diyecek. O yüzden bu seçimlerin sonucu çok önemli. Gazetevatan.com  
Seçimlerin galibi şimdiden belli... Belki uzun süredir ilk kez bu denli kesin sonucu bilerek gideceğiz sandığa... Ama bu seçimlerin ayırt edici bir özelliği var ki, bu da Türkiye’nin geleceği açısından can alıcı önem taşıyor. AKP ve başta CHP olmak üzere muhalefette kalacağı kesin olan partilerin alacağı oyların oranı! Daha da kritiği üçüncü büyük partinin, MHP’nin Meclis’e girip giremeyeceği... CHP’nin seçim bildirgesinin açıklanmasının hemen ardından Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Fuat Keyman ile bir araya geldik. Aslında CHP’nin seçim bildirgesi üzerine olacaktı sohbetimiz, ama Türkiye’nin siyasi haritasının ve geleceğinin özlü bir analizi çıktı ortaya... Keyman, döndü dolaştı hep aynı vurguyu yaptı: “CHP’nin değişimi çok önemli, ancak geç geç oluşmuş bir değişim! AK Parti iktidarı dokuz yılda çok güçlendi. Biliyoruz ki, siyasette bu denli aşırı güç çok iyi değildir.” Yani?.. Yanisi şu, gelecek seçimlerde muhalefetin alacağı her bir oyun önemi her zamankinden daha önemli. “Eğer ki CHP yüzde 22’lerden yüzde 30’lara gelirse; BDP 21 milletvekilinden 25-26, hatta 30 milletvekiline ulaşırsa; MHP de yüzde 11-12’lerde oy alırsa, aşırı gücün AK Parti’de yoğunlaşmadığı, daha dengeli, daha demokratik bir parlamentoya sahip olacaktır Türkiye” diyor Keyman. Bu temennisinin tek bir sebebi var; bunu da geçmişe bir göndermeyle açıklıyor; “2002 seçimlerinde ne kadar ciddi bir temsil adaletsizliğiyle karşı karşıya kalındığını herkes biliyor. Üstelik bu parlamento, yeni anayasayı yapacak. İşte bu yüzden de bu seçimler sonuçları açısından sürprize açık olmayan, ama ülkenin geleceği açısından çok önemli bir niteliğe sahip. Başbakan haklı, 12 Haziran’daki seçimler Türkiye için milat olacak!” CHP’deki değişim çok geç bir değişim. AKP çok güçlendi. Bugün seçim tartışması AKP’nin seçimi kazanması ya da çoğunluk hükümeti kurması temelinde yapılmıyor. 315 milletvekili mi yoksa 330 milletvekili mi kazanacağı temelinde yapılıyor. Eğer CHP yüzde 30’lara ulaşır, MHP barajı geçer ve BDP de milletvekili sayısını 25, hatta 30’a çıkarırsa, dengeli bir parlamento oluşacak, ki o parlamento yeni anayasayı yapacak. Yoksa kontrolsüz güçte bir iktidar Türkiye’nin geleceğini tek başına yazacak! Prof. Ersin Kalaycıoğlu, “Demokrasi belirsizlik demektir.Bu anlamda Erdoğan’nın 2023’e kadar Türkiye’yi ben yöneteceğim demesi demokrasiyle bağdaşmıyor” demişti...Tabii ki demokrasi ile ilgili sorunlar olabilir orada. * Ne gibi? Türkiye’deki modernleşmenin yapısıyla ilgili, sosyal muhafazakârlık temelinde “Türkiye değişiyor mu?” diye tartıştığımız sorunlar olabilir. AKP’nin 2023 hedefini de ben şu şekilde okuyorum; 2014’te eğer yeni cumhurbaşkanı da AKP’den seçilirse, ki o büyük ihtimalle Recep Tayyip Erdoğan olarak görünüyor, 5 artı 5 ile 10 yıl cumhurbaşkanı oluyor. Yani Erdoğan 2014’te cumhurbaşkanı olsa, 10 yıl kalsa, demek ki 2024 oluyor. O yüzden en azından kuramsal olarak AKP’nin Türkiye’nin yönetiminde kalması ve AKP’den çıkan cumhurbaşkanının veya başkanın 2023 yılında, “Bakın bu hedefleri ben gerçekleştirdim” deme ihtimali var. Bunu bundan önceki seçimlere bakarak söyleyebiliyoruz. AKP, ARTIK BİR KOALİSYON PARTİSİ DEĞİL * Tabii bu arada Başbakan’ın başkanlık sistemi çıkışları var... Cumhurbaşkanlığı süresinde de belirsizlik hâlâ sürüyor... Erdoğan, cumhurbaşkanı da olabilir başkan da... Öyle veya böyle AKP’nin seçim beyannamesi ve hareket tarzı sadece 2011 seçimleri ile ilgili değil, bundan sonraki 10 yıl ile de ilgili... Buna karşılık, CHP son 8 yılında çok tepkici bir muhalefet yaptığı ve yüzde 20 oy bantlarında kaldığı için, seçim beyannamesi de esasında oylarını artırmak ve parlamentoda AKP’yi dengeleyecek bir noktaya gelebilmekle ilgili... Yani CHP’nin beyannamesini, değişmesi ve oylarını artırabilmesi temelinde düşünüyoruz. O yüzden de iddialı ve “Türkiye’yi ben yöneteceğim” diyen bir AKP’ye karşı, “Değiştim” diyen ve seçmeni değiştiğine inandırmaya çalışan bir CHP arasındaki seçim olacak bu. CHP değiştiğini söyleyerek oylarını artırmaya çalışacak, AKP de “Artık ben ustalık dönemimdeyim. Bundan sonra ülkeyi bu ustalıkla yöneteceğim” diyecek. O yüzden bu seçimlerin sonucu çok önemli. Gazetevatan.com  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.