deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

DİKKAT! O GÜNLERE GERİ Mİ DÖNÜYORUZ?

25.11.2019 - 05:34, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

DİKKAT! O GÜNLERE GERİ Mİ DÖNÜYORUZ?

HP/CENGİZYÜCAK Türkiye günlerdir gazeteci Rahmi Turan "Saray'a giden CHP'li" yazısı ile başlayan "Erdoğan ile görüşen o CHP'li kim" tartışmasına kilitlendi.. Kamuoyundan gelen baskı ve tepkiler üzerine Rahmi Turan "Erdoğan ile görüşen CHP'li Muharrem İnce ve kaynağımda gazeteci Talat Atilla" dedi.. Tartışma daha da büyüdü Muharrem İnce basın toplantısı düzenleyerek verdi veriştirdi, Talat Atilla "tehditler almaya başladım" dedi v.s vs. Bu gelişmeler üzerine açıklama yapmaya zorlanan Kılıçdaroğlu susuyor ve hatta parti kurmaylarına  "Muharrem İnce'ye yanıt vermeyin" talimatı veriyor.. Cumhurbaşkanı Erdoğan topa girip rakip fileyi havalandırmadan önce bu kumpasın arkasını ve önünü iyice bir görmek ve emin olmak istiyor.. Benim de görebildiğim ve geçmiş tecrübelerimden yola çıkarak anlayabildiğim kadarı ile orta yerde bir "Kumpas" var.. "Erken seçim"in dillendirilmeye başladığı bir dönemde Türkiye'de siyaseti dizayn ederek, önümüzdeki 5 yıl süre ile ülkenin yönetimine etki etmek isteyen güç odaklarının bir kumpası var.. Tıpkı 2011 Genel seçimlerine gitmeden 1 yıl önce yani 2010 yılında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kurulan kaset tuzağı ile Genel Başkanlıktan uzaklaştırılması gibi.. Tıpkı çok sayıda MHP Milletvekili adayının aynı tuzak kasetler yöntemi ile adaylıktan istifa ettirilerek geri çektirilmeleri gibi.. Ortam yine bir olası erken seçim ortamı ve "Saray'a giden CHP'li" yazısı ile başlayan bu siyasi tartışmaların vardırılmak istendiği nokta "siyasi kelle alma ve yerine kendilerine yakın kelle yerleştirme" maksatlı gibi gözüküyor.. Bu daha ilk kumpas ve görünen o ki özellikle Ak Parti ve CHP'ye yönelik bu tür kumpasların devamı gelecek.. Ve bu durumda insanlarımız tedirginlik duymaya başladı "neler oluyor" diye.. Ve ben de buradan yola çıkarak soruyorum "o günlere geri mi dönüyoruz" diye..       Hani vardı ya geçtiğimiz günkü köşe yazımda yazmıştım "FETÖ denince bu toplumun aklına ne geliyor" diye Tabi ki FETÖ denince bu milletin aklına; telefon dinlemeleri, yatak odalarına yerleştirilen kameralar, haraç vermeyen esnaf ve iş adamlarının kapısına dayatılan polisler ile maliyeciler, her türlü öğrenci yerleştirme ve memur alımı sınavlarında çalınan sorular ile bu ülkenin Genelkurmay başkanını bile "terörist" diye hapse atacak derecede sahte belgelerle kurgulanmış kumpas davaları geliyor..   DİKKAT! İşte tüm bunlardan dolayıdır ki; bundan sonrası için özellikle siyasetçiler, gazeteciler, bürokratlar, hukukçular ve iş adamları söyleyecekleri sözlere, yapacakları hamlelere, imza atacakları evraklara ve yazacakları yazılara çok dikkat etmeliler.. Telefon konuşmalarında dinleme olabileceği ihtimalini yüksek tutarak temkinli olmalılar.. Mail, Whatsapp, Facebook ve twitter yolu ile gönderilen ve alınan mesajların, kendileri tarafından silinmesi halinde dahi servis sağlarcıları tarafından kayıt altında tutulduğunu unutmamalılar.. Sosyal medya paylaşımlarının ucunun nereye varacağını ve gönderdikleri mesajların, yaptıkları paylaşımların çarpıtılarak kendilerine dönebileceği gerçeğini iyice düşünmeliler..

HP/CENGİZYÜCAK Türkiye günlerdir gazeteci Rahmi Turan "Saray'a giden CHP'li" yazısı ile başlayan "Erdoğan ile görüşen o CHP'li kim" tartışmasına kilitlendi..

Kamuoyundan gelen baskı ve tepkiler üzerine Rahmi Turan "Erdoğan ile görüşen CHP'li Muharrem İnce ve kaynağımda gazeteci Talat Atilla" dedi..
Tartışma daha da büyüdü Muharrem İnce basın toplantısı düzenleyerek verdi veriştirdi, Talat Atilla "tehditler almaya başladım" dedi v.s vs.

Bu gelişmeler üzerine açıklama yapmaya zorlanan Kılıçdaroğlu susuyor ve hatta parti kurmaylarına  "Muharrem İnce'ye yanıt vermeyin" talimatı veriyor..
Cumhurbaşkanı Erdoğan topa girip rakip fileyi havalandırmadan önce bu kumpasın arkasını ve önünü iyice bir görmek ve emin olmak istiyor..

Benim de görebildiğim ve geçmiş tecrübelerimden yola çıkarak anlayabildiğim kadarı ile orta yerde bir "Kumpas" var..

"Erken seçim"in dillendirilmeye başladığı bir dönemde Türkiye'de siyaseti dizayn ederek, önümüzdeki 5 yıl süre ile ülkenin yönetimine etki etmek isteyen güç odaklarının bir kumpası var..
Tıpkı 2011 Genel seçimlerine gitmeden 1 yıl önce yani 2010 yılında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kurulan kaset tuzağı ile Genel Başkanlıktan uzaklaştırılması gibi..
Tıpkı çok sayıda MHP Milletvekili adayının aynı tuzak kasetler yöntemi ile adaylıktan istifa ettirilerek geri çektirilmeleri gibi..

Ortam yine bir olası erken seçim ortamı ve "Saray'a giden CHP'li" yazısı ile başlayan bu siyasi tartışmaların vardırılmak istendiği nokta "siyasi kelle alma ve yerine kendilerine yakın kelle yerleştirme" maksatlı gibi gözüküyor..
Bu daha ilk kumpas ve görünen o ki özellikle Ak Parti ve CHP'ye yönelik bu tür kumpasların devamı gelecek..

Ve bu durumda insanlarımız tedirginlik duymaya başladı "neler oluyor" diye..
Ve ben de buradan yola çıkarak soruyorum "o günlere geri mi dönüyoruz" diye..      
Hani vardı ya geçtiğimiz günkü köşe yazımda yazmıştım "FETÖ denince bu toplumun aklına ne geliyor" diye
Tabi ki FETÖ denince bu milletin aklına; telefon dinlemeleri, yatak odalarına yerleştirilen kameralar, haraç vermeyen esnaf ve iş adamlarının kapısına dayatılan polisler ile maliyeciler, her türlü öğrenci yerleştirme ve memur alımı sınavlarında çalınan sorular ile bu ülkenin Genelkurmay başkanını bile "terörist" diye hapse atacak derecede sahte belgelerle kurgulanmış kumpas davaları geliyor..
 

DİKKAT!
İşte tüm bunlardan dolayıdır ki; bundan sonrası için özellikle siyasetçiler, gazeteciler, bürokratlar, hukukçular ve iş adamları söyleyecekleri sözlere, yapacakları hamlelere, imza atacakları evraklara ve yazacakları yazılara çok dikkat etmeliler..
Telefon konuşmalarında dinleme olabileceği ihtimalini yüksek tutarak temkinli olmalılar..
Mail, Whatsapp, Facebook ve twitter yolu ile gönderilen ve alınan mesajların, kendileri tarafından silinmesi halinde dahi servis sağlarcıları tarafından kayıt altında tutulduğunu unutmamalılar..
Sosyal medya paylaşımlarının ucunun nereye varacağını ve gönderdikleri mesajların, yaptıkları paylaşımların çarpıtılarak kendilerine dönebileceği gerçeğini iyice düşünmeliler..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.