deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Çarpıcı anket

EĞİTİM-KÜLTÜR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.06.2012 - 18:13, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Çarpıcı anket

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, ʹSadece AK Parti değil, tüm Türkiyeʹde savaş ve şiddet yanlılarının oranı yüzde 3-5 aralığında. Daha önce Mavi Marmara krizi sırasında ʹİsrailʹle savaşalımʹ diyenlerin oranı da böyleydi. Bırakın başka bir ülkeyle savaşı, PKK ile mücadele konusunda askeri çözüm yanlıları bile yüzde 20ʹyi geçmez. Pilotların babalarının sözleri tüm Türkiyeʹnin aritmetik ortalamasıʹ diyor AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ʹBizim tabanımız ʹOrdu Şamʹaʹ diyen bir taban değil. Bizim Suriye halkıyla kapışmamızın doğru olmadığı daha önce yapılan anketlerle ortaya çıkmıştıʹ dedi. Özellikle sosyal medyada savaş çığırtkanlığı yapanlar dikkat çekiyor. Bu nedenle, AK Parti için yaptığı anketlerle tanınan ANAR (Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi) Genel Müdürü İbrahim Usluʹya Hüseyin Çelikʹin bahsettiği anketleri açıkladı. Uslu, sadece AK Parti tabanı için değil; tüm toplumun savaş karşıtı olduğu değerlendirmesini yapıyor. Usluʹnun Akşamʹdan Şenay Yıldızʹa yaptığı değerlendirmeler şöyle: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ʹBizim tabanımız ʹOrdu Şamʹaʹ diyen bir taban değil. Bizim Suriye halkıyla kapışmamızın doğru olmadığı daha önce yapılan anketlerle ortaya çıkmıştıʹ diyor. Bu anketleri yapan kişilerden biri olarak, bulgularınızı anlatır mısınız? Bu olaylar patlak vermeden önce yaptığımız anketlere göre, Türk halkının Suriye ile ilgili herhangi bir tedirginliği, korkusu yok. Esadʹın kötü olduğunu, halkına zulüm yaptığını düşünüyor ama Suriyeʹyi bir tehdit olarak görmüyorlar. Bu nedenle, Suriye ile ilişkilerin sertleşmesi, dozajının artmasına da çok sıcak bakmıyor. ʹSerinkanlı olalımʹ şeklinde bir tutumu vardır. Sayın Hüseyin Çelik de ondan bahsediyor. Yani Türk halkı bu olay öncesinde de hiçbir zaman ʹSuriye halkına savaş açalım, haddini bildirelimʹ demiyordu. ʹTamam, Suriye halkına destek verelim, orada zulüm yapılıyor ama gerilimi tırmandırmayalımʹ gibi bir tutum vardı. ESADʹDAN KORKMUYORLAR - Peki, ama Suriyeʹde tüm bunlar olurken, sınır komşumuzdan kendilerine yönelik bir saldırı endişesi hiç yok muydu halkın? Bunu biz de sorduk ama hayır, halkın böyle bir korkusu yok. Suriyeʹden, Beşşar Esadʹdan niye korksun ki Türkiye? Suriye 8-10 milyonluk bir ülke, bizse 75 milyonuz. Böyle bir tedirginliği yok. Esadʹın halkına zulüm ettiğini düşünüyor ama gerilimin artmasını istemiyor. Halkın hükümete ʹSakin olalımʹ şeklinde mesajı vardı.  - Olay çok taze olduğu için sanıyorum sizin henüz alanda nabız yoklama imkanınız olmadı, değil mi? Henüz olmadı ama hükümetin yol haritası netleşince, buna başlayacağız. Bir de ortada bir olay var ve kime sorsanız sorun, bunu nefretle karşılar. HALK ACELECİ DAVRANMAZ - Bir askeri Türk uçağı Suriye tarafından düşürüldü. Peki halkın beklentisi nedir sizce bu koşullarda? Vatandaş adına konuşmak istemem. Ama tahminim Türkiyeʹnin uluslararası alanda onurunun incinmediğini görmek, bu yönde adımlar atılmasını bekler hükümetten. Vatandaş hiçbir zaman reality showʹlarda olduğu gibi böyle hızlı adımlar atılmasını beklemez. Olanı biteni gözlemlemek ister. Toplum her zaman sükunetten yanadır. ʹOrtalık sakinleşsin, işimize gücümüze bakalım ama boynumuz bükük kalmasın derʹ ve devletten, hükümetten bunu bekler. Fakat her şeyin bir zamanı, sırası olduğunu bilir. Aceleci davranmaz. SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞINI CİDDİYE ALMAYIN - İsrailʹle yaşanan gerilim sürecinde yaptığınız çalışmalara atfen de yüzde 3-5 aralığı geçerli mi? Tabii, Mavi Marmara sonrası yaptığımız çalışmalarda silahlı müdahale isteyenlerin oranı buydu. İnsanlar lanet okuyordu, ama aklıselimle davranıyorlardır. Geri kalan, ekonomi-diplomasi gibi yöntemlerle karşılıktan yanaydı. Veya Fransaʹnın Ermeni tasarıları karşısında oranlar böyle idi. Türk halkı siniri bozulduğu zaman öyle hemen silaha sarılmak isteyen bir toplum değil. İstanbulʹda 300-500 kişi bir araya gelip, ʹOrdu Şamʹa diye slogan atsa bu çok büyütülür. Ama 13-14 milyonluk bir şehirde 300 kişidir bunlar. 10 binde binlerle nitelendireceğimiz oranlardır. Onun için bunların görünür olması bizi yanıltmasın. Türkiye oldukça fazla savaş tecrübesine sahip zaten. Hepimiz bir şekilde ya savaş yaşadık, ya savaş hikayeleri dinledik. Ben 47 yaşındayım, Kıbrıs savaşını yaşadım. Veya insanlar Güneydoğuʹda yaşananların ne kadar kötü bir şey olduğunu görüyor. Her ne kadar düzenli savaş olmasa bile, çatışmanın ne kadar kötü olduğunu görüyor. Zaten dünyanın hangi milleti savaş ister ki? Siyasetin gerekleri bazen bunu zorunlu kılıyor ama dünyanın hiçbir yerinde insanlar savaş istemez. Toplumdaki sıradan, işinde, gücünde insan için savaş çılgınca bir şey. Savaş isteyenler marjinal, maceraperest... Ama toplumun geneli tüm ülkelerde olduğu gibi bizde de savaş istemez. CHP VE MHP SEÇMENİ DE AKLISELİM - Çelikʹin söylediği gibi, özellikle sosyal medyada ʹMilli onurumuza ne oldu?ʹ gibi söylemlerle savaş çığırtkanlığı yapan insanlar görüyoruz. Siz bu kişilerin oranını yüzde kaç diye tahmin edersiniz daha önce yaptığınız anketlerden yola çıkarak? Bu kitle bir parti tabanının yansıması mı? Hayır, partilerin tabanları da çok serinkanlı ve aklıselim insanlardan oluşuyor. Hiçbir partinin tabanı için ʹsavaş yanlısıdırʹ diyemezsiniz. En milliyetçi partilerin seçmeni bile oldukça serinkanlı ve aklıselim davranıyor. Daha önce de Türkiyeʹyi sıkıntıya sokan hadiseler olduğu zaman yaptığımız araştırmalarda Türkiyeʹnin doğrudan asker kullanması, silahlı mücadeleye girmesini isteyen insan sayısı yüzde 3ʹü, 5ʹi geçmiyordu. MHP ve CHP seçmenlerinde de son derece aklıselim bir yaklaşım var. Savaş yanlıları, öyle bir parti temelinde değil. Çoğunun bir partinin seçmeni olma titri dahi yok, marjinal insanlar. Bugün gazete ve televizyonlarda pilotların babalarıyla konuşulmuş. Onların sükuneti ve duruşu aslında Türk halkının aritmetik ortalamasını temsil ediyor. ʹBir değil, 50 uçak da düşse; bir değil, 50 pilot da şehit olsa savaş açılmazʹ diyor. Evladını kaybetme endişesi olan bir babanın duruşu bu, düşünün artık. Türk halkının da geneli böyle duruyor. Zaten öncesinde de ʹEsad kötü, halkına zulüm ediyor ama biz sakin olalımʹ diye bir duruş vardı. Ben burada da aynı yaklaşım var diye tahmin ediyorum. PKKʹya karşı askeri çözüm isteyenlerin oranı yüzde 20 - Yaptığınız araştırmalara örnek verebilir misiniz? Yani PKK hadisesinde bile çözümün silahlı çözüm olduğunu düşünenler, yüzde 20ʹler civarında. Büyük çoğunluğu sosyal, ekonomik çözümlerin doğru olduğunu düşünüyor. Bırakın bir ülke ile doğrudan savaşmayı, PKK gibi 30 yıllık bir mesele için, insanımızı sürekli rahatsız eden bir meselede dahi Türk toplumu silahlı yönteme inanmıyor. Dolayısıyla bu savaş çığırtkanlığı ciddiye alınacak bir mesele değil.
ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, ʹSadece AK Parti değil, tüm Türkiyeʹde savaş ve şiddet yanlılarının oranı yüzde 3-5 aralığında. Daha önce Mavi Marmara krizi sırasında ʹİsrailʹle savaşalımʹ diyenlerin oranı da böyleydi. Bırakın başka bir ülkeyle savaşı, PKK ile mücadele konusunda askeri çözüm yanlıları bile yüzde 20ʹyi geçmez. Pilotların babalarının sözleri tüm Türkiyeʹnin aritmetik ortalamasıʹ diyor AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ʹBizim tabanımız ʹOrdu Şamʹaʹ diyen bir taban değil. Bizim Suriye halkıyla kapışmamızın doğru olmadığı daha önce yapılan anketlerle ortaya çıkmıştıʹ dedi. Özellikle sosyal medyada savaş çığırtkanlığı yapanlar dikkat çekiyor. Bu nedenle, AK Parti için yaptığı anketlerle tanınan ANAR (Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi) Genel Müdürü İbrahim Usluʹya Hüseyin Çelikʹin bahsettiği anketleri açıkladı. Uslu, sadece AK Parti tabanı için değil; tüm toplumun savaş karşıtı olduğu değerlendirmesini yapıyor. Usluʹnun Akşamʹdan Şenay Yıldızʹa yaptığı değerlendirmeler şöyle: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ʹBizim tabanımız ʹOrdu Şamʹaʹ diyen bir taban değil. Bizim Suriye halkıyla kapışmamızın doğru olmadığı daha önce yapılan anketlerle ortaya çıkmıştıʹ diyor. Bu anketleri yapan kişilerden biri olarak, bulgularınızı anlatır mısınız? Bu olaylar patlak vermeden önce yaptığımız anketlere göre, Türk halkının Suriye ile ilgili herhangi bir tedirginliği, korkusu yok. Esadʹın kötü olduğunu, halkına zulüm yaptığını düşünüyor ama Suriyeʹyi bir tehdit olarak görmüyorlar. Bu nedenle, Suriye ile ilişkilerin sertleşmesi, dozajının artmasına da çok sıcak bakmıyor. ʹSerinkanlı olalımʹ şeklinde bir tutumu vardır. Sayın Hüseyin Çelik de ondan bahsediyor. Yani Türk halkı bu olay öncesinde de hiçbir zaman ʹSuriye halkına savaş açalım, haddini bildirelimʹ demiyordu. ʹTamam, Suriye halkına destek verelim, orada zulüm yapılıyor ama gerilimi tırmandırmayalımʹ gibi bir tutum vardı. ESADʹDAN KORKMUYORLAR - Peki, ama Suriyeʹde tüm bunlar olurken, sınır komşumuzdan kendilerine yönelik bir saldırı endişesi hiç yok muydu halkın? Bunu biz de sorduk ama hayır, halkın böyle bir korkusu yok. Suriyeʹden, Beşşar Esadʹdan niye korksun ki Türkiye? Suriye 8-10 milyonluk bir ülke, bizse 75 milyonuz. Böyle bir tedirginliği yok. Esadʹın halkına zulüm ettiğini düşünüyor ama gerilimin artmasını istemiyor. Halkın hükümete ʹSakin olalımʹ şeklinde mesajı vardı.  - Olay çok taze olduğu için sanıyorum sizin henüz alanda nabız yoklama imkanınız olmadı, değil mi? Henüz olmadı ama hükümetin yol haritası netleşince, buna başlayacağız. Bir de ortada bir olay var ve kime sorsanız sorun, bunu nefretle karşılar. HALK ACELECİ DAVRANMAZ - Bir askeri Türk uçağı Suriye tarafından düşürüldü. Peki halkın beklentisi nedir sizce bu koşullarda? Vatandaş adına konuşmak istemem. Ama tahminim Türkiyeʹnin uluslararası alanda onurunun incinmediğini görmek, bu yönde adımlar atılmasını bekler hükümetten. Vatandaş hiçbir zaman reality showʹlarda olduğu gibi böyle hızlı adımlar atılmasını beklemez. Olanı biteni gözlemlemek ister. Toplum her zaman sükunetten yanadır. ʹOrtalık sakinleşsin, işimize gücümüze bakalım ama boynumuz bükük kalmasın derʹ ve devletten, hükümetten bunu bekler. Fakat her şeyin bir zamanı, sırası olduğunu bilir. Aceleci davranmaz. SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞINI CİDDİYE ALMAYIN - İsrailʹle yaşanan gerilim sürecinde yaptığınız çalışmalara atfen de yüzde 3-5 aralığı geçerli mi? Tabii, Mavi Marmara sonrası yaptığımız çalışmalarda silahlı müdahale isteyenlerin oranı buydu. İnsanlar lanet okuyordu, ama aklıselimle davranıyorlardır. Geri kalan, ekonomi-diplomasi gibi yöntemlerle karşılıktan yanaydı. Veya Fransaʹnın Ermeni tasarıları karşısında oranlar böyle idi. Türk halkı siniri bozulduğu zaman öyle hemen silaha sarılmak isteyen bir toplum değil. İstanbulʹda 300-500 kişi bir araya gelip, ʹOrdu Şamʹa diye slogan atsa bu çok büyütülür. Ama 13-14 milyonluk bir şehirde 300 kişidir bunlar. 10 binde binlerle nitelendireceğimiz oranlardır. Onun için bunların görünür olması bizi yanıltmasın. Türkiye oldukça fazla savaş tecrübesine sahip zaten. Hepimiz bir şekilde ya savaş yaşadık, ya savaş hikayeleri dinledik. Ben 47 yaşındayım, Kıbrıs savaşını yaşadım. Veya insanlar Güneydoğuʹda yaşananların ne kadar kötü bir şey olduğunu görüyor. Her ne kadar düzenli savaş olmasa bile, çatışmanın ne kadar kötü olduğunu görüyor. Zaten dünyanın hangi milleti savaş ister ki? Siyasetin gerekleri bazen bunu zorunlu kılıyor ama dünyanın hiçbir yerinde insanlar savaş istemez. Toplumdaki sıradan, işinde, gücünde insan için savaş çılgınca bir şey. Savaş isteyenler marjinal, maceraperest... Ama toplumun geneli tüm ülkelerde olduğu gibi bizde de savaş istemez. CHP VE MHP SEÇMENİ DE AKLISELİM - Çelikʹin söylediği gibi, özellikle sosyal medyada ʹMilli onurumuza ne oldu?ʹ gibi söylemlerle savaş çığırtkanlığı yapan insanlar görüyoruz. Siz bu kişilerin oranını yüzde kaç diye tahmin edersiniz daha önce yaptığınız anketlerden yola çıkarak? Bu kitle bir parti tabanının yansıması mı? Hayır, partilerin tabanları da çok serinkanlı ve aklıselim insanlardan oluşuyor. Hiçbir partinin tabanı için ʹsavaş yanlısıdırʹ diyemezsiniz. En milliyetçi partilerin seçmeni bile oldukça serinkanlı ve aklıselim davranıyor. Daha önce de Türkiyeʹyi sıkıntıya sokan hadiseler olduğu zaman yaptığımız araştırmalarda Türkiyeʹnin doğrudan asker kullanması, silahlı mücadeleye girmesini isteyen insan sayısı yüzde 3ʹü, 5ʹi geçmiyordu. MHP ve CHP seçmenlerinde de son derece aklıselim bir yaklaşım var. Savaş yanlıları, öyle bir parti temelinde değil. Çoğunun bir partinin seçmeni olma titri dahi yok, marjinal insanlar. Bugün gazete ve televizyonlarda pilotların babalarıyla konuşulmuş. Onların sükuneti ve duruşu aslında Türk halkının aritmetik ortalamasını temsil ediyor. ʹBir değil, 50 uçak da düşse; bir değil, 50 pilot da şehit olsa savaş açılmazʹ diyor. Evladını kaybetme endişesi olan bir babanın duruşu bu, düşünün artık. Türk halkının da geneli böyle duruyor. Zaten öncesinde de ʹEsad kötü, halkına zulüm ediyor ama biz sakin olalımʹ diye bir duruş vardı. Ben burada da aynı yaklaşım var diye tahmin ediyorum. PKKʹya karşı askeri çözüm isteyenlerin oranı yüzde 20 - Yaptığınız araştırmalara örnek verebilir misiniz? Yani PKK hadisesinde bile çözümün silahlı çözüm olduğunu düşünenler, yüzde 20ʹler civarında. Büyük çoğunluğu sosyal, ekonomik çözümlerin doğru olduğunu düşünüyor. Bırakın bir ülke ile doğrudan savaşmayı, PKK gibi 30 yıllık bir mesele için, insanımızı sürekli rahatsız eden bir meselede dahi Türk toplumu silahlı yönteme inanmıyor. Dolayısıyla bu savaş çığırtkanlığı ciddiye alınacak bir mesele değil.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.