deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Bugünü Gebze tarihine not düştük

İLÇELER 20.06.2020 - 17:07, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:04
 

Bugünü Gebze tarihine not düştük

ADALET BORA/ Özel haber-Bugün yine sokağa çıkma yasağı vardı.. Gebze'nin kent sessizliğine sizin için not düştük. Sandalyemizi kentin en yoğun iki caddesine atıp, pandemi süreci dışında yaşanması en olasılıksız durumu sizlerle bu şekilde paylaşarak hem unutulmak üzere olan tehlikenin farkında olunsun istedik hem de yarınlara ışık tutacak arşivlerde göz atılacak bir habercilik yapalım istedim.. Evet bildiğiniz gibi 20 günlük normalleşmenin ardından bugün liselere geçiş sınavına girecek öğrencilerin koronavirüs tehdidine karşı korunması amacıyla  saat 15.00' e kadar sokağa çıkma yasağı uygulandı..Kentin sokaklarını ve kentin insanları yasağa uyuyor mu diye sizin için yol aldık. Normalleşme sürecinin 20. gününe denk gelen bu yarım günlük sokağa çıkma yasağı yine üç ay önceki yasaklarla aynı uyum içinde geçildi.. Bugün işte yaşananların ciddiyetini ve henüz geçmemiş olan bir virüsün tehlike ve sınırlarını sizlerle normal zamanlarda insan ve araç trafiğinden adım atılmayacak kadar yoğun iki caddesinden haber yapmak istedim. Gebze Eski çarşıda kırmızı bir sandalyede laptop'umu ve fotoğraf makinamı koyarak haberimi yaparken kentin sessizliğini ve sorunun aslında ne kadar ciddi olduğunu, bir daha bu virüs salgınında geriye dönüşün olmaması için, kentlerin bir daha böyle insansız, yasaklı olmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine vurgu yapmak istedim.. Normal koşullarda iğne atsan yere düşmeyen kentin en kalabalik caddesi ve işyerleri kapalıydı elbette. Ve biz bu durumu üç ay boyunca hep yaşadık. Yarın aynı sokağın yine maske-mesafe ve hijyen kurallarını ihlal ederek dolduracak binlerce insana bir mesaj olması dileğiyle bu deneyimi sizlerle paylaşmak istedim..  Ve bankalar caddesi.. Hem araç hem insan trafiğine açık olması nedeniyle yasakların olmadığı günlerde ve ne yazık ki virüs tehdinini devam etmesine rağmen Eski çarşıdan bir tık daha ileri gidilerek hem araç hem de insan trafiğinden geçilmeyen bir cadde. Buraya sandalye atıp haber yapmak normal zamanlarda delilik diye tanımlanır değil mi? öyledir de zaten. İşin ciddiyetini anlamak için virüsün tekrar geri dönüp hepimizi sarmaması için bu cadde ve sokakların bir daha sandalye atılıp haber yapılacak konuma gelmemesi için herkesin maske-mesafe ve hijyene bir kez ve bin kez daha dikkat etmesi gerektiğini söylemenin yolu olarak en etkili yöntemin caddede haber yapan bir gazeteci görseli olduğunu düşündüm.. Umarım mesajlarımız ve dileklerimiz gerçekleşir.. BİZ GAZETECİLER TOPLUMA KARŞI SORUMLUYUZ Ve Pandemi dönemi boyunca büyük tedirginliğin yaşandığı, hepimizi tehdit eden virüs salgınının en yoğun hissedildiği dönemlerde habercilik adına tüm riskleri göze alarak ve hiç düşünmeden doğru haber için hep olay mahalindeydim. Korkunun ecele faydası var mı bilinmez ama dünyanın karşı karşıya kaldığı böylesine bir dönem biz gazeteciler için tarihe not düşülecek ve ileride herkesin arşivini açarak 'şükür bu da geçti' diyeceğimiz anlardı.. Ve o nedenle bu bilinç ve gazetecilik sorumululuğuyla   sokağa çıkma yasaklarındaki genel durum ve kentlerin genel davranış şekilleri, sokakların ve caddelerin sessizliğini ve elbette ki herkesin görünmeyen bir düşmana karşı korunaksızlığını üç ay boyunca sizlerle bu sayfalarda paylaştım.   Çünkü, Mesleğin ilkelerine inanarak gazetecilik yapan bizler de tıpkı doktorlar ve sağlıkçılar gibi hangi koşulda olursa olsun, kendimizi değil topluma doğru haberi vermeyi ilke edinmişizdir. Gazeticilik bu anlamda zorlu ve bir o kadarda doğru ve ilkelerle sadık kalınarak yapıldığında en az hekimlik kadar özveri isteyen bir meslektir.. Savaş olur gazeteci haber için oraya gider. Deprem olur, felaket olur, çatışma olur gazeteci oraya gider. Kendini düşünen ve aman bana birşey olmasın diyen bu koşullarda gazeteci değil copypaste editçidir. İşte bu nedenledir ki, topluma karşı en önemli görevlerimizden biri de herkesin gidemediği veya çıkamadığı yerlerden haber vermektir.. Gazeteci bu noktada bir hekim gibidir. Bir doktor hastalık bulaşır korkusuyla evde oturarak hekimlik yapmayacağına ve yapmadığına  göre dünyanın ve ülkenin karşı karşıya kaldığı sıkıntılı ve zorlu süreçlerde tarihe tanıklık edenler ve o anları insanlara ulaştırmakla görevli olan gazetecilerde  mesleğin hiporkrat yemini olan basın ahlak ve ilkelerinin öngördüğü şekilde mesleğinin gereğini yerine getirmekle sorumludur. İşte bu nedenle pandemi süreci boyunca ve yine bugün olduğu gibi sokağa çıkma yasakları süresince bu sorumlulukla hareket etmeyi ilke edindim.. Yaşlıların sokağa çıkma sevinçlerini, çocukların izin günlerindeki heyecan ve umutlarını, sokak kedilerinin sessizliğe miyavlamasını, sokak köpeklerin sesizlikte sakinliğini ve daha neler neleri biriktirerek ve paylaşarak okuyucularımıza o duyguyu hissettirmek istedim.. Ve bugünde sokakta haber yaparken yanıma yaklaşan ve insan sevgisine muhtaç dilsiz bir dostla yani o sokak köpeğiyle hayata dair anların karesini sizlerle paylaşırken nasıl keyifli bir duygu olduğunu da aktarmış olayım Dileğim ve umudum odur ki; bu virüs salgını bir daha tekrarlanmaz ve bu salgından insanlık adına, erdem adına, vicdan ve ahlak adına herkes payına düşeni almış olarak yeni normalleşmeye devam eder.. 

ADALET BORA/ Özel haber-Bugün yine sokağa çıkma yasağı vardı.. Gebze'nin kent sessizliğine sizin için not düştük. Sandalyemizi kentin en yoğun iki caddesine atıp, pandemi süreci dışında yaşanması en olasılıksız durumu sizlerle bu şekilde paylaşarak hem unutulmak üzere olan tehlikenin farkında olunsun istedik hem de yarınlara ışık tutacak arşivlerde göz atılacak bir habercilik yapalım istedim..
ResimResimResimResimResimResimResimResimEvet bildiğiniz gibi 20 günlük normalleşmenin ardından bugün liselere geçiş sınavına girecek öğrencilerin koronavirüs tehdidine karşı korunması amacıyla  saat 15.00' e kadar sokağa çıkma yasağı uygulandı..Kentin sokaklarını ve kentin insanları yasağa uyuyor mu diye sizin için yol aldık. Normalleşme sürecinin 20. gününe denk gelen bu yarım günlük sokağa çıkma yasağı yine üç ay önceki yasaklarla aynı uyum içinde geçildi..
Bugün işte yaşananların ciddiyetini ve henüz geçmemiş olan bir virüsün tehlike ve sınırlarını sizlerle normal zamanlarda insan ve araç trafiğinden adım atılmayacak kadar yoğun iki caddesinden haber yapmak istedim. Gebze Eski çarşıda kırmızı bir sandalyede laptop'umu ve fotoğraf makinamı koyarak haberimi yaparken kentin sessizliğini ve sorunun aslında ne kadar ciddi olduğunu, bir daha bu virüs salgınında geriye dönüşün olmaması için, kentlerin bir daha böyle insansız, yasaklı olmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine vurgu yapmak istedim.. Normal koşullarda iğne atsan yere düşmeyen kentin en kalabalik caddesi ve işyerleri kapalıydı elbette. Ve biz bu durumu üç ay boyunca hep yaşadık. Yarın aynı sokağın yine maske-mesafe ve hijyen kurallarını ihlal ederek dolduracak binlerce insana bir mesaj olması dileğiyle bu deneyimi sizlerle paylaşmak istedim.. 
Ve bankalar caddesi.. Hem araç hem insan trafiğine açık olması nedeniyle yasakların olmadığı günlerde ve ne yazık ki virüs tehdinini devam etmesine rağmen Eski çarşıdan bir tık daha ileri gidilerek hem araç hem de insan trafiğinden geçilmeyen bir cadde. Buraya sandalye atıp haber yapmak normal zamanlarda delilik diye tanımlanır değil mi? öyledir de zaten. İşin ciddiyetini anlamak için virüsün tekrar geri dönüp hepimizi sarmaması için bu cadde ve sokakların bir daha sandalye atılıp haber yapılacak konuma gelmemesi için herkesin maske-mesafe ve hijyene bir kez ve bin kez daha dikkat etmesi gerektiğini söylemenin yolu olarak en etkili yöntemin caddede haber yapan bir gazeteci görseli olduğunu düşündüm.. Umarım mesajlarımız ve dileklerimiz gerçekleşir..
BİZ GAZETECİLER TOPLUMA KARŞI SORUMLUYUZ
Ve Pandemi dönemi boyunca büyük tedirginliğin yaşandığı, hepimizi tehdit eden virüs salgınının en yoğun hissedildiği dönemlerde habercilik adına tüm riskleri göze alarak ve hiç düşünmeden doğru haber için hep olay mahalindeydim. Korkunun ecele faydası var mı bilinmez ama dünyanın karşı karşıya kaldığı böylesine bir dönem biz gazeteciler için tarihe not düşülecek ve ileride herkesin arşivini açarak 'şükür bu da geçti' diyeceğimiz anlardı.. Ve o nedenle bu bilinç ve gazetecilik sorumululuğuyla   sokağa çıkma yasaklarındaki genel durum ve kentlerin genel davranış şekilleri, sokakların ve caddelerin sessizliğini ve elbette ki herkesin görünmeyen bir düşmana karşı korunaksızlığını üç ay boyunca sizlerle bu sayfalarda paylaştım.  
Çünkü, Mesleğin ilkelerine inanarak gazetecilik yapan bizler de tıpkı doktorlar ve sağlıkçılar gibi hangi koşulda olursa olsun, kendimizi değil topluma doğru haberi vermeyi ilke edinmişizdir. Gazeticilik bu anlamda zorlu ve bir o kadarda doğru ve ilkelerle sadık kalınarak yapıldığında en az hekimlik kadar özveri isteyen bir meslektir.. Savaş olur gazeteci haber için oraya gider. Deprem olur, felaket olur, çatışma olur gazeteci oraya gider. Kendini düşünen ve aman bana birşey olmasın diyen bu koşullarda gazeteci değil copypaste editçidir.
İşte bu nedenledir ki, topluma karşı en önemli görevlerimizden biri de herkesin gidemediği veya çıkamadığı yerlerden haber vermektir.. Gazeteci bu noktada bir hekim gibidir. Bir doktor hastalık bulaşır korkusuyla evde oturarak hekimlik yapmayacağına ve yapmadığına  göre dünyanın ve ülkenin karşı karşıya kaldığı sıkıntılı ve zorlu süreçlerde tarihe tanıklık edenler ve o anları insanlara ulaştırmakla görevli olan gazetecilerde  mesleğin hiporkrat yemini olan basın ahlak ve ilkelerinin öngördüğü şekilde mesleğinin gereğini yerine getirmekle sorumludur.
İşte bu nedenle pandemi süreci boyunca ve yine bugün olduğu gibi sokağa çıkma yasakları süresince bu sorumlulukla hareket etmeyi ilke edindim.. Yaşlıların sokağa çıkma sevinçlerini, çocukların izin günlerindeki heyecan ve umutlarını, sokak kedilerinin sessizliğe miyavlamasını, sokak köpeklerin sesizlikte sakinliğini ve daha neler neleri biriktirerek ve paylaşarak okuyucularımıza o duyguyu hissettirmek istedim.. Ve bugünde sokakta haber yaparken yanıma yaklaşan ve insan sevgisine muhtaç dilsiz bir dostla yani o sokak köpeğiyle hayata dair anların karesini sizlerle paylaşırken nasıl keyifli bir duygu olduğunu da aktarmış olayım
Dileğim ve umudum odur ki; bu virüs salgını bir daha tekrarlanmaz ve bu salgından insanlık adına, erdem adına, vicdan ve ahlak adına herkes payına düşeni almış olarak yeni normalleşmeye devam eder.. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.