deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

BAŞKANIM!

GÜNCEL 03.04.2020 - 06:07, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

BAŞKANIM!

HP/CENGİZYÜCAK “Başkan” sözcüğünün sihrini hele hele “Başkanım” şeklindeki hitabın kulağa nasıl hoş geldiğini ve insanın ruhunu ne derecede okşadığını en iyi hali hazırda Başkan olanlar ve de geçmişte Başkanlık yapmış olanlar bilir.. “Başkan” ifadesi insanı öyle bir cezbeder ki; Cumhurbaşkanı dahi olsan “Başkan” sesini arar kulakların.. Nereden mi belli? Ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinden beri Recep Tayyip Erdoğan’a destekleri ile bilinen gazetelerin gerek manşetlerinde gerekse de haber dillerinde “Başkan Erdoğan” ifadesini kullanmalarından belli değil mi? Sanki “Cumhurbaşkanı Erdoğan” diye yazsalar, Tayyip beyi yeterince hoşnut edemeyeceklermiş gibi öyle bir pürtelaş içinde titizliklikle kullanıyorlar ki bu “Başkan Erdoğan” ifadesini.. Bu durumu farkeden muhalif gazeteler ve gazeteciler de, sırf onları kıl etmek için özellikle hep “Cumhurbaşkanı Erdoğan” diye yazıyorlar ve Tayyip bey için “Başkan Erdoğan” ifadesini kullanmaktan dikkatle kaçınıyorlar.. Neyse konumuz Cumhurbaşkanı değildi sadece “Başkan” sözcüğünün sihrine dikkat çekmek için girdik.. Başkanlığın en güzel yanı size “Başkanım” diye hitap edilmesidir.. Onu duyduğunuzda bir mutlu olursunuz bir mutlu olursunuz anında yüzünüze yansır ve hatta gözlerinizden taşar o mutluluk ifadeleriniz.. Ve tabi bunu yüzünüzden, gözünüzden görenler de daha da bir şevk ile “Başkanım..Başkanım” lar ile sürdürürler sözlerini.. Hele hele karşınızdakinin sizden maddi, makamsal veya siyasi bir beklentisi varsa öyle bir yüksek telden söyler ki “Başkanım” diye; şaşakalırsınız, susakalırsınız.. Ve bir bakmışsınız ki; gerçekleşmiş o beklentileri.. Haliyle bunu görenler de hayretler içinde bakakalır.. Peki niye bu kadar mest eder insanı bu “Başkan” ifadesi.. Gücü ifade eder de ondan.. Baş olmayı, lider olmayı temsil eder de ondan.. Genelde insanoğlunun fıtratında yok mudur güç kudret sahibi ve de lider olmak? Ne hiçbir kimse Başkan olmak istediği için suçlanabilir ne de Başkan olanlar hep o koltukta kalmak istedikleri için.. Yuvacık Belediye Başkanlığının ardından Kocaeli Büyükşehire tam 15 yıl Belediye Başkanlığı yapan İbrahim Karaosmanoğlu, bir beş yıl daha istiyordu lakin Ak Partinin “3 dönem kuralı”na takıldı.. Darıca ilçesine 15 yıl belediye başkanlığı yapan Şükrü Karabacak, “benim bir dönemimde Darıca ilçe değil belde idi” formülü ile aşmak istedi o 3 dönem kuralını.. GTO’yu ilk kuran ve 21 yıl süre ile başkanlık yapan İbrahim Başaran, 4 dönemden sonra tekrar adaydı ki, kendi damadı ve yardımcısı Nail Çiler “yeter artık bu kadar dönem, çekilsin artık” diye bayrak açarak, onu koltuğundan etti.. Etti de ne oldu? 10 yıldan bugüne 3 dönemdir başkan olan Nail Çiler şimdi 4 dönem için tekrar GTO’ya Başkan olmak istiyor ve buna engel olacağından huylandığı kişileri de “koltuğunda gözü olan kişiler” olarak görüyor.. Neyse gelelim Başkanıma.. Başkana herkes “Başkanım” der.. Maddi, makamsal ve siyasi beklentisi olanlar daha da bir yüksek telden der.. Bunlar mühim değil.. Önemli olan yüksekten olması değil derinden ve yürekten olmasıdır.. Çünkü yüksek telden çıkan “Başkanım” sesinin, Başkanlık elden gittikten sonra zayıflaşıp cılızlaştığı ve yürekten olanların ise aynı tonu hep muhafaza ettiği gerçeği ile illa ki yüzleşirsiniz.. Başkanlarımıza son söz; Yaptığınız her işte size sürekli olarak “çok doğru yaptınız Başkanım” diyenlerden ve de “En büyük Başkan bizim Başkan-Çok yaşa Başkan” türlerinden nakarat tutturanlardan ziyade “Başkanım şöyle yapsaydınız daha iyi olurdu” ya da “Şurası eksik Başkanım” diyenlere dikkat kesiliniz .. Ve de onları asla “beni koltuğumdan etmek isteyen kişiler” olarak kategorize etmeyiniz.. Yüksek telden değil yürekden gelen seslere kulak veriniz başkanım..

HP/CENGİZYÜCAK “Başkan” sözcüğünün sihrini hele hele “Başkanım” şeklindeki hitabın kulağa nasıl hoş geldiğini ve insanın ruhunu ne derecede okşadığını en iyi hali hazırda Başkan olanlar ve de geçmişte Başkanlık yapmış olanlar bilir..

“Başkan” ifadesi insanı öyle bir cezbeder ki; Cumhurbaşkanı dahi olsan “Başkan” sesini arar kulakların..
Nereden mi belli?
Ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinden beri Recep Tayyip Erdoğan’a destekleri ile bilinen gazetelerin gerek manşetlerinde gerekse de haber dillerinde “Başkan Erdoğan” ifadesini kullanmalarından belli değil mi?

Sanki “Cumhurbaşkanı Erdoğan” diye yazsalar, Tayyip beyi yeterince hoşnut edemeyeceklermiş gibi öyle bir pürtelaş içinde titizliklikle kullanıyorlar ki bu “Başkan Erdoğan” ifadesini..

Bu durumu farkeden muhalif gazeteler ve gazeteciler de, sırf onları kıl etmek için özellikle hep “Cumhurbaşkanı Erdoğan” diye yazıyorlar ve Tayyip bey için “Başkan Erdoğan” ifadesini kullanmaktan dikkatle kaçınıyorlar..
Neyse konumuz Cumhurbaşkanı değildi sadece “Başkan” sözcüğünün sihrine dikkat çekmek için girdik..

Başkanlığın en güzel yanı size “Başkanım” diye hitap edilmesidir..
Onu duyduğunuzda bir mutlu olursunuz bir mutlu olursunuz anında yüzünüze yansır ve hatta gözlerinizden taşar o mutluluk ifadeleriniz..
Ve tabi bunu yüzünüzden, gözünüzden görenler de daha da bir şevk ile “Başkanım..Başkanım” lar ile sürdürürler sözlerini..
Hele hele karşınızdakinin sizden maddi, makamsal veya siyasi bir beklentisi varsa öyle bir yüksek telden söyler ki “Başkanım” diye; şaşakalırsınız, susakalırsınız..

Ve bir bakmışsınız ki; gerçekleşmiş o beklentileri..
Haliyle bunu görenler de hayretler içinde bakakalır..

Peki niye bu kadar mest eder insanı bu “Başkan” ifadesi..
Gücü ifade eder de ondan..
Baş olmayı, lider olmayı temsil eder de ondan..
Genelde insanoğlunun fıtratında yok mudur güç kudret sahibi ve de lider olmak?
Ne hiçbir kimse Başkan olmak istediği için suçlanabilir ne de Başkan olanlar hep o koltukta kalmak istedikleri için..

Yuvacık Belediye Başkanlığının ardından Kocaeli Büyükşehire tam 15 yıl Belediye Başkanlığı yapan İbrahim Karaosmanoğlu, bir beş yıl daha istiyordu lakin Ak Partinin “3 dönem kuralı”na takıldı..

Darıca ilçesine 15 yıl belediye başkanlığı yapan Şükrü Karabacak, “benim bir dönemimde Darıca ilçe değil belde idi” formülü ile aşmak istedi o 3 dönem kuralını..

GTO’yu ilk kuran ve 21 yıl süre ile başkanlık yapan İbrahim Başaran, 4 dönemden sonra tekrar adaydı ki, kendi damadı ve yardımcısı Nail Çiler “yeter artık bu kadar dönem, çekilsin artık” diye bayrak açarak, onu koltuğundan etti..

Etti de ne oldu?
10 yıldan bugüne 3 dönemdir başkan olan Nail Çiler şimdi 4 dönem için tekrar GTO’ya Başkan olmak istiyor ve buna engel olacağından huylandığı kişileri de “koltuğunda gözü olan kişiler” olarak görüyor..

Neyse gelelim Başkanıma..
Başkana herkes “Başkanım” der..
Maddi, makamsal ve siyasi beklentisi olanlar daha da bir yüksek telden der..
Bunlar mühim değil..
Önemli olan yüksekten olması değil derinden ve yürekten olmasıdır..
Çünkü yüksek telden çıkan “Başkanım” sesinin, Başkanlık elden gittikten sonra zayıflaşıp cılızlaştığı ve yürekten olanların ise aynı tonu hep muhafaza ettiği gerçeği ile illa ki yüzleşirsiniz..

Başkanlarımıza son söz;
Yaptığınız her işte size sürekli olarak “çok doğru yaptınız Başkanım” diyenlerden ve de “En büyük Başkan bizim Başkan-Çok yaşa Başkan” türlerinden nakarat tutturanlardan ziyade “Başkanım şöyle yapsaydınız daha iyi olurdu” ya da “Şurası eksik Başkanım” diyenlere dikkat kesiliniz ..
Ve de onları asla “beni koltuğumdan etmek isteyen kişiler” olarak kategorize etmeyiniz..

Yüksek telden değil yürekden gelen seslere kulak veriniz başkanım..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.