ŞENER İÇİN SON ÇARE?

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “İşkence yasağı”, “Kişi özgürlük ve güvenliği hakkı” ve “İfade özgürlüğü hakkı” maddelerinin ihlal edildiğine dikkat çekilen dilekçede, geçici önlem olarak tutuklama kararının kaldırılması istendi. AİHM’in daha önce verdiği çok sayıda kararında eklendiği dilekçede, incelemenin öncelikli yapılması talep edilerek, “Yüksek mahkemenizin bu konuda bir tedbir kararı vermemesi halinde müvekkilimizin ağır ve haksız bir muameleye maruz kalması kuvvetle muhtemeldir. Yargı kararına karşı bütün kanun yollarının kapatılması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tanzim edilmesi amacını taşımaktayız” denildi. Şener’in tutuklanmasının gazeteciler ve yazarlar üzerinde caydırıcı etki yarattığı vurgulanan dilekçe şöyle devam etti: “Şener’in 20 yıllık meslek yaşamından sonra tutuklanması ve hemen ardından savcı tarafından yapılan ‘gazeteci gibi göründüğüne bakmayın o aslında silahlı terör örgütü üyesi’ anlamındaki haksız açıklamayla kamuoyuna hedef gösterilmiştir. Bu durum tek kelimeyle ‘haysiyet kırıcıdır.’ Hiç dinlenmeden, uyumadan toplamda 12 saat 40 dakika ifade vermeye zorlanmıştır. Yorgun ve uykusuz bir biçimde ifade vermeye zorlanmak suretiyle, müvekkilimizin özgür iradesi ile ifade verme imkanı da elinden alınmıştır.”