Adam çıkmış ʹo hırsız, bu hırsız, şu hırsızʹ diyor.. Hesap soracağız, hırsız var diye bas bas bağırıyor. Etrafına topladığı kendisi gibi onlarca hırsız da kendisini alkışlıyor.. Tabi dümen öyle kurulmuş ki, bu kentte hırsızlar artık ʹ hırsız varʹ diye bağırarak ortaya rezil ve rüsva bir şekil olarak çıkıyorlar..
Bu kentte, daha düne kadar üç kuruşu olmayan, köyde kıyıda bucakta tavuk besleyenler, süklüm büklüm el etek öpenler, başkalarına ait mal varlıkları üzerine çalıp çırparak, kendilerine emanet edilenleri babalarının malıymış gibi yiyerek büyümeye başladıkça, hesap vermeleri gerektiği noktada, hesap sormaya başlayınca anlıyorsunuz ki durum gerçekten feci..
Bakın onların geçmişine
Bakın geldikleri noktaya
Bakın şimdi attıkları afra ve tavraya
Bakın kendilerine biçtikleri kaftanlara
Ve iyice bir gözlemleyin ʹdünün efendileri, salih müslüman, edepli insanʹ diye tanıdıklarınızı, bugün nasıl da hayasızca ve utanmazca herkesi karalamaya, iftira atmaya, yalan söylemeye, haksızlıkları haklı gösterme maharetlerini geliştirmişler..
Hırsız var diyen hırsızlar..
Sizi herkes tanıyor ve biliyor.. Kendinizi daha fazla anlatmayın isterseniz.. Çünkü gerçekten dışarıdan bakınca ʹharamı helal göstermeʹ rezilliğiniz tüm çıplaklığıyla yüzünüze yansıyor..
Adaletbora/ haberpi.com